Gazlı içeceklerde fruktoz kullanımı dünyada nasıl? İş Yaşam Haberleri
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de gazlı içeceklerde Avrupa’dakilere kıyasla dört kat daha fazla fruktoz bulunduğunu belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği içinde şekerli gıdalara yönelik kapsamlı bir çalışma başlatacaklarını duyurdu.
Bakan Memişoğlu, durumun ciddiyetine vurgu yaparak yeni yasama döneminde bu konuda Meclis’te mevzuat düzenlemesi yapılacağını ifade etti.
Bakanın açıklamasının ardından gözler de dünyadaki gazlı içeceklere yönelik yapılan düzenlemelere ve adımlara döndü.
ABD BAŞKANI TRUMP DA HAREKETE GEÇMİŞTİABD Başkanı Trump da gazlı içeceklere özellikle de kolaya bağlılığı ile biliniyor. Öyle ki Trump başkanlığı döneminde Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te masasına hızlıca kola gelmesi için kırmızı bir buton bile yaptırmıştı.
Trump yönetimi, bir süredir gıda sektörüne sağlıksız bileşenleri ürünlerden çıkarması için de baskı yapıyor. Bu karar da ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr.'ın öncülüğünde yürütülen 'Make America Healthy Again' (MAHA) yani "ABD'yi Yeniden Sağlıklı Yap" kampanyası kapsamında gıda sektöründe gerçekleşen daha geniş kapsamlı bir dönüşümün parçası olarak görülüyor. MAHA kampanyası, yüksek fruktozlu mısır şurubunun sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkati çekerek, gıda üreticilerine ürünlerindeki sağlıksız katkı maddelerini azaltmaları için baskı uyguluyor.
Görsel: 2017'de Tokyo'da ABD Başkanı Trump konuşurken, garsonlar kolasını hazır tutuyor. - Kaynak: Reuters
ABD’de gıda sektörü genelinde, yapay renklendiriciler ve sentetik katkı maddelerinin ürün içeriklerinden kademeli olarak çıkarılması planlanıyor. Kraft-Heinz, Lay’s, Tostitos ve Hershey’s gibi büyük firmalar, gelecek yıllarda ürünlerinden bu tür maddeleri kaldırmayı taahhüt etmiş durumda bulunuyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi ise bazı katkı maddelerini aşamalı olarak yasaklama sürecini devam ettiriyor. Ancak maliyetlerin artması ve tedarik zinciri zorlukları, bu geçiş sürecinin önemli bir parçası olarak dikkati çekiyor.
ABD'DE KOLA İLE BAŞLAYAN 'FRUKTOZ DÖNÜŞÜMÜ' NASIL GERÇEKLEŞTİ?ABD'li Coca-Cola'nın hikayesi 1886'da eczacı Dr. John Pemberton tarihteki ilk Coca‑Cola’yı Atlanta’daki Jacobs Eczanesi'nde satışa sunmasıyla başladı. 1970'lere kadar da doğal şeker kullanılıyordu.
Ancak şeker, içeceğin başarısı için olmazsa olmaz bir unsur olarak görülmüyordu, bu nedenle de şirket 1970'lerde daha ucuz ve daha stabil yüksek fruktozlu mısır şurubu denemelerine başladı. 1985 yılına gelindiğinde ise artık ABD'deki tüm Coca-Cola içecekleri yüksek fruktozlu mısır şurubuyla üretiliyordu. Dünya çapında satılan Coca-Cola içeceklerinde şeker kullanılmaya devam edildi.
Peki ilk etapta doğal şeker kullanılırken sonrasında kola ile başlayan ve tüm gazlı içecekleri etkisi altına alan fruktoz dönemi başladı? Bu noktada maliyet en büyük etken olarak öne çıktı. Şeker fiyatları 1970'lerin başlarında yükseliyordu. Aynı dönemde Sovyetler Birliği ve diğer ülkeler Amerikan mısırı ve diğer tahılları ithal etmeye başladı. Bu talep, ABD mısır mahsulünün büyük bir kısmına zarar veren bir mantar hastalığıyla da birleşince mısır fiyatları yükseldi. Bu bağlamda ülkenin tarım politikası 1973 yılında önemli ölçüde değişirken, hükümet mısır için bir hedef fiyat belirledi: Eğer daha düşük bir fiyata satılırsa, hükümet çiftçilere aradaki farkı ödeyecekti.
Çiftçiler bunun sonucunda daha fazla mısır ekti ve gıda sistemi, büyük bir aşırı üretim sorununa dönüşen bu sorunu yaşamaya başladı. Yüksek fruktozlu mısır şurubu bu aşamada bir çözümdü. Gıda endüstrisi de; şekerden çok daha ucuz, kullanımı daha kolay ve daha stabil olduğu için bu yeni malzemeyi memnuniyetle karşıladı. Ayrıca, şekerin aksine fruktozlu mısır şurubu, gümrük vergilerine veya diğer küresel politik sorunlara tabi değildi.
Bir dönem, ABD mısır mahsulünün yüzde 10'u kadarı tatlandırıcı üretimine giderken, gıda şirketlerinin tüketicilerin damak tadındaki değişimlere ve yüksek fruktozlu mısır şurubunun sağlık üzerindeki etkilerine dair endişelere tepki göstermesiyle, 2000 yılında kullanımı azalmaya başladı . ABD Tarım Bakanlığı'na göre, şu anda tatlandırıcı mısır mahsulünün yaklaşık yüzde 6'sını oluşturuyor.
ABD Mısırı Rafinerileri Derneği'ne göre, bu değişikliğin mısır rafinasyonunda çalışan 10 bin kişiden bazılarının işlerini tehdit ediyor. Derneğe göre, yüksek fruktozlu mısır şurubunun tamamen ortadan kaldırılması, çiftçilerin 5,1 milyar dolarlık gelirini yok edebilir. Bununla beraber Tarım Bakanlığı'na göre, bu yıl rafine beyaz şekerin poundu 1,01 dolarken, yüksek fruktozlu mısır şurubunun poundu 35 sent. Bu da kolanın fiyatı muhtemelen artacak ve bu da satışları olumsuz etkileyecek.
TÜRKİYE'DE VAR AVRUPA'DA DURUM NASIL?
ABD gazlı içecekler noktasında yüksek fruktozlu mısır şurubunu en fazla kullanan ülkelerin başında geliyor. Öyle ki birçok Amerikalı, bazı tüketicilerin kendine özgü tadı ve yüksek fruktozlu mısır şurubu içermemesi nedeniyle tercih ettiği bir gazoz olan "Meksika Kolası"nı tercih ediyor. Zira Meksika'da üretilen kolada yüksek fruktozlu mısır şurubu yerine şeker kamışı kullanıyor ve ABD genelinde giderek daha popüler hale geliyor.
Dünya genelinde de çoğu ülke yüksek fruktozlu mısır şurubu yerine çeşitli kamış şekeri veya pancar şekeri kullanıyor. Şirketin dünya çapındaki ürünlerinin içeriklerini listeleyen web sitesine göre, ABD ve Kanada'da yüksek fruktozlu mısır şurubu daha yaygın olarak kullanılıyor. Bununla beraber Hırvatistan, Macaristan ve Kosova gibi bazı Doğu Avrupa ülkelerinde de fruktoz tercih ediliyor. Avrupa Birliği'nde ABD'deki bazı ürünler, içeriğindeki yüksek fruktoz oranı nedeniyle yasak olarak sayılıyor.
KOLA (ÜLKE) 100 ml İçin Şeker (g) Glukoz (g/100ml) Sukroz (g/100ml) Fruktoz (g/100ml) İspanya 10.6 4.2 0.0 6.1 ABD 10.2 4.0 0.0 5.9 Birleşik Krallık 10.6 4.6 1.0 4.7 Hong Kong 10.6 4.1 1.9 4.2 Meksika 10.5 3.5 0.0 5.2 İsrail 10.6 3.5 3.1 3.5 Japonya 11.3 4.0 1.9 3.8
The Medical Journal of Australia’da yapılan bir glukoz araştırmasında da 100 mL başına glukoz miktarları portakal aromalı gazoz için Avustralya'da 1.1 gram iken, Avrupa'da 2.2 gram ABD'de 4.7 gram olarak öne çıkıyor. Limon aromalı gazoz Avustralya'da 1.0 gram glukoz barındırırkan, Avrupa 2.8 gram, ABD'de 4.0 gram barındırıyor. Kolada ise Avustralya'da 2.5 gram, Avrupa 3.5 gram, ABD ise 4.2 gram olarak çarpıcı bir fark ortaya koyuyor.
Türkiye'de gazlı içeceklerin içeriklerini tek tek incelediğimizde kolanın 100 ml'inde 0 gram yağ, 0 gram donmuş yağ, 10.6 gram karbonhidrat ve 10.6 gram şeker bulunuyor. İçerisinde ise Su, şeker, karbondioksit, renklendirici (karamel), asitliği düzenleyici (fosforik asit), doğal aroma vericiler, kafein (maks. 0,150 g/l) yer alıyor. Fruktoz yerine şeker kullanıldığı ifade ediliyor.

Ancak bununla birlikte diğer gazlı içeceklerde çok ciddi farklar mevcut. Portakal aromalı gazlı içecekte su, şeker (S) veya fruktoz-glukoz şurubu (F) , karbondioksit, portakal suyu konsantresi (meyve oranı en az %3), asitliği düzenleyiciler (sitrik asit, malik asit, sodyum sitrat), C vitamini, koruyucu (potasyum sorbat), aroma vericiler, tatlandırıcılar (sodyum siklamat, sakkarin), renklendirici (beta karoten), kıvam arttırıcı (keçi boynuzu gamı), şeker ve tatlandırıcı içerdiği kullanılan şeker veya fruktoz-glukoz şurubunun paket üzerine kodlandığı belirtiliyor.
Yine mandalina aromalı bir gazozda su, şeker (s)* veya fruktoz-glukoz şurubu (f)*, karbondioksit, mandalina suyu konsantresi (meyve orani en az %2,5), asitliği düzenleyici (sitrik asit, sodyum sitrat), antioksidan (askorbik asit), tatlandiricilar (asesülfam k, sukraloz), koruyucu (potasyum sorbat), renklendirici (beta-karoten), aroma vericiler, kivam artırıcılar (akasya gami, sukroz asetat izobütirat) yer alıyor.
Bununla birlikte ünlü bir markanın portakallı gazozunu incelediğimizde;
Türkiye'de portakal aromalı gazlı içecekte "Su, şeker (S) veya fruktoz-glukoz şurubu (F) , karbondioksit, portakal suyu konsantresi (meyve oranı en az %3), asitliği düzenleyiciler bulunurken; Almanya'da aynı ürünün içeriğinde "Su, şeker, portakal suyu konsantresinden elde edilen portakal suyu, karbondioksit, asitlik düzenleyiciler (sitrik asit, malik asit), turunçgil özütü, asitlik düzenleyici" bulunuyor. İçerikte fruktoz-glukoz şurubu yerine şekerin tercih edildiği görülüyor.
KULLANILAN ORANLAR ABD VE AVRUPA'DA DAHA NET VERİLİRİYOR, TÜRKİYE'DE KISITLIHaberturk.com'un haberine göre Türkiye'deki en büyük sıkıntıların başında ise kutuların üzerinde yer alan içeriğin ABD ve Avrupa'ya kıyasla daha kısıtlı verilmesi yer alıyor.

Örneğin ABD'de kolada genellikle HFCS-55 kullanıldığı ve bunun yüzde 55 fruktoz ve yüzde 45 glikoz bileşiminde olduğu belirtilirken, Türkiye'de bu şeker kapsamına ekleniyor ve tek tek oransal detay verilmiyor.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de geçtiğimiz Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede "Ülkemizde NBŞ kotalarının dışında, mısır şurubu ve özellikle de yüksek yoğunluklu tatlandırıcı miktarının maalesef bilinememesi, sağlığımız adına düşündürücüdür. Ne yazık ki YYT ithalatında gümrük vergisi oranlarının artırılmaması, bu ürünlerin yaygın ve denetimsiz şekilde kullanımının önünü açmaktadır" ifadelerini kullanmıştı.
İNGİLTERE AŞIRI ŞEKER KULLANIMI İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Öte yandan İngiltere'de uygulanan Soft Drinks Industry Levy (SDIL) yani 'Alkolsüz İçecek Endüstrisi Vergisi' kapsamında, şeker içeriğine dair Temmuz 2025'te yayımlanan son istatistikler dikkat çekici bir düşüşü gözler önüne serdi.
SDIL kapsamındaki içeceklerin satış hacminde yüzde 13,5 artış yaşanırken, bu içeceklerden elde edilen toplam şeker miktarında yüzde 39,8 oranında bir azalma kaydedildi. Ortalama şeker içeriğinde (100 ml başına g) yüzde 47,4’lük, kalori açısından ise porsiyon başına yüzde 42,2’lik bir düşüş tespit edildi.
Sosyoekonomik gruplar arasında da tutarlı bir iyileşme yaşandı. Üst ve orta düzey meslek gruplarında ortalama şeker içeriği yüzde 51,8 azalırken; en düşük gelirli ve devlet destekli gruplarda bu oran yüzde 45 olarak gerçekleşti.
Yüksek şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubunun gıda sektöründeki kullanımı halk sağlığına doğrudan etki eden küresel bir mesele olarak görülüyor.
Uzmanlar, Türkiye'de atılacak adımlar, hem tüketici sağlığını koruma hem de gıda üretiminde şeffaflığı artırma açısından önemli bir basamak olacağını ifade ediyor. Bakanın açıklamasının ardından ise bakanlıktan düzenlemenin ayrıntılarına yönelik henüz resmi bir açıklama gelmedi.
* Haberin görseli Shutterstock'tan servis edilmiştir.


