Gazze de mezarlıklar dirilere sığınak oldu Ortadoğu Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İsrail'in 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü vahşi bombardımanlar yüzünden 2,3 milyon Filistinli, "can korkusuyla" sahip oldukları her şeyi geride bırakarak tekrar tekrar yollara düştü. Göçün en yoğun olarak yaşandığı nokta ise İsrail'in işgal planını bilfiil devreye soktuğu Gazze kent merkezi. Kentte İsrail'in ölüm makinesinden kaçanlar, gittikleri yerlerde de "ölümden beter" bir mücadelenin içine giriyorlar. İsrail’in “güvenli” olarak işaretlediği güneydeki Mevasi bölgesinde 800 binden fazla sivilin yığılması yüzünden kalacak yer bulamayan Filistinliler, yanlarına alabildikleri derme çatma çadırlarını mezarlıklara kurmaya başladı. Başlarını sokacak, çadırlarını kuracak yer ararken "insan onuruna yakışır" olmasını gözetemiyor. Çünkü tek gayeleri "hayatta kalmak" oluyor. Kuzeyden göç eden ve bu düşünceyle hareket eden çok sayıda Filistinli, Han Yunus'taki Beyt Derras Mezarlığı'na çadır kurdu. Bu manzara, Gazzelilerin sürekli dillendirdiği "Bizler yaşayan ölüleriz" ifadesini doğrular nitelikte bir durumu meydana getirdi.
GAZZE’DE GÜVENLİ YER YOK
Ailesiyle Gazze kentindeki Şati Mülteci Kampı'ndan geldiklerini aktaran Halid ed-Dali, "saldırıların yoğunluğundan ötürü göç ettik. havadan bombardıman, karadan top ateşi, her yer ateş hattı gibi. Alabildiğimizi yanımıza aldık, gerisi kaldı. Buraya Han Yunus'a, mezarlığa geldik" dedi. Halid, borç üstüne borç yapıp bir şekilde kendilerini "mezarlığa" attıklarını, 2 bin şekele bir çadır satın aldıklarını ve bütün birikimlerini harcadıklarını dile getirdi. Gazze'de güvenli yer kalmadığını kaydeden Halid, "İsrail bazı noktaların güvenli olduğunu ilan ediyor. Bunlar boş laflar. İsrail İnsanlara işkence etmeye bayılıyor. İnsanlar nasıl başlarının çaresine bakıyorsa biz de bakacağız. Bir su tankeri gelecek su dolduracağız. Böyle işte. Ölülerin yanında mezarlıkta yaşayacağız. Ailemle ancak burayı bulduk. Ölüler ve diriler yan yana kalacağız" diyerek önlerinde başka seçenek olmadığını anlattı. Yaşlı, hasta ve yatağa mahkum Velid Hasan da hayatının en zor ve bakıma en çok ihtiyaç duyduğu döneminde göçe zorlandı. Şeker, kalp ve kanser hastası olduğunu, yiyecek ve içecek bulamadıklarını kaydeden Velid dede, "Göç çok zor. Evimiz gitti, bu topraklarda bize ait bir şey kalmadı." diyerek ahir ömründe yaşadığı zorlukları anlattı.


