Gazze nin hafızası yazıldı: Gazlı bezden Rim in küpesine Kültür Sanat Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Türkiye’den 83, Filistin’den 10 aktivist, yazar, gazeteci ve doktor, Gazze’nin hafızasını “Kızıl Kapı” adlı eserde topladı. Süleyman Ceran’ın editörlüğünde hazırlanan kitap, Mısırlı büyük şair Ahmed Şevki’nin “Hürriyetin kızıl bir kapısı vardır/Ancak kana bulanan eller bu kapıyı açar” mısraından ilhamla, Gazze’nin kanla yazılmış özgürlük hikâyesini belgeliyor. Ekin Yayınları etiketiyle çıkan kitabın tüm geliri Gazze’ye bağışlanacak. Gazze’nin hafızasını üç katmanda ele alan eser, İnsan, sembol ve mekândan oluşuyor. İlk kitapta, bu çağın tanıkları olan liderler, mücahitler, doktorlar, anneler ve aktivistlerin yanı sıra, kötülüğün temsilcileri de anlatılıyor. Aksa Tufanı günlerinde İslam’ın yanında, tarihin, insanlığın, vicdanın tarafında durup, bunun için canlarını verenlerle; sömürgenin, kötülüğün, soykırımın yanında hizalanıp şer cephesi oluşturanların kaydı tutuluyor. İkinci kitap, sembollerin diliyle konuşuyor. Karpuz, kefiye, Sinvar’ın asası, Rim’in küpesi, gazlı bez, Gazze’nin kuşları ve çocukların parçalanmış bedenlerinin taşındığı poşetler üzerinden poşet kavramı gibi Aksa Tufânı vakitlerinde ortaya çıkan semboller tahlil ediliyor. Serinin üçüncü ve son kitabında ise mekânlar tanıtılıyor. Refah’ın yıkıntılarında, Cebaliye’nin molozları arasında, Beyt Hanun’un sarsıntılarında, mescitlerde, okullarda, hastanelerde yankılanan iniltiler, dualar, neşeli anlar ve feryatlar bu çalışmayla belgeleniyor.
KÖTÜLERİN FOTOĞRAFINI KOYMADIK
Uzun yıllar Filistin konusunu çalışan, “Filistin’in Kalbi” kitabının da yazarı olan Süleyman Ceran, kitabın ortaya çıkışını şöyle anlattı: “Bu konuları kendim yazayım diye uzunca bir liste çıkardım. Bütün bunları kısa sürede yapamayacağım için, bir araya gelip yapmaya karar verdik. ‘İnsan’ bölümünde Aksa Tufanı’ndaki bütün rolleri çalıştık. Yahya Sinvar’dan başladık, Netenyahu’yla bitirdik. Herkesin fotoğrafını koyarken, kötü insanları fotoğrafsız anlattık. Kötüler de bilinsin, öğrenilsin ama o mendebur suratlarını görmeyelim istedik. ‘Mekan’ bölümünde Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizden yardım aldık. Bizatihi yaşayanlar yazdı. Mesela Nour Alhila Hanım ‘Komşu Kapı’ başlığıyla komşularını yazdı. Aslında Han Yunus’u başka arkadaşa vermiştim ama onunla konuşurken Han Yunuslu olduğunu ve Yahya Sinvar’ın komşusu olduğunu öğrendim. Nour Hanım komşu sembolü üzerinden bize Han Yunus’u gezdirdi ve komşularıyla tanıştırdı. ‘Sembol’ kitabında Gökhan Özcan, fotoğraf makinesi üzerinden Gazze’ye bakan objektifleri çalıştı. Masa üzerinden Hamas’ın müzakereleri, koltuk üzerinden Sinvar’ın oturduğu koltuk çalışıldı. Limonlu kekten, çadır, boş tencere, diken ve karanfile kadar semboller anlatıldı.”

RIFAT EL-ARİR ANISINA YAPILDI
Bu çalışmanın Gazze- Türkiye dayanışmasının bir örneği olduğunu belirten Ceran, “Bu öyle bir savaş ki, askeri anlamda sürdüğü gibi ekonomik, politik ve kültür sanat anlamında da sürüyor. Biz de bu savaşta kültür sanat alanında Filistin cephesinde bir Türkiye mevziisi oluşturmaya çalıştık. Türkiye’deki birçok yazar bu mevzide Filistin’in yanında İsrail’in karşısında açıkça saf tutarak yazılar yazdı. Filistin’de ölen hiçbir insan bir sayıdan ibaret düşünülemez, her biri çok değerli, çok kaliteli insanlar. Rıfat el-Arir ‘Eğer ben ölürsem, hikayemi anlatmalısın’ demişti. Bu kitap, biraz da onun anısına yapıldı” ifadelerini kullandı.
GAZZELİ DOKTORLAR İLHAM KAYNAĞIMIZ
Süleyman Ceran
Kızıl Kapı’nın aynı zamanda bir sağlıkçı kitabına dönüştüğünü ifade eden Ceran, “Doktorların, hastanedeki sağlıkçıların mücadelesine selam durmak istedik. Gazzeli doktorlar bizim için ilham kaynağı oldu. Doktorlar, hastaneler, tıbbi kavramlar, doğumlar, ilaçlar var içinde. Gazze’de hasta olduğunda, başın dişin ağrıdığında ne kullanırsın mesela? Çünkü ilaç bulmak mümkün değil. Gazze’den bir eczacı, doğal ilaç alternatiflerini de yazdı” dedi.


