Gazze ye yelken açan Küresel Sumud Filosu na yunus balıkları da eşlik etti
Sondakika sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kırmak ve Filistin ile dayanışmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na Yunanistan'dan katılacak "Oksigono" ve "İlektra" adlı tekneler, Siroz Adası'ndaki limandan denize açıldı.
YÜZLERCE KİŞİ LİMANDA TOPLANDIAda genelinde de gün boyu destek etkinlikleri düzenlendi, yüzlerce kişi limanda toplanarak mürettebata moral verdi. Gemiler hareket ederken limanı dolduran kalabalık, ellerinde Filistin bayraklarıyla "Gazze'ye özgürlük", "Direniş kazanacak" ve "Kahrolsun İsrail" sloganları attı.

Öte yandan, denize açılan tekneler beklenmedik bir sürprizle de karşılaştı. Küresel çapta 'umudun sembolü' olarak bilinen yunus balıkları da tekneler eşlik etti. Sadece eşlik etmekle kalmayan yunuslar, teknelerin önüne geçerek adeta rehberlik eder gibi hareket etti.

"March to Gaza Greece" yetkilileri, Yunan gemilerinin amacının İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kırmak, uluslararası toplumu harekete geçirmek ve Gazze'ye insani yardım ulaştıracak güvenli bir koridor açılmasına katkı sağlamak olduğunu vurguladı. Filonun, Gazze'deki insani felakete dikkat çekerek dünya kamuoyuna güçlü bir dayanışma mesajı verdiği belirtildi.

Filistin ile dayanışma ve İsrail'in ablukasını kırmak için 50 kadar ülkenin desteğiyle Küresel Sumud Filosu (Global Sumud Flotilla) adıyla oluşturulan uluslararası sivil yardım filosuna bağlı tekneler, 31 Ağustos'ta İspanya'nın Barselona kentinden Gazze'ye doğru yola çıkmıştı.

İspanya'dan yola çıkan tekneler, 7 Eylül'de Tunus'a ulaşmaya başlamıştı. Tunus'ta bulunan Küresel Sumud Filosu'na, 8 ve 9 Eylül gecelerinde dron saldırısı düzenlenmişti. Geçmişte Gazze'ye tek tek gitmeye çalışan gemilere İsrail müdahalelerde bulunmuş, teknelere el koyarak aktivistleri sınır dışı etmişti. Küresel Sumud Filosu, şimdiye kadar Gazze'ye doğru yola çıkan en kalabalık filo olma özelliği taşıyor.

Arapça "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamlarına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin'de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.


