Gazzeli anne yardım kuyruğunda katledildi: Bir kilo un uğruna annemi kaybettim Ortadoğu Haberleri

Gazze'de aç çocuklarını doyurmak için 3 Haziran'da Refah'taki insani yardım dağıtım merkezinden yiyecek almaya giden Filistinli anne Rim Zidan İsrail'in saldırlarında hayatını kaybederek evlatlarının yanına beyaz kefenle döndü. Rim, küçük oğlunu ise geçtiğimiz bayram İsrail saldırılarında kaybetmişti. Annesiyle birlikte un anlamaya giden Abdurrahman Zidan ise "Ben bir kilo un pahasına annemi kaybettim. Yaklaşık 2 aydır unumuz yoktu. Annem, gidip size un getireceğim demişti. Gittik ama annemizi kaybettik" ifadeleriyle yaşadığı acınısı tarif etti.

7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de tam kapsamlı soykırım ve abluka başlatan İsrail, Refah'taki insani yardım dağıtım merkezinden yiyecek almaya giden Filistinli anne Rim Zidan'ı katletti.

İsrail'in 2 Mart'tan bu yana uyguladığı abluka nedeniyle kısıtlı sayıda yardımın girdiği Gazze'de derin bir açlık krizi yaşanıyor. Bu açlık krizinin giderilmesi için kurulduğu iddia edilen sözde insani yardım dağıtım merkezlerinde ise katliam yaşanıyor.

Gazze halkına biçilen hayat: Açlık veya bomba

İsrail-ABD güdümündeki "Gazze İnsani Yardım Vakfı" (GHF) tarafından kurulan yardım dağıtım merkezlerine akın eden Filistinliler, gıda ya da un pahasına hayatlarını kaybediyor. Gazze'deki Filistin hükümetinin Medya Ofisine göre, İsrail askerlerinin, 27 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında söz konusu dağıtım merkezlerinde Filistinlilere düzenlediği saldırılarda 115 kişi öldü, 580'den fazla kişi yaralandı, 9 Filistinlinin ise cesedine ulaşılamadığı için kayıp olduğu belirtildi.

Filistinliler insani yardım almaya değil ölüme gidiyor

Han Yunus sakinlerinden Rim de 3 Haziran'da düzenlenen böyle bir saldırıda hayatını kaybetti. Rim, eşi, oğulları ve kızıyla birlikte insani yardım almak için Refah'ın El-Alem bölgesine gitti ancak bir daha geri dönemedi. Anne Rim, yardım dağıtım noktasına doğru yürürlerken, İsrail askerlerinin, "anormal şekilde" açtığı ateşin kurbanı oldu.

"Bir kilo un pahasına annemi kaybettim"

Birden annesinin sesinin kesildiğini fark eden ve arkaya dönüp baktığında annesinin yere yığıldığını gören Mirvet Zidan, "insani yardım almaya gittiklerini ancak insani olmayan bir şiddet ve ölümle karşılaştıklarını" belirtti. Yardımların az, ölen Filistinli sayısının çok olduğuna işaret eden Mirvet, "

Ben bir kilo un pahasına annemi kaybettim. Yaklaşık 2 aydır unumuz yoktu. Annem, gidip size un getireceğim demişti. Gittik ama annemizi kaybettik."

dedi.

İsrail'in yok ettiği aile: Geçen bayram da evin en küçük oğlu katledildi

Ağabeyini geçen bayramda kaybeden Mirvet, bu bayram da annesini kaybettiğini,

annesinin gözlerinin önünde öldüğünü ve hiçbir şey yapamadığını dile getirdi.

Annesinden tek kalan hatıra olan yüzüğü boynuna takan Mirvet, yaşadıkları üzüntü ve verdikleri kayıpların acısının çok büyük olduğunu ifade etti.

Defalarca denediler ama hiçbir yardım alamadılar

Rim'in büyük oğlu Abdurrahman Nebil Zidan, her gün dağıtım merkezlerine gidip, bir kilo un ya da bir kutu konserve almaya çalıştıklarını ancak İsrail askerlerinin Filistinlilere ateş açtığını belirtti. Daha önceki günlerde de yardım almayı denediklerini ancak başarılı olmayıp "belki bu sefer alırız" diye 3 Haziran'da tekrar yola düştüklerini söyleyen Abdurrahman, hayatlarını insani yardım uğruna feda ettiklerini kaydetti.

Annesini, yardım almaya giden kalabalıklar arasında kaybeden ve sonra öldüğünü öğrenen Abdurrahman,

"Hala annemin öldüğüne inanamıyorum. Annemi kaybettik, hiçbir yardım da alamadık. 7-8 gün pek çok dağıtım merkezine gittim ama elim boş döndüm."

ifadelerini kullandı.

Hüzün bayramı

Rim'in küçük oğlu Muhammed Zidan ise un ve diğer gıdaların fahiş fiyatta olduğunu, insanların gelir kaynağı olmadığı için karınlarını doyuracak gıda satın alamadığını belirtti.

Muhammed, "ABD güdümündeki bu yardım merkezlerini açtılar ama buralarda bize yiyecek dağıtmak yerine öldürüyorlar. Bir pirinç tanesi bile alamadık. Bayrama sayılı günler kala annemi kaybettim. Daha önce de abimizi ve evimizi kaybetmiştik." diye konuştu.

Annesinden hatıra kalan birkaç parça eşyayı, yine onun kanına bulanan bir çantaya koyan Muhammed, yaşadığı üzüntünün büyüklüğünü "Bu, Kurban Bayram değil, hüzün ve kan bayramı." ifadeleriyle kelimelere döktü.