Gerçek başarı başrol değil
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Damla Sönmez, BeStyle dergisinin yeni sayısına konuk oldu. Oyuncu, “Yer aldığın sinema projelerinin neredeyse hepsinde başrol oyuncususun. Oyunculuk hayatına başlarken bu denli başarılara imza atabileceğini hayal ediyor muydun?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Gerçek başarının başrol oynamak olduğu gibi yüzeysel bir düşüncem olmadı aslında. Hiçbir zaman yalnızca başrol oynama gibi bir hedefim ya da ısrarım olmadı. Çünkü bir hikâyede iz bırakmak için illa en çok sahnesi olan karakteri oynamak gerekmez. Bazen hikâyenin akışını belirleyen, çok katmanlı, daha küçük görünen ama etkisi büyük karakterler vardır. İşte onlar beni her zaman daha çok heyecanlandırmıştır.”
Yardımcı roller çok keyifli
Damla Sönmez, rollerde yer almanın oyuncuya özgürlük sunduğunu belirtti ve ekledi: “Yardımcı karakter rolleri çoğu zaman başrolden bile daha keyifli olabiliyor.” Sönmez, oyunculuktaki motivasyonunu ise şu sözlerle anlattı:
“Bir işi tutkuyla yaptığınızda insan kendini durduramıyor. Tüm kalbinizi, zamanınızı, enerjinizi veriyorsunuz. Ve en iyisini hayal etmek de kaçınılmaz hale geliyor. O hayal sadece şöhret ya da başarı değil; anlamlı, derinlikli karakterler yaratmak, güçlü hikâyelere katkı sunmak. Bu hâlâ en büyük motivasyonum.”
TİYATRO BENZERSİZ BİR SANAT FORMU
Damla Sönmez, tiyatro ve kamera önü oyunculuğunu şu sözlerle anlattı: “Tiyatroda her şey o an yaşanıyor. Sahneye çıktığınız anda izleyiciyle doğrudan, canlı bir bağ kuruyorsunuz. Tiyatro gerçekten benzersiz bir sanat formu. Sinema oyunculuğu ise daha içe dönük bir deneyim. Kamera karşısında sessizlik, ritim ve atmosfer çok önemli. En küçük jestiniz, bakışınız bile anlam taşıyor. Bu yüzden sinemada oyuncunun iç dünyasını detaylıca yansıtmak mümkün oluyor. Diziler ise daha hızlı bir tempoda ilerliyor. Senaryo çoğunlukla her hafta değişiyor, karakterler sürekli evriliyor. Bu tempoya ayak uydurmak hem zorlayıcı hem de oyunculuğunuzu geliştiren bir deneyim oluyor. Uzun süre aynı karakterle yaşamak ise oyunculuk kaslarını farklı şekillerde çalıştırıyor.”


