Gıda güvenliğinde yeni dönem! Türkiye, Safe2Eat kampanyasına katıldı Haberler Sağlık Haberleri

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından gıda güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla uygulanan "Safe2Eat" kampanyasına bu yıl Türkiye de katıldı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Safe2Eat" kampanyasının gıda güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla EFSA tarafından 2020'den bu yana devam ettiğini açıklamış, "Kampanya kapsamında gıda güvenliği konusunda vatandaşlarımızın farkındalığını artırmak amacıyla belirli temalara odaklanarak tüketicilere yönelik bilgilendirme çalışmaları yürüteceğiz" demişti.

BİLGİ KİRLİLİĞİYLE DE MÜCADELE EDİLECEK

Safe2Eat kampanyası hakkında açıklamalarda bulunan Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından 5 yıldır devam ettirilen Safe2Eat kampanyasına katılan ülke sayısının 18’den 23’e çıktığını ve Türkiye'nin de ilk defa bu kampanyanın bir parçası olduğunu söyledi.

Akdağ, "Türkiye’nin bu kampanyada yer alması, gıda güvenliğini yalnızca teknik bir denetim alanı olarak değil, aynı zamanda halk sağlığı ve kamu iletişimi boyutuyla da ele alındığını gösteriyor. Bu, ülkemiz için hem stratejik hem de gurur verici bir gelişme. Elbette bunun mimarı Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'dür. Bakanlık, EFSA ile iş birliği içinde yürüttüğü bu çalışmayla yalnızca mevzuat uygulayıcısı değil, aynı zamanda bilgi kirliliğiyle mücadelede aktif rol alan bir kamu iletişimi aktörü olduğunu da ortaya koyuyor" dedi.

"HALKIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ GIDA ETİKETLERİNİ DOĞRU OKUYAMIYOR"

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF)’nun da bu kampanyanın bir paydaşı olmasının oldukça anlamlı olduğunu belirten Akdağ, "Kampanyanın özel sektör temsilcileriyle birlikte yürütülmesi, hem uygulama gücünü artıracaktır hem de bilimsel mesajların tüketiciye doğru kanallardan ulaşmasına katkıda bulunacaktır. Türkiye’de halkın büyük bir bölümü hâlâ gıda etiketlerini doğru okuyamıyor; katkı maddeleri, son kullanma tarihi, saklama koşulları gibi temel bilgiler ya ihmal ediliyor ya da yanlış anlaşılıyor. Öte yandan, sosyal medya platformlarında hızla yayılan asılsız içerikler, halk sağlığına zarar verirken gıda üreticisini de itibarsızlaştırabiliyor. Safe2Eat kampanyası, bilimsel verilerle bu algıların önüne geçmek için önemli bir fırsat" diye konuştu.

EFSA’nın Ipsos iş birliğiyle yürüttüğü araştırmaya göre, Avrupa’da tüketicilerin yüzde 70’inin gıda güvenliğiyle ilgilendiğini ancak yüzde 60’ının bilgileri anlamakta zorlandığını ifade eden Akdağ, Türkiye’de de benzer bir durumun söz konusu olduğuna dikkat çekti.

Akdağ, FAO iş birliğinde yapılan araştırmada, tüketicilerin yaklaşık yüzde 75’inin beslenmeyle ilgili bilgilere ilgi duyduğunun ortaya konduğunu; ancak anlaşılma oranının daha düşük olmasının olası olduğunu söyledi.

"KAMPANYAYLA GIDA GÜVENLİĞİ, ALIŞVERİŞ KARARLARINDA DİKKATE ALINACAK"

Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, "Kampanya, 2024’te Avrupa genelinde 50 milyondan fazla kişiye ulaştı ve hedef kitlenin yüzde 45’i kampanyayı tanıdı. (2023’te bu oran yüzde 19’du.). Biz de böyle büyük hedefleri önümüze koymalıyız. Kampanyayı tanıyan kişilerin gıda güvenliğini alışveriş kararlarında daha çok dikkate aldığı ortaya kondu. Bu veriler, etkili gıda iletişiminin, algı ve davranış değişikliği yaratma gücünü net biçimde ortaya koyuyor. Türkiye'de halkın önemli bir bölümü gıda etiketlerini okumuyor, son kullanma tarihi ve saklama koşulları gibi temel bilgilere yeterince dikkat etmiyor. Öte yandan, sosyal medya üzerinden yayılan olumsuz içerikler, bilimsel verilerden çok daha fazla yayılıyor. İşte Safe2Eat, bu algıyı tersine çevirmek için bilimsel risk değerlendirmesini herkesin anlayabileceği bir dille anlatacak" diye konuştu.

SAFE2EAT KAMPANYASI TÜRKİYE'YE NELER KAZANDIRACAK?

Akdağ, Türkiye'nin Safe2Eat kampanyasıyla birlikte elde edebileceği kazanımları şöyle sıraladı:

• Gıda okuryazarlığını artırmak, özellikle çocuklar ve gençler arasında etki yaratmak,

• Sosyal medyada gıda dezenformasyonuna karşı bilimsel bir kalkan oluşturmak,

• Tüketicinin market alışverişinde bilinçli tercihler yapmasını sağlamak,

• Sağlık beyanları, katkı maddeleri, takviyeler ve alerjenlerle ilgili bilgi kirliliğini önlemek,

• Gıda israfını azaltarak hem çevresel hem ekonomik kazanım sağlamak.

Safe2Eat kampanyasının Türkiye’de etkin biçimde yürütülmesinin, sadece bugünü değil; geleceği de doğrudan etkileyeceğini söyleyen Akdağ, "Sağlıklı bir toplum, doğru bilgiyle başlar. Bilimin sadeleştirilerek anlatıldığı ve güven duygusuyla desteklendiği bir iletişim süreci, Türkiye’nin gıda güvenliği kültürünü dönüştürebilir" dedi.