Göçmen kökenli ögrencilere kota
Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Prien, Welt TV'de yayınlanan "Politikergrillen" programında, Danimarka örneğini hatırlatarak, "Diğer ülkelerin deneyimlerine bakmakta fayda var. Bu oran yüzde 30 mu, yüzde 40 mı olmalı, tartışılabilir. Önemli olan, çocukların okula başladıklarında Almanca bilmeleri" dedi.
Ancak Federal Hükümetin Göç ve Uyum Sorumlusu Pawlik, "Almanya'nın sınıflarda kotaya ihtiyacı yok" diyerek tepki gösterdi. "Eğitim sistemindeki dengesizlik, çocuklara kota koyarak çözülemez" ifadelerini kullanan Pawlik, "Her çocuğun Almanca konuşabilmesi şart. İyi donanımlı okullara yatırım yapılmalı. Almanya, gençlerin eğitimden kopmasını ve hangi kökenden gelirse gelsin okulu diplomasız terk etmesini göze alamaz" dedi.
Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Stefan Düll ise kotayı "mantıklı, ancak uygulaması zor bir ideal" olarak nitelendirdi. Düll, "Bir sınıfta anadili Almanca olmayan veya çok az bilen öğrenci oranı yüzde 90 olursa, öğrenme süreci sekteye uğrar. Çocuklar teneffüste bile kendi dillerini konuşur, Almanca pratik yapamaz" diye konuştu.
Kendisinin de yaşadığı Augsburg kentinde nüfusun neredeyse yarısının göçmen kökenli olduğunu belirten Düll, "Bu durumda dengeyi sağlayacak çocuklar nereden gelecek?" diye sordu. Ayrıca, çocukların mahallelerindeki okullara gitmesinin pedagojik açıdan daha doğru olduğunu vurguladı.
Eğitim Bakanı Prien, federal koalisyonun 4 yaşındaki çocuklar için zorunlu dil ve gelişim testleri getirme kararına da değindi. Koalisyon protokolüne göre, testlerde gerilik tespit edilen çocuklar için eyaletlerin destek programları hazırlaması gerekiyor.
Prien, sorunun sadece göçmen kökenli çocuklarla sınırlı olmadığını belirterek, "Uzun süredir burada yaşayan ailelerin çocuklarında da sorunlar var. Ebeveynlerin tutumu değişti. Aileler daha fazla sorumluluk almalı. Eğitim sadece okulların değil, aynı zamanda ebeveynlerin ve kreşlerin de görevidir" dedi.
Almanya'da eğitim eyaletlerin yetki alanında olduğu için, göçmen kökenli öğrenciler için kota veya zorunlu dil testleri gibi uygulamalar ancak eyaletlerin ortak kararıyla hayata geçebilecek.
Fotoğraf: Daniel Bockwoldt/dpa


