Gökkuşağının her rengini giydi ama o tek renge asla elini sürmedi! Sebebi ise... Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Kraliyet biyografi yazarı Robert Hardman, merhum Kraliçe'nin kalabalıkta kolayca fark edilebilmek için bilinçli olarak kaçındığı tek rengin bej olduğunu ve bunun ardında son derece pratik bir neden yattığını açıkladı.
Merhum Kraliçe II. Elizabeth, kamusal yaşamı boyunca tercih ettiği canlı ve parlak renklerden oluşan gardırobuyla her zaman dikkat çekerdi.
Kıyafetleri, katıldığı sosyal etkinliklere uygun olarak kostüm tasarımcıları tarafından özenle seçilir ve her bir rengin bir anlamı olurdu. Ancak, tüm bu renk cümbüşünün içinde Majesteleri'nin resmi görevlerde giymekten bilinçli olarak kaçındığı bir renk vardı: bej.
Bu ilginç tercihin ardındaki sırrı, kraliyet biyografi yazarı Robert Hardman aydınlattı. Express.co.uk'a konuşan Hardman, dünyanın en ünlü kadınlarından biri olmasına rağmen Kraliçe'nin son derece mütevazı bir kişiliğe sahip olduğunu belirtti. Hardman'a göre, Kraliçe'nin bu konudaki duruşunu en iyi özetleyen sözü şuydu: "Asla bej giyemezdim çünkü o zaman kimse beni tanımazdı."
Bu ifade, Kraliçe'nin gardırop seçimlerinin kişisel bir zevkten öte, halkın kendisini kalabalıklar içinde dahi kolayca görebilmesini sağlama amacını taşıyan stratejik bir karar olduğunu ortaya koyuyor.
Ancak bu "bej yasağı", Kraliçe'nin sadece resmi görevleri için geçerliydi. II. Elizabeth, kamusal görevde olmadığında, özellikle çok sevdiği İskoçya'daki Balmoral Şatosu'ndaki tatilleri gibi özel zamanlarında, gardırobunu daha sade ve rahat parçalardan oluştururdu. Bu dönemlerde, katı giyim kurallarını bir kenara bırakarak daha nötr ve toprak tonlarını tercih ettiği biliniyordu. Bu durum, Kraliçe'nin kamusal kimliği ile özel hayatı arasındaki ince çizgiyi de gözler önüne seriyor.


