Golf oynarken bir telefon geldi, apar topar helikoptere bindi, kararı havadayken aldı: Gizli görüşmede ne konuşuldu? Trump kendi sonunu mu hazırladı?

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da geçirdiği ve geçireceği yılların belki de en önemli kararını aldığında, New Jersey'de bulunan golf kulübüne komşu olan saray yavrusu malikanelerin üzerinde uçuyordu.

Apar topar başkanlık helikopteri Marine One'a binip Washington'a yola çıkan Trump'ı birkaç dakika önce Savunma Bakanı Pete Hegseth aramıştı. Hegseth, Başkan'dan son kararı vermesini istiyordu: Ya ABD uçakları İran'ı vuracak ya da operasyon sona erdirilecekti. Diplomatik girişimlerin tek başına İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemeye yeterli olmayacağına dair inancı günden güne büyüyen Başkan Trump, Hegseth'e beklediği yeşil ışığı yaktı ve birkaç saat sonra B-2 bombardıman uçakları haftalardır yürütülen gizli planlar neticesinde İran'daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurdu.

Trump'ın günlerdir tüm dünyayı diken üstünde tutan savaşta yeni bir sayfa açan kararına ilişkin bu detayları ABD'nin önde gelen gazetelerinden The Wall Street Journal bugün gündeme taşındı. Gazete haberini konuya yakın kaynakların verdiği bilgilere dayandırdı.

Başkan Trump ve danışmanları, Gece Yarısı Çekici Operasyonu'nun ardından yaptıkları açıklamalarda, hedeflerin vurulmasının amacının Tahran'ın nükleer silah geliştirme planlarını önlemek olduğunu vurguladı. Ancak The Wall Street Journal, bu hamlenin ABD'yi Orta Doğu'da geniş kapsamlı bir savaşın içine çekip Trump'ın siyasi koalisyonunu daha fazla bölme tehdidini beraberinde getirdiğini yazdı.

TRUMP İRANLILARIN ABD'Yİ OYALADIĞINA İNANIYORMUŞ

Beyaz Saray yetkililerine göre, Trump'ın İran'a saldırma kararı alması, İran'la olan müzakerelerin yavaşlığından duyduğu hüsrandan kaynaklandı. Başkan ve uzun süredir İran'la bir nükleer anlaşmaya varılabilmesi için çalışmakta olan Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, İran'la bir anlaşmaya varılabileceği konusunda oldukça iyimserdi.

Ancak son aylarda İran'ın nükleer faaliyetlerine devam etmesi nedeniyle hem Witkoff hem de Trump, görüşmelere soğuk bakmaya başladı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, Witkoff, Başkan'a İranlıların Beyaz Saray'ı oyaladığını söylerken İsrailli yetkililer de İran'ın hava sahasında kurdukları üstünlüğün operasyonun riskini azalttığını dile getirerek ikna çabalarını artırdı.

Bu konuşmaya şahit olan bir kişinin dediğine göre, mayıs ayı sonlarında Trump da danışmanlarına İranlıların Amerikalıları "oyaladığına" ikna olduğunu söyledi.

"İKİ HAFTA" AÇIKLAMASI İRANLILARI KANDIRMAK İÇİNMİŞ

Hatırlanabileceği üzere Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, geçtiğimiz hafta perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Trump'ın nihai kararını iki hafta içinde vereceğini söylemişti. Çeşitli kaynaklar, Leavitt'in bu açıklamayı yaptığı sırada, Başkan'ın İran'ı vurma kararını büyük ölçüde almış olduğunu söyledi. Yetkililer, vurma emrini verebileceğine dair haberlerin çıkması nedeniyle öfkelenen Trump'ın Leavitt'e "iki hafta" açıklamasını yaptırdığını, bu sayede planlarını gizleyebileceğine inandığını vurguladı.

ABD saldırı için geri sayımdayken, Trump ve ekibi sık sık İsrailli yetkililerle görüştü. Öte yandan Trump danışmanlarına sık sık "Saldırıda yanlış girebilecek bir şey var mı?" diye sordu.

Trump'ın yardımcıları cumartesi günü Durum Odası'nda gizlice toplanıp saldırı planlarının ve bölgeye ait haritaların üzerinden geçti. İranlı yetkilileri şaşırtmak için bir grup B-2 uçağı farklı bir noktaya gönderildi. Yetkililer, saldırıların zamanlamasının İran'ı hazırlıksız yakaladığına inandıklarını vurguladı.

ŞAHİNLERİN İSTEDİĞİ OLDU

Trump için Gece Yarısı Çekici Operasyonu, ABD'nin baskın gücünü sergileyebilmek açısından önem taşıyor. Dün The Wall Street Journal'a kısa bir açıklama yapan Başkan, "Ülkemiz yeni ateşlenmiş bir silah kadar sıcak. Altı ay önce ülkemiz buz gibi soğuktu. Ölüydü" ifadelerini kullanırken İran hedeflerinin vurulmasını "ülkemiz için büyük bir zafer" olarak nitelendirdi.

Ne var ki Trump haftalardır danışmanlarının ve MAGA koalisyonunun farklı kanatlarının baskısı altında.

Senatör Lindsey Graham gibi şahinler Başkan'a askeri müdahale için baskı yaparken Tucker Carlson ve Temsilciler Meclisi Üyesi Marjorie Taylor Greene gibi tanınmış muhafazakârlar, İran'ı vurmanın bir hata olacağına dair uyarılarda bulunuyordu. Nihayetinde diplomatik çabalar tıkanırken şahinlerin istediği oldu.

Graham, gazeteye yaptığı açıklamada, "Başkan'a İran'ı vurma yetkisi vermesinin Amerika'nın Afganistan'dan çekilme fiyaskosu sonrası uluslararası arenada hasar gören itibarını tamir etme fırsatı sağlayacağını söyledim" dedi. Graham Trump'a, "Kasabanın yeni şerifi siz olacaksınız ve bu dünyanın geri kalanıyla olan ilişkimizi sıfırlayacak" dediğini anlattı.

DEMOKRAT SENATÖR "HİÇ KANIT GÖRMEDİK" DEDİ

The Wall Street Journal'ın aktardığına göre, Trump dün bütün günü saldırılara ilişkin haberleri takip etmekle geçirdi. Gazeteye konuşan yetkililer, yardımcılarının sosyal medyadaki destekçilerin olumlu yorumlarını derleyip Başkan'a verdiğini söyledi. Temsilciler Meclisi Üyesi Thomas Massie'nin ABD'nin İran'a saldırılarının anayasaya aykırı olduğunu söylemesinin Başkan'ı öfkelendirdiği ve danışmanlarıyla yerel seçimlerde Massie'nin karşısına çıkarılabilecek adayları konuştuğu detayı da haberde yer aldı.

Öte yandan Demokrat Partililer de İran'ın vurulmasının yasalara aykırı olduğunu ve Trump'ın askerî harekât onayı vermeden önce Kongre'den Savaş Yetkileri Tezkeresi çıkarması gerektiğini savundu. Demokratlar, ABD'nin Irak Savaşı'na girmesine neden olan hatalı istihbaratı hatırlatarak, Trump yönetiminin saldırıların zamanlamasına ilişkin detaylı bir gerekçe sunamadığını belirtti.

CNN kanalında yayınlanan "State of the Union" programına konuk olan Senatör Adam Schiff, "İran'ın bir bomba inşa etme kararı aldığına veya inşası zaman alan o mekanizmayı gerçekten üretmekte olduğuna dair hiç kanıt görmedik" dedi.

TRUMP KENDİ SONUNU MU HAZIRLADI?

Başkan'ın tanınmış destekçilerinin dile getirdiği çeşitli şüpheler dışında, Trump'ın siyasi tabanından henüz saldırılara karı bir ses çıkmış değil. Ancak bazı Cumhuriyetçiler, ABD'nin bölgede uzun süreli bir savaşa girmesi halinde, seçmenlerin hayal kırıklığının yayılabileceğini belirtti.

Massie, "Eğer tabandaki seçmen ihanete uğramış hissederse, ara seçimlerde daha ilgisiz olacaktır. Bu da Trump'ın kendi sonunu hazırlaması anlamına gelir" dedi. Greene ise saldırılardan sonra yaptığı X paylaşımında, "Amerika ne zaman harika olmanın eşiğine gelse, başka bir yabancı savaşa dahil oluyoruz. Bu bizim savaşımız değil" ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Trump ve danışmanları, dün günü seçmenleri ikna etme çalışmalarıyla geçirdi. Üst düzey yetkililer, çeşitli destekçileriyle telefon görüşmeleri yapan Trump'ın, saldırıların "Önce Amerika" vizyonuyla uyumlu olduğunu anlatmaya çalıştığını söyledi.

"REJİM DEĞİŞİKLİĞİ" BAKLASINI AĞZINDAN ÇIKARDI

Trump geçtiğimiz günlerde, İran'da bir rejim değişikliği niyeti olmadığını söylemişti. Ancak dünkü açıklamaları bu sonuca da açık olduğuna işaret etti. Truth Social platformunda bir paylaşım yapan Trump, "Rejim Değişikliği' ifadesini kullanmak siyaseten doğru değil ama eğer şu anki İran Rejimi İRAN'I YENİDEN HARİKA YAPamıyorsa, neden bir Rejim değişikliği olmasın?" ifadelerini kullandı.

Diğer yandan ABD'nin yine bir savaşa girdiği endişelerini yanıtlayan Başkan Yardımcısı JD Vance "Amerikalıların Orta Doğu'da 25 yıldır yabancıların karışıklıklarından yorulmuş olmasının" anlaşılabilir olduğunu söyledi. NBC News'e konuşan Vance, "Ancak fark şu: O zamanlar aptal başkanlarımız vardı. Şu an ise Amerika'nın ulusal güvenlik hedeflerine nasıl ulaşabileceğini gerçekten bile bir başkanımız var" dedi.

Bununla birlikte İran'a askeri müdahalelerin devamının gelebileceğini de söyleyen Vance, "Bizim askerlerimize saldırmaya karar verirlerse, nükleer silah geliştirmeyi denemeyi sürdüreceklerine karar verirlerse, o zaman ezici bir güçle yanıt vereceğiz" dedi.

NE DEDİ NE YAPTI

Trump, 2016'daki ilk kampanyasında Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush'un başlattığı ikinci Irak Savaşı'nı sert bir dille eleştirmiş, 2024 kampanyasında da Joe Biden'ı Ukrayna ve Gazze savaşlarının sürmesine izin vermekle suçlamıştı. Hatta Milwaukee'de yaptığı konuşmada, "savaşları tek bir telefonla bitirebileceğini" söylemişti.

Ancak dış politika meseleleri şimdiden Trump'ın başkanlığının ilk dönemlerine damga vurmuş gibi görünüyor. Yasa yapıcılar Trump'ın yasama önceliklerini tartışmaya açarken, seçmeninin bir kısmı da göçmenlerin sınır dışı edilme sürecindeki yavaşlığı eleştiriyor.

Bütün bunların farkında olan Trump, dün yaptığı paylaşımlarda dikkatleri yeniden yasama gündemine çekmek istediğini "Hadi artık Büyük Güzel Tasarı'yı bitirelim" ifadeleriyle ortaya koydu.

Trump yönetiminin diğer önemli isimleri Vance ve Hegseth de çeşitli cephelerde çarpışmış ve Amerika'nın uluslararası güvenlikteki rolüne şüpheyle bakan isimler. Örneğin Vance 2023'te The Wall Street Journal için kaleme aldığı bir makalede, Trump'ın en iyi dış politikasının "herhangi bir savaş başlatmaması" olduğunu yazmıştı.