Görme Engelliler üniversitede neyi göremiyor? Aktüel Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Kurum İçi İletişimde Sessiz Bir Ayrımcılık: Türkiye Üniversitelerinde Erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik bir sorun
Rapor, yalnızca bir durum tespiti değil, aynı zamanda yükseköğretimde eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesine yönelik somut ve uygulanabilir öneriler de sunuyor.
Dr. Mustafa Öztürk.
Görünmeyen sorunlar, görmezden gelinen hayatlar
Araştırmanın en çarpıcı bulgusu şu: Üniversitelerdeki iç iletişim sistemleri, hâlâ görme engelli bireylerin ihtiyaçlarını gözeten sistematik bir erişilebilirlik anlayışına sahip değil. Web siteleri, öğrenci portalları, e-posta sistemleri, duyuru panoları, fiziksel yönlendirme levhaları ve ders materyalleri… Hepsi çoğunlukla görsel temelli, erişilemez formatta hazırlanıyor. Bu durum, sadece derslere erişimi değil; öğrencilerin bilgi alma hakkını, karar süreçlerine katılımını ve kampüs yaşamına dahil olma olanaklarını da ciddi biçimde sınırlıyor.
Yani sorun yalnızca teknik değil; bu bir eşitlik, hak, adalet ve insan onuru meselesi.
Sistem var, erişim yok
Raporun değerlendirme bölümü, mevzuattaki ilerlemelere rağmen uygulamada ciddi boşluklar bulunduğuna dikkat çekiyor. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, YÖK'ün erişilebilirlik yönergeleri, BM Engelli Hakları Sözleşmesi gibi önemli hukuki düzenlemelere rağmen, birçok üniversite hâlâ erişilebilir dijital sistemler, erişilebilir belge formatları ya da kampüs içi yönlendirmelerde yeterli adımı atmış değil.
Dahası, üniversite içinde görevli engelli öğrenci birimlerinin donanımı, yetkisi ve işlevselliği kurumdan kuruma büyük oranda değişiyor. Bazı birimler aktif destek sunarken, bazıları “göstermelik” düzeyde kalıyor.
Erişilebilirlik olmazsa akademik başarı hayal
Araştırma, iletişim engellerinin yalnızca akademik başarıyı değil; öğrencilerin psikolojik iyi oluşunu, sosyal katılımını ve kuruma aidiyet duygusunu da zedelediğini ortaya koyuyor. Bilgiye ulaşamayan bir öğrenci, haklarını kullanamaz; kampüs içinde yönünü bulamayan bir birey, topluluğun bir parçası olamaz.
İşte tam da bu nedenle rapor, yalnızca problemi teşhis etmekle kalmıyor; çözüm yolunda güçlü ve uygulanabilir öneriler sunuyor.
İşte o önerilerden bazıları:
Görme engelliler için eşit üniversite: 10 stratejik adım
1. Dijital sistemler gözden geçirilmeli
Üniversitelerin tüm dijital platformları — web siteleri, e-posta sistemleri, mobil uygulamalar — WCAG 2.1 erişilebilirlik standartlarına uygun hâle getirilmeli. Ekran okuyucularla uyum testleri yapılmalı, görme engelli kullanıcıya özel sesli yönlendirme sistemleri yaygınlaştırılmalı.
2. Akademik ve idari bilgilendirmeler dönüştürülmeli
Tüm duyurular ve belgeler, sesli mesaj, erişilebilir PDF, büyük puntolu yazı gibi erişilebilir formatlarda sunulmalı. Fiziksel panolara alternatif olarak sesli bilgilendirme sistemleri ve Braille içerikler devreye alınmalı.
3. Personel eğitilmeli, farkındalık artırılmalı
Akademik ve idari personele erişilebilir iletişim konusunda zorunlu hizmet içi eğitimler verilmeli. Özellikle doğrudan öğrenciyle iletişimde olan personelin erişilebilirlik farkındalığı artırılmalı.
4. Engelli öğrenci birimleri güçlendirilmeli
Bu birimlere daha fazla yetki, personel ve bütçe sağlanmalı. Yalnızca danışmanlık değil, politika üretiminde söz sahibi yapılar hâline getirilmeli.
5. Fiziksel mekânlar dönüştürülmeli
Kampüs içindeki yönlendirme levhaları, yüksek kontrastlı, Braille destekli ve sesli sistemlerle entegre edilmeli. Kütüphane, yemekhane, sınıf gibi alanlar görme engelli bireylerin bağımsız hareketine uygun hâle getirilmeli.
6. Eğitim materyalleri erişilebilir olmalı
Ders notları, kitaplar ve sunumlar sesli ya da dijital erişilebilir formatta sunulmalı. Sınavlarda bireysel düzenlemeler yapılmalı, özel ders ve akademik destek sistemleri yaygınlaştırılmalı.
7. Öğrenciler karar süreçlerine katılmalı
Görme engelli öğrencilerin sesini duyurabileceği danışma kurulları oluşturulmalı. Tüm fakültelerde bir “erişilebilirlik danışmanı” atanmalı.
8. Denetim artmalı, yaptırımlar uygulanmalı
YÖK ve ilgili otoriteler erişilebilirlik konusunda düzenli denetim yapmalı. Erişilebilirlik kriterlerini karşılamayan üniversiteler yaptırımla karşılaşmalı.
9. Sivil katılım ve toplumla işbirliği artırılmalı
Üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’larla birlikte erişilebilirlik projeleri yürütmeli. Toplumsal farkındalık için kampanyalar ve eğitimler düzenlenmeli.
10. Yeni teknolojiler kampüse entegre edilmeli
Yapay zekâ destekli sesli asistanlar, gelişmiş ekran okuyucular ve akıllı yönlendirme sistemleri gibi yenilikler üniversite ortamına dâhil edilmeli.
Son söz: Erişilebilirlik lüks değil, haktır
Bu araştırma bize şunu hatırlatıyor: Bilgiye erişim, yalnızca akademik başarı için değil; bir bireyin yaşamla bağ kurabilmesi, topluma katılabilmesi ve kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi için vazgeçilmez bir haktır.
Görme engelli bir öğrenci, üniversitenin kapısından yalnızca fiziksel olarak değil; iletişim sistemleriyle, dijital altyapısıyla, tutumlarla ve yapılarla da içeri alınmalıdır.
Dr. Mustafa Öztürk’ün yürüttüğü bu kapsamlı araştırma, yükseköğretim sistemine bir ayna tutmakla kalmıyor; üniversiteleri daha adil, erişilebilir ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturmak için somut adımlar da öneriyor.
Bu adımlar atıldığında yalnızca görme engelli bireyler değil; daha adil bir toplumda yaşamak isteyen herkes kazanacak.


