SonTurkHaber.com
close
up
Menu

İmamoğlu ndan Canan Dağdeviren e geçmiş olsun mesajı

Kılıçdaroğlu nun kayyum mesajı iletildi! Özkoç ve Seçer, İmamoğlu nun yanıtın açıklıyor

Ve akaryakıta indirim geldi! Gece yarsısı fiyatlar değişti...

PFDK Başkanı Celal Nuri Demirtürk Galatasaraylı diye istifa etti: Ya yeni PFDK Başkanı Başbuğ Pınarbaşı?

Gelin dizisinde akıllanmayan Beyza dan yeni tehdit! İkisini hedef gösteriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu: İran’ın nükleer programını çökerttik

Elbistan ın altyapısına 3 milyarlık dev yatırım Gündem Haberleri

Canlı yayında gergin anlar! Ersan Şen ile Cem Küçük arasında tutuklama polemiği: Bir gücünüz mü var?

Kiracılar Tek Kalemde O Ödemeden Kurtulacak! Sadece Başvurmak Yetiyor

Hakan Kurtaş tan Birce Akalay a 41. yaş öpücüğü Sözcü Gazetesi

1 Temmuz’da zam geliyor! Son gün 30 Haziran

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon lira sürdürülebilir finansman hedefi

Fenerbahçe Beko, ligde 12. kez şampiyon oldu

Aristophanes in Lysistrata oyunu Kocaeli de sahnelendi Kocaeli Haberleri

Hamas: Arabulucuların ateşkes çabalarına olumlu yaklaşmaya açığız

Bahçeli den savaş uyarısı: BM derhal kuvvet kullanmalı!

Herkes yemek servisi sanıyor, oysa hosteslerin asıl görevi çok daha hayati Sözcü Gazetesi

Trump ın saklanacağı sığınak ortaya çıktı: ABD nin Kıyamet Planı hazır Sözcü Gazetesi

Gören şaşkına döndü: Nihal Candan paylaşımlarına devam ediyor

Hakan Çalhanoğlu sakatlandı Sözcü Gazetesi

Gözlerine bakabilmek Agos

Gözlerine bakabilmek Agos

SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Ernst Frankel’in “İkili Devlet” kitabını (İletişim Yayınları) okurken öğrendim ki; Führer’in kişisel tutukluları varmış. Bu tutuklular, sırf Führer istediği için, ortada isnat edilecek bir suç olmaksızın, yargı kararı aranmaksızın, “Führer”in kişisel tutsağı” kaydı düşülerek alıkonuyorlarmış. Mesela rahip Martin Niemöller, tutuklanmış, yargılanmış ve beraat etmiş ancak Hitler beraat kararına tepki gösterince Führer’in kişisel tutsağı olarak tekrar içeri alınmış ve savaşın bitimine kadar toplama kampında tutulmuş. Bu satırlar sizde neyi çağrıştırdı bilemem ama ben, bu satırları okuduğumda Osman Kavala’yı düşünmeden edemedim. Gerçi iki olay arasında benzerlik yanında önemli fark da var diyebilirsiniz, haklısınız.

Bazı hayatların bu dünyaya bıraktığı izler öylesine derindir ki, sonsuza kadar silinmez. Üstelik bu izleri onlar, sadelikleri, samimiyetleri ile süsten kibirden uzak, görevlerinin gereğiymiş gibi, her zaman yaptıkları işmiş gibi öylesine bırakıvermişlerdir dünyanın kucağına. 

Onlar bu dünyaya sadece söylemek için değil aynı zamanda eylemek için gelmişlerdir. Söyledikleri ve eyledikleriyle nüfuz eder, değiştirir, dönüştürür, iyileştirirler. Şifacıdırlar aynı zamanda. 

Bir yerlere sığmayan ruhlarıyla esasen kendileri birer dünyadır. 

Kocaman kolları hep açıktır, sarıp sarmalamaya, kucaklamaya hazır. Osman Kavala’dan söz ediyorum.

Yıllardır tutulduğu hapishane hücresinde, o eşsiz ve yaratıcı düş gücünü yitirmeyen, o çocuksu neşesiyle şifa dağıtmaya devam eden… Bildiğinden şaşmayan, direnen, direnişini, yaratıcı düş gücünden alan… En zor günlerimizde, adalet arayışımızda hep yanımızda olan… Halklar arası diyaloğa, birlikte yaşama iradesine tüm yüreğini adayan… Anadolu’nun kültürüne, sanatına, şarkısına, türküsüne âşık, kültürel mirasa sahip çıkan, yok edilene yeniden can vermenin coşkulu telaşını yaşayan Osman Kavala’dan…

Her görüşüne gittiğimde, dingin, sakin ama güleç duruşu ve yorumlarıyla zenginleştiğim, kendinden ziyade başkaları için, ülkesi için endişelenen duruşundan etkilendiğim Osman Kavala’dan…

Suç işlediğine dair ortada makul bir şüphe doğuracak bir olgu, kanıt hatta bir emare olmadığı halde yıllardır içeride tutulan Osman Kavala’dan…

Okurlar için malumun ilamı olacak belki ama ben Ernst Frankel’in “İkili Devlet” kitabını (İletişim Yayınları) okurken öğrendim ki; Führer’in kişisel tutukluları varmış. Bu tutuklular, sırf Führer istediği için, ortada isnat edilecek bir suç olmaksızın, yargı kararı aranmaksızın, “Führer”in kişisel tutsağı” kaydı düşülerek alıkonuyorlarmış. Mesela rahip Martin Niemöller, tutuklanmış, yargılanmış ve beraat etmiş ancak Hitler beraat kararına tepki gösterince Führer’in kişisel tutsağı olarak tekrar içeri alınmış ve savaşın bitimine kadar toplama kampında tutulmuş.

Bu satırlar sizde neyi çağrıştırdı bilemem ama ben, bu satırları okuduğumda Osman Kavala’yı düşünmeden edemedim. 
Gerçi iki olay arasında benzerlik yanında önemli fark da var diyebilirsiniz, haklısınız.

Mesela bu alıntıda örnek verilen Rahip Martin Niemöller beraat ettikten sonra yeniden ama hakkında bir yargı makamınca verilmiş bir mahkûmiyet kararı olmaksızın içeri alınmış. Yargılamaya lüzum hissedilmeden kişisel tutsak kaydıyla içeri alınan Rahip savaşın bitimiyle içeriden çıkabilmiş. Yani savaş bitmese ya da Almanya savaşı kazansa ömrünün sonuna kadar birilerinin kişisel tutsağı olarak tutulacakmış. Üstelik Rahip bu konuda tek örnek de değilmiş, Führer’in kişisel tutsağı kaydı altında tutulan başkaları da varmış.  

Oysa Osman Kavala örneğinde öyle mi, yargılanıyor beraat ediyor, olmadı deniyor, bir daha yargılanıyor, bu defa ağır bir mahkûmiyet kararı verilerek içeride tutuluyor. Yani yargımız uzun uzun mesai harcıyor, duruşmalar açıyor, ara kararlar veriyor, son kararı verebilmek için çabalıyor. Yani Rahip Martin Niemöller örneğinin aksine ortada bir mahkûmiyet kararı var.

Fakat bu nasıl bir yargılama, bu nasıl bir karar dediğinizi duyar gibiyim. Osman Kavala’nın sözleriyle “bu yargılama, masumiyet karinesinin çiğnendiği, temelsiz iddiaların, yalan beyanların kullanıldığı bir yargılamadır.”

Şöyle ki;

Kavala, ilk önce Anayasal düzeni ortadan kaldırmak ve Hükümeti devirmeye çalışmak suçlarından yargılandı, suçu kanıtlayacak herhangi bir delil bulunmadığından beraatine karar verildi, cezaevinin kapısından çıkarken ne olduysa artık anında diğer kapıdan içeri alındı. 

Beraat ettiği dosyadaki abuk sabuk aynı ithamlardan, aynı eylemlerden dolayı bu defa yeni bir suç icat edilerek tutuklandı, hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi, karar Yargıtayca onandı. Silivri’de tutuluyor.

Yargılama diye yapılan şeyin nasıl bir şey olduğunu, dahası yargılama olup olmadığını, yargı mensuplarının bu süreçteki rollerini anlamak için sözü Osman Kavala’ya bırakalım:

“İnsan haklarını ve ‘öteki’ sayılanların hayatlarını değersiz gören düşman hukuku uygulamaları teşvik gördü. Böylece, hiçbir şiddet eylemiyle ilişkim olmadığı bilinmesine rağmen en ağır cezaya çarptırıldım, dört Gezi tutuklusu da aynı yaklaşımla 18 yıla mahkûm edildi. Cezalar Yargıtay tarafından onanınca, şunu anladım ki yargı mensupları sakıncalı buldukları insanlara ceza verme yetkisine sahip olduklarına inanıyor. Bu insanların suç işlemediklerini biliyor olmalarına rağmen.” 

Sevgili Kavala, ifademi savcı almadı diyor. Ben savcı yüzü görmedim diyor.

Bu absürt süreçte, yargı mensupları saçma sapan iddialarla ağır suçlar isnat ediyor, tutuklama talep ediyor, iddianame hazırlıyorlar, ortada suç olmamasına rağmen kararlar veriyorlar ancak bunların hiçbirini Kavala’nın yüzüne karşı gözlerine bakarak gerçekleştiremiyorlar. 

Zira bakabilmek için bakacak yüzünüz, bir de o yüzde bir çift gözünüz olması lazım.

Gelişmeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:94
embedKaynak:https://www.agos.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Haziran 2025 10:58 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

İmamoğlu ndan Canan Dağdeviren e geçmiş olsun mesajı

24 Haziran 2025 17:09see170

Kılıçdaroğlu nun kayyum mesajı iletildi! Özkoç ve Seçer, İmamoğlu nun yanıtın açıklıyor

24 Haziran 2025 16:23see162

Ve akaryakıta indirim geldi! Gece yarsısı fiyatlar değişti...

24 Haziran 2025 10:04see157

PFDK Başkanı Celal Nuri Demirtürk Galatasaraylı diye istifa etti: Ya yeni PFDK Başkanı Başbuğ Pınarbaşı?

24 Haziran 2025 14:07see124

Gelin dizisinde akıllanmayan Beyza dan yeni tehdit! İkisini hedef gösteriyor

24 Haziran 2025 16:25see118

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu: İran’ın nükleer programını çökerttik

24 Haziran 2025 23:27see115

Elbistan ın altyapısına 3 milyarlık dev yatırım Gündem Haberleri

25 Haziran 2025 08:56see115

Canlı yayında gergin anlar! Ersan Şen ile Cem Küçük arasında tutuklama polemiği: Bir gücünüz mü var?

24 Haziran 2025 23:31see115

Kiracılar Tek Kalemde O Ödemeden Kurtulacak! Sadece Başvurmak Yetiyor

24 Haziran 2025 22:59see114

Hakan Kurtaş tan Birce Akalay a 41. yaş öpücüğü Sözcü Gazetesi

24 Haziran 2025 09:49see113

1 Temmuz’da zam geliyor! Son gün 30 Haziran

24 Haziran 2025 15:35see113

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon lira sürdürülebilir finansman hedefi

24 Haziran 2025 11:49see113

Fenerbahçe Beko, ligde 12. kez şampiyon oldu

25 Haziran 2025 23:15see112

Aristophanes in Lysistrata oyunu Kocaeli de sahnelendi Kocaeli Haberleri

24 Haziran 2025 15:27see112

Hamas: Arabulucuların ateşkes çabalarına olumlu yaklaşmaya açığız

25 Haziran 2025 19:20see111

Bahçeli den savaş uyarısı: BM derhal kuvvet kullanmalı!

24 Haziran 2025 11:19see111

Herkes yemek servisi sanıyor, oysa hosteslerin asıl görevi çok daha hayati Sözcü Gazetesi

24 Haziran 2025 13:45see111

Trump ın saklanacağı sığınak ortaya çıktı: ABD nin Kıyamet Planı hazır Sözcü Gazetesi

24 Haziran 2025 11:48see111

Gören şaşkına döndü: Nihal Candan paylaşımlarına devam ediyor

24 Haziran 2025 16:13see111

Hakan Çalhanoğlu sakatlandı Sözcü Gazetesi

25 Haziran 2025 22:23see109
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları