Grok: Yapay zekayla imtihanımız

Hani Meryem Uzerli tam da Saray’da otoriteyi ele geçirmişken Süleyman’ı terk edip Almanya’ya kaçıvermişti.. “Tükenmişlik Sendromu” da o vesileyle hayatımıza girmişti ya!
Dizinin senaristi sevgili arkadaşım Meral Okay’ın hatırasının bana verdiği yetkiyle, Erdoğan için bu teşhisi koymak istiyorum.
Öyle ya..
Yeni bir rejim inşa edebilmek adına bunca ayrıntıyla “BİZZAT” uğraşırsanız, şarjınızın tükenmesi şaşırtıcı olur mu!
Hele bir de.. Çevrenizdeki birkaç kişi dışında kimselere güvenemiyorsanız.. O birkaç kişi de liyakat sınırlarını aşamamışsa!
Bu kadar da değil. Sizi ölümüne savunacak köşeciler, troller ergenin önde gideniyse vah ki vah.
Haberdar olmuşsunuzdur. Elon Musk’ın yapay zeka aracı GROK çıldırdı. Küfür kıyamet önüne gelene saldırdı.
Mesela Erdoğan ve annesi hakkında ağır sözler sarf etti. Tabii sosyal medya karıştı. Olayın “İSRAİL KOMPLOSU” olduğu yolundaki görüşler ağırlıktaydı. Hislerini iktidarın yarattığı iklime uygun biçimde açıklayanlar da vardı elbette… Kimisi “kırın parmaklarını bir daha klavyeye dokunamasın bile” dedi. Kimisi bu vesileyle cumhurbaşkanına sonsuz bağlılığını dile getirdi.
Ve.. Beklendiği üzere savcılık soruşturma başlattı. Böylece yapay zeka alanına teknolojik değil operasyonel bir giriş yaparak dikkatleri çektik.

*. *. *
İşin içinde Erdoğan’ın bir zamanlar pek sevdiği Elon Musk olunca soruşturma, onu “tahrik edenlerden” öteye gitmez herhalde.
Zaten yargımız o kadar meşgul ki MR randevusu veremeyen hastaneler gibi boş gün bulamıyorsunuz. Bir de GROK ile mi uğraşsınlar.
Son örnek, İBB operasyonunda sıranın şoförlere gelmesi..
Çıta oralarda.. Ama turbun büyüğünü ara ara bir türlü bulamıyorlar.
Amerikan filmlerini izleyenlerin kulaklarına çalınmıştır. Savcı bir iddiayı dile getirir. Sanık avukatı zıplar: Hearsay your honor!
Yani kulaktan dolma.. Söylenti sayın hakim..
Gördük ki İBB dosyasının dayandırıldığı itirafçılar, gizli tanıklar hep duyduklarını, hatta tahminlerini anlatıyor.
O anlatımlar Saray medyası marifetiyle sanki somut delil gibi televizyonlara, gazete manşetlerine taşınıyor.

Dün Sabah’ın manşeti bu açıdan şahane bir örnekti.
Diyor ki “RANT TEZGAHI HALK TV’DE KURULDU”.
Altında üç fotoğraf. Biri Halk TV yönetim kurulu başkanı Cafer Mahiroğlu.
Hemen ilgili sayfayı açıp haberi okursunuz elbette. Tezgah neymiş, nasıl kurulmuş öğrenmek istersiniz.
Sonra..
“Haberde” yoktu ama tezgahın, şikayetçi işadamına izzet ikramda kusur olduğu kanaatinde kapıldım.
Zira manşete çıkartılan o müthiş haber şundan ibaretti:
İşadamı Yusuf Yadoğlu geçmişte işletmecisi olduğu İETT Ayazağa Garajı’ndaki malzemeleri Ulaşım A.Ş.’ye satmak istiyor.. Ancak istediği fiyatı kabul ettiremiyordu.
Bu nedenle Cafer Mahiroğlu’nu aramış, yardım istemişti. İşte manşette fotoğraflarını gördükleriniz, bu yüzden Halk TV’de buluşmuştu.
Habere göre Mahiroğlu Yadoğlu’nun hakkını savunmuş. “Hem adamın işini almışsınız hem de malzemelerini ölü fiyatına almak istiyorsunuz. bu doğru değil” demişti.
Sonuçta buluşma, el sıkışmayla noktalanmıştı.
Eeeeee.
Hani tezgah?
Hani Halk TV’nin buna sahne olması?
Olsun.
İBB dalgalarında daha neler neler görmedik mi!
Hiçbir yapay zekanın akıl edemeyeceği tuhaf iddialara tanık olmadık mı!
Ne yapsın Saray medyası?
Arada Reis’i rahatlatmak için böyle manşetler atacaklar.. Ki, O da turbun büyüğünü ele geçirdik zannedip gece rahat uyusun.

* *. *
Bakın burası çok önemli!
Erdoğan bir yanda faiz indirimini zora sokan ekonomik veriler.. Bir yanda başında kara bulut gibi eksik olmayan trajik olaylar, haberler.. Giderek çığ gibi büyüyen muhalefet.. Giderek artan sandık baskısı.. Sandığa gitmeden halletmek zorunda olduğu yeni anayasa meselesi..
Uyumak mümkün mü?

Yeni anayasa demişken.
Hazırlık emin ellerde.
Son Anayasa referandumunda AKP’ye zehir zemberek açıklamalarla karşı çıkan.. Son seçimde CHP listelerinden seçilip Meclis’e giren Prof. Serap Yazıcı Özbudun’da.
O şimdi AKP’li.
Göğsünde Erdoğan’ın taktığı AKP rozetiyle Anaya Komisyonu başkanı.
Önce geçmişini silecek, sonra Reis’in istediği anayasa için kolları sıvayacak.
Evet, diploması var. Profesörlüğü de sahici. Ama konumuzun bunlarla ilgisi yok.
Zaten hafıza sildirme işlemini yapan ilk ve tek siyasetçi değil.
Bakınız AKP sıralarına. Ya da medyasına.. Bazılarını yakından tanıdığım nice isim hafızayı sildirdi. Hatta belki hazır ameliyathaneye girmişken ar damarını da aldırdı. Şimdi ne kadar mutlular.. Havuzlu villalarda nasıl da hayat dolular…
Onlar dünyanın tadını çıkartırken ay sonunu getiremeyenler de GROK ile didişiyormuş.. Dert mi yani!