Gülistan için özel ekip kuruldu... Dosya yeniden açıldı
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
TUNCELİ Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku (21), 5 Ocak 2020’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Ailesi, 6 Ocak’ta İl Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusunda bulundu. Güzergâhındaki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarında yapılan incelemelerde; bir minibüse bindiği görülen Gülistan Doku’nun nerede indiği tespit edilemedi. Araştırmalar sonunda Doku’nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü’ndeki Sarı Saltuk Viyadüğü’nde sinyal verdiği belirlendi. Yapılan tüm aramalara rağmen Doku’ya ait ize rastlanmayınca çalışmalar sonlandırıldı.
Kaybolmadan önce son görüştüğü kişi olan erkek arkadaşı Rusya doğumlu Zeinal A., olaydan yaklaşık 2 yıl sonra Antalya Alanya’da gözaltına alındı. Zeinal A., 4 saat süren ifadenin ardından adli kontrolle serbest bırakıldı ve hakkında yurtdışı yasağı konuldu.
HER ŞEY TİTİZLİKLE İNCELENİYOR
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 2024 Haziran kararnamesiyle Tunceli’ye atanan Türkiye’nin 3 kadın başsavcısından biri olan Ebru Cansu, göreve başlar başlamaz Gülistan Doku dosyasını raftan indirip incelemeye başladı. Soruşturmayı baştan ele alan Başsavcı Ebru Cansu’nun talimatıyla özel ekip kuruldu. Gülistan Doku’nun kaybolmadan önceki gün ve kaybolduğu güne ait kentteki tüm Kent Güvenlik Yönetimi Sistemi (KGYS) görüntüleri Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları toplandı. Adli tatil olmasına rağmen o görüntüler ve kayıtlar kurulan özel ekip tarafından incelenip Doku’ya ait bir iz aranıyor.
Diyarbakır’ın Ergani ilçesi kırsal Çayırdere Mahallesi’nde yaşayan Doku ailenin bekleyişi devam ediyor. Aile bireyleri evinin salonunda bulunan Gülistan’ın fotoğraflarına, çalışma masasına, defterine ve kitaplarına bakarak gelecek haberi bekliyor.
‘GECE GÜNDÜZ AĞLIYORUM’
Anne Bedriye Doku, adalete güvendiğini belirterek, “Benim kızım bu masada ders çalıştı, üniversite kazandı. O kadar mutluydu, o kadar çocukları seviyordu. Dedi, ‘Ben okuyacağım çocuklara faydam olsun’. Ya benim kızım 21 yaşında bir öğrenci. Bunun başına ne getirdiler? Beş yıl bitti altıncı yıla giriyor. Gece gündüz ağlıyorum. Kim bu konuyla ilgili ne biliyorsa kim bu işe karıştıysa lütfen savcılığa gitsin, bilgi versin. Eğer korkuyorsa da mektup yazıp kapıya atsınlar. Biz şikâyetçi olmayacağız kendisinden. Ben kızımın kemiklerini istiyorum, bir mezarı olsun. Ben o mezara artık sarılıp ağlayayım. Ben biliyorum hâlâ içinde vicdanı olan insanlar var. Adalete, başsavcıya güveniyorum” dedi.


