Güneş koruyucular gerçekten yaz kış kullanılmalı mı? Cilt sorunlarına neden olur mu? Her güneş koruyucu ‘korur’ mu? 7 SORU 7 YANIT
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Araştırmalara göre, güneş koruyucuları sadece yaz aylarında değil tüm yıl boyunca kullanmak gerekiyor. Yine araştırmalar, pencereler ve floresan lambaların da güneş ışınlarını geçirdiğini söylüyor. Bu sebeple kapalı mekanlarda dahi güneş koruyucu kullanmak önem arz ediyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Begüm Güneş, güneş koruyucular hakkında herkesin mutlaka bilmesi gereken 7 soruyu yanıtladı.
1- Güneş koruyucular gerçekten yaz kış kullanılmalı mı? Eğer öyleyse yaz aylarında nasıl ve hangi sıklıkta, yılın kalan aylarında ne sıklıkta kullanılmalı?
Evet, güneş koruyucular yaz kış ve hava durumundan bağımsız olarak kullanılmalı. Güneş kremleri sabah dışarı çıkmadan önce sürülmeli ve gün içerisinde de tekrarlanmalıdır. Tekrarlanma sıklığı ise mevsime göre değişebilir.
Yaz aylarında 2-3 saatte bir tekrarı önerilirken kış aylarında bu süre 3-4 saati bulabilir. Terleme ıslanma veya silinme gibi durumlarda ise hemen tekrarlanmalıdır. Makyaj üzerine sprey, pudra veya stick formda güneş koruyucularla pratik yenileme yapılabilir.
Yazın UV yoğunluğu daha yüksek olduğu için SPF 50+ güneş koruyucuları öneriyoruz, kış aylarında ise SPF 30 gibi daha düşük oranlar da yeterli olabilir. SPF miktarı arttıkça güneş koruyucusunun koruma yüzdesi artar.
2- Pencereler ve floresan lambaların da güneş ışınlarını geçirdiği söyleniyor. Buna göre, kapalı alanda hatta evde bile güneş koruyucu kullanmak gerekli mi?
Evet UV ışınları camdan geçebilir. Ayrıca floresan lambalar az miktarda da olsa UVA yayabilir. LED ekranlar, bilgisayarlar ve telefonlar ise mavi ışık (HEV) yayar ve bu ışığın da cilt yaşlanmasında payı olabilir. Bütün bu nedenlerle özellikle bu ışınlara uzun süreli maruziyet varsa kapalı alanda ve evde dahi güneş kremi kullanımını öneriyoruz. Özellikle de güneş lekesi olan, güneş hassasiyeti olan ciltlerde ve bazı işlemler sonrasında bu koruma daha da önem taşır.
3- Çoğu insan gün içinde güneş kremi kullandıktan sonra akşamları yüzlerini temizlemeden yatıyor. Koruyucular cilt sorunlarına neden olabilir mi?
Güneş kremleri akşam mutlaka temizlenmelidir. Güneş kremleri, özellikle suya ve terlemeye dayanıklı olanlar, ciltte koruyucu bir film bırakır. Bu film gün boyunca hava kirliliği, toz, sebum ve ter ile birleşerek gözenekleri tıkayabilir. Bunun sonucunda da siyah noktalar ve sivilceler meydana gelebilir. Ayrıca bazı güneş koruyucuların kalıntıları ciltte irritasyon da yapabilir.
4- Güneşten korunmamak ve cilt kanseri arasında nasıl bir bağlantı var? Koruyucu kullanmak cilt kanseri riskini azaltabilir mi?
UV ışınları cilt kanserlerinin en önemli nedenlerinden biridir. UV ışınları DNA hasarına sebep olur. Biriken hasar sonucu da kanserleşme meydana gelebilir. Bu sebeplerle güneşten korunmak cilt kanserinden korunmanın en önemli basamaklarından biridir.
Araştırmalar düzenli güneş koruyucu kullananlarda aktinik keratoz (öncül lezyon) gelişme riskinin düştüğünü, bazal hücreli ve skuamöz hücreli karsinom riskinin azaldığını göstermiştir. Ayrıca en tehlikeli cilt kanseri olan melanomun da en önemli risk faktörü yoğun UV maruziyetidir. Özellikle çocukluk döneminde yoğun UV ışınlarına maruz kalmak ve güneş yanıkları yaşamak melanom riskini arttırır.
5- İdeal güneş koruyucu kullanımı nasıl olmalı? Kullanım miktarı ve sıklığı yaş, ten rengi gibi durumlara göre değişiyor mu?
Güneş kremi seçerken SPF değeri önemlidir. Günlük kullanımda en az SPF 30 önerilir ama özellikle yaz aylarında SPF 50+ tercih edilmelidir. SPF oranı arttıkça UV ışınlarına karşı koruma yüzdesi artar. Ancak unutulmamalıdır ki hiçbir güneş koruyucu yüzde 100 koruyucu değildir. Bu nedenle kıyafeti gözlük şapka destekleri ve UV ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneş altında olmamak çok önemlidir.
Güneş kremleri geniş spektrumlu olmalı hem UVA hem de UVB’ye karşı koruma sağlamalıdır. Yine cilt tipine uygun olan ürün tercih edilmelidir. Lekeli ciltlerde, sivilceye eğilimli ciltlerde ya da hassas ciltlerde cilt tipine uygun ürünler seçilmelidir.
Gebe, emziren anneler ve çocuklarda mineral filtreli ürünler tercih edilmelidir. Mineral filtreli güneş kremi sürüldükten sonra hemen etkili iken kimyasal filtreli olanlar dışarıya çıkılmadan 15-20 dakika önce sürülmelidir. Mineral filtreli ürünlerde irritasyon ihtimali de daha düşüktür. Miktar için 2 parmak kuralı kullanılabilir; işaret ve orta parmak boyunca sıkılmış miktar yüz için yeterlidir.
Bebeklerde 6 ay sonrası güneş koruyucu kullanımı önerilir. Mineral filtreli olanlar tercih edilmelidir.
6- Güneş koruyucuyu hangi bölgelere hangi oranda uygulamalı ve ne kadar sürede yenilemeli?
Güneş koruyucular yalnızca yüze değil, güneşe maruz kalan tüm bölgelere yeterli miktarda ve eşit şekilde uygulanmalıdır. Yetersiz miktarda veya bazı bölgeleri atlayarak sürmek, koruyuculuğu azaltır. Bu bölgeler çoğunlukla unutulur ama cilt kanserinin sık geliştiği yerlerdir; kulaklar, ense, boyun (özellikle arka taraf), el üstleri, ayak sırtı, dudaklar (SPF içeren dudak balmı kullanın), göz çevresi (gözle temas etmeyen ürünlerle nazikçe uygulanmalı).
7- Her güneş kremi gerçekten ‘koruyucu’ mu? Güneş koruyucu seçerken hangi kriterler göz önünde bulundurulmalı?
Hayır, her güneş koruyucu gerçekten etkili ve yeterli koruma sağlamayabilir. Güneş kremi seçerken UVA korumasının da olmasına ve SPF değerine dikkat edilmelidir. En az SPF 30+ ürünler tercih edilmelidir. Ürünün son kullanma tarihine dikkat edilmeli, açıldıktan sonra üzün süre duran ürünler kullanılmamalıdır.
Ürün her yere, yeterli miktarda ve tekrarlanarak uygulanmalıdır. Ancak daha önce de söylediğimiz gibi hiçbir güneş koruyucu yüzde 100 korumaz. Örneğin, SPF 30 güneş koruyucu, UVB ışınlarının yaklaşık yüzde 97'sini engeller. SPF 50 ise yaklaşık yüzde 98’i engeller. Bu sebeple ek fiziksel önlemler almak ve UV indeksinin yoğun olduğu zamanlarda (güneşin en dik geldiği 10:00-16:00 saatlerinde) maruziyeti engellemek önemlidir.


