Güney Amerika da savaşın ayak sesleri... Maduro dan yeni tehdit
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Güney Amerika ülkesi Venezuela ile Karayipler'de uyuşturucu kartellerine yönelik saldırı düzenleyen ABD arasındaki gerilim her geçen gün tırmanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, narkoteröristlere karşı ikinci saldırıyı düzenlediklerini açıklamış ve saldırıda üç kişinin hayatını kaybettiğini belirtmişti. Saldırının ardından Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu “ölüm ve savaşın efendisi” olarak nitelendirmişti. Maduro, ABD'nin saldırısına karşın ülkesinin meşru müdafaa hakkı olduğunu söylemiş ve bu hakkı "tam olarak" kullanacaklarını kaydetmişti.
ABD’nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliliğe değinerek silahlı mücadele aşamasına geçiş ve ulusal egemenliğin savunulması için yeni eylem planlarının açıklanacağını duyuran Maduro, "İmparatorluğa asla boyun eğmeyeceğiz, aktif savaşta dimdik duracağız. Bu halkın karşısına ne çıkarsa çıksın buna hazır olduğundan hiç şüphem yok." demişti.
MADURO'DAN YENİ TEHDİT
Beyaz Saray, Maduro'nun Trump'a doğrudan görüşmeye istekli olduğunu belirten mektubunun "yalanlardan" ibaret olduğunu ifade ederek görüşme çağrısını reddetti.
Maduro, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt'in kendisini yalanlamasının ardından ülkesinin “askeri saldırı tehdidi” altında olduğunu belirterek olağanüstü hal ilan etmeye hazır olduklarını açıkladı.
Maduro, televizyonda yaptığı konuşmada, “Bugün, anayasaya uygun olarak olağanüstü hal ilan etmek ve Venezuela'nın Amerikan imparatorluğu tarafından askeri olarak saldırıya uğraması durumunda halkımızı, barışımızı ve istikrarımızı korumak için danışma süreci başladı” dedi.
Venezuela hükümeti, 22 Eylül'de, Maduro'nun Trump'a, özel temsilcisi Richard Grenell aracılığıyla doğrudan diyalog kurulması amacıyla mektup gönderdiğini doğrulamıştı.
Maduro mektupta, Venezuela aleyhinde dile getirilen "mafya ve uyuşturucu kaçakçılığı çeteleriyle bağlantı" suçlamalarının tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, bu tür iddiaların ve "sahte haberlerin" iki ülke ilişkilerini olumsuz etkilediğini ifade etmişti.
Leavitt, "Açıkçası bu mektupta Maduro'nun tekrarladığı birçok yalan vardı. Trump yönetiminin Venezuela konusundaki tutumu değişmedi." diyerek Maduro'nun görüşme çağrısının reddedildiğini bildirmişti.
Trump yönetiminin, Maduro hükümetini "yasa dışı" gördüğünü dile getiren Leavitt, "ABD Başkanı, Venezuela rejiminden ABD'ye ölümcül uyuşturucuların yasa dışı kaçakçılığını durdurmak için gereken her yolu kullanma istekliliğini açıkça gösterdi." diye konuşmuştu.
“ÖZEL YETKİ” HAZIRLIĞI
Venezuela Devlet Başkanı Yardımcısı Delcy Rodriguez, yabancı diplomatlara yaptığı açıklamada, Maduro’nun ABD’nin “vatanımıza saldırmaya cesaret etmesi” halinde savunma ve güvenlik konularında kendisine “özel yetkiler” verecek bir kararname hazırladığını söyledi.
Ancak AFP’ye konuşan bir hükümet kaynağı, belgenin henüz imzalanmadığını belirterek, “Devlet Başkanı yardımcısı, her şeyin hazır olduğunu ve Maduro'nun herhangi bir zamanda kararnameyi imzalayabileceğini göstermek için belgeyi sundu” ifadelerini kullandı.
Rodriguez, olası bir ABD saldırısında halkın Maduro’nun arkasında birleşeceğini vurgulayarak, “Venezuela ülkemizi savunmak için birleşmiştir. Vatanımızı asla teslim etmeyeceğiz” dedi.
VENEZUELA'DA SİVİLLER SİLAHLANIYOR
ABD merkezli CBS News, bazı sivillerin milislere katılmak üzere başvuruda bulunduğunu bildirdi.
Yerel basında çıkan haberlerde Ulusal Silahlı Kuvvetler (FANB) ve Bolivarcı Milislerin başkent Karakas ve diğer bölgelerde konuşlandırıldığı aktarıldı.
Venezuela'da, silahlı kuvvetler ve milis güçlerini sokaklara çıkararak sivillerin askeri eğitimine yönelik yeni bir program başlattığı iddia edilirken yetkililer, bu adımın "ABD’den gelen tehditlere karşı kapsamlı savunma" amacı taşıdığını belirtti.
Maduro, ülkenin dört bir yanında 2,5 milyon asker ve milisin Venezuela'nın savunulması için görevlendirildiğini vurgulayarak, "Eğer silahlı bir mücadeleye girmek zorunda kalırsak, buna fazlasıyla hazırız." ifadesini kullanmıştı.
Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.
ABD, bu bağlamda ağustos sonlarında Venezuela kıyılarına "USS Gravely", "USS Jason Dunham" ve "USS Sampson" savaş gemilerini göndermişti.
ABD, Karayipler'e sekiz gemi ve 4000'den fazla asker konuşlandırarak uyuşturucu taşıdığını iddia ettiği teknelere düzenlediği saldırılarda en az 17 kişinin ölümüne neden olmuştu.
Uzmanlar, Trump'ın bu kararının arka planında uyuşturucu kartelleriyle mücadelenin yanı sıra Venezuela'da rejim değişikliği amaçladığını öne sürmüştü.


