Hacıosmanoğlu ile kulüpler karşı karşıya geldi: İnşallah bu hatadan bir an önce dönülür

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), profesyonel liglerdeki takım sayısını azaltma stratejisi kapsamında, 2025-2026 sezonu için profesyonel liglere açılan kapı olarak nitelendirilen Bölgesel Amatör Lig (BAL) statüsünde önemli değişikliklere gitti. BAL’dan 3. Lig’e yükselen takım sayısı 12’den 5’e düşerken, 3. Lig’den 16 takımın BAL’a düşmesiyle ligdeki 153 olan takım sayısı 164’e çıkacak.
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun sezon içerisinde dillendirdiği düzenleme 16 Nisan'da Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıda kamuoyuna duyuruldu.

Profesyonel liglerdeki takım sayısını azaltma kararının gerekçesi şu şekilde açıklanmıştı:

“Kulüp gelirlerinin artırılması ve daha güçlü bir rekabet ortamı oluşturulması amacıyla, 2025-2026 sezonunda 139 takımın mücadele edeceği profesyonel liglerdeki takım sayısının kademeli olarak azaltılmasına gidilecektir ve hâlihazırda 139 olan profesyonel takım sayısı, aşağıdaki görselde sezonlara göre belirtilen düşme ve çıkma sayılarına göre 120'ye düşürülecektir.”

2025-2026 sezonu itibarıyla liglerden düşecek ve çıkacak takım sayıları ise şu şekilde:

BAL, TFF 3. Lig’in bir alt kademesi olarak bu stratejide kilit bir rol oynuyor. Çünkü 3. Lig’e geçişi düzenleyen bu lig profesyonel liglerin takım dengesini doğrudan etkiliyor.

Bu adımlarda asıl amaç TFF’nin net bir şekilde açıkladığı gibi ‘Kulüp gelirlerinin artırılması ve daha güçlü bir rekabet ortamı oluşturulması’ fakat madalyonun diğer yüzüne bakıldığı zaman 3. Lig’in bir alt kademesi olan yani profesyonel liglere geçisin ana kapısı olan BAL’daki kulüplerin yükselme şansı bu kararla birlikte büyük ölçüde sınırlandırılmış olacak.

Konuya BAL takımları penceresinden bakmak ve daha iyi anlayabilmek adına bu ligde geride bıraktığımız sezon uygulanan ve önümüzdeki sezonlarda uygulanacak olan statüler arasındaki farkla bakmak gerekiyor.

2024-2025 sezonunda BAL, 153 takımla 10 grupta oynandı. Toplam 12 takım TFF 3. Lig’e yükseldi.10 grup birincisi doğrudan bir üst lige yükselirken, 9 gruptan ikinci ve en iyi yedi üçüncü arasında oynanan Play-Off’ların galibi ile İstanbul grubu (Grup 10-17 takımlı) içindeki play-off galibi diğer iki kontenjanı doldurdu. Aynı sezonda, TFF 3. Lig’den 16 takım BAL’a düştü.

TFF’nin Haziran 2025’te duyurduğu 2025-2026 sezonu statüsüne göre önümüzdeki sezon BAL’dan 3. Lig’e sadece 5 takım yükselecek. TFF 3. Lig’den 16 takım BAL’a düşecek ve BAL’daki takım sayısı 164’e çıkacak. Bu, profesyonel liglerdeki takım sayısını 139’dan 128’e düşürecek.

TFF, 2026-2027 sezonunda TFF 3. Lig’den 12 takım düşerken BAL’dan 4 takım yükseleceğini, 2027-2028’den itibaren ise her iki rakamın 6’da sabitleneceğini belirtti. BAL’daki yükselme kriterleri (grup birincileri veya play-off sistemi) henüz resmi statüde netleşmedi. Bu değişiklikler, BAL’ın TFF 3. Lig’e geçiş kapısı olarak rolünü daraltırken, ligdeki takım sayısını artırıyor.

Alınan tüm bu kararların ardından kulüplerden de tepkiler gecikmedi. Geçtiğimiz sezon BAL 4. Grupta normal sezonu ikinci sırada bitiren ve Anadolu Play-Off eleme turunda 16 takım arasından 3. Lig vizesini cebine koyan tek takım olan Suvermez Kapadokyaspor’un yöneticilerinden Şuayip Tunca, TFF’nin aldığı kararı “hata” olarak değerlendirdi.

Tunca, “Bizler Suvermez Kapadokya Spor Kulübü olarak Play-Off aşamasından 16 takım arasından tek takımın çıktığı play-off müsabakaları sonucunda 3.Lige yükselmiş bulunmaktayız.12 takımın yükseldiği bir sezonda bile bu sayı çok az görürken gelecek yıl bu sayının 5’e düşmesi tamamen hayal kırıklığıdır. İnşallah bu hatadan bir an önce dönülür.” dedi.

Yine geride bıraktığımız sezonda BAL 5. Grup’ta normal sezonu üçüncü sırada bitirerek Anadolu Play-Off eleme turuna katılan ve burada Çeyrek Final’de 3. Lig hayallerini bir sonraki sezona bırakan Çankırı FK Başkanı Sezai Zehiroğlu ise alınan kararın kulüpler adına birçok ‘belirsizlik ve adaletsizlik riski’
barındırdığını vurguladı.

Bu gibi kararların özellikle emek ve yatırım harcayan kulüplerin motivasyonunu kırabileceğini düşündüklerini belirten Zehiroğlu, geride bıraktığımız sezon uygulanan sistemin oldukça olumlu sonuçlar doğurduğunu belirterek, “Ligin genelinde son haftalara kadar heyecan devam etmiş, Play-Out sistemiyle de birçok bölgede hem rekabet hem izlenebilirlik artmıştır. Kulüp başkanları ve yöneticiler bu yapıdan oldukça memnun kalmış, adil rekabet ortamının yaratılması açısından sistemin büyük katkı sağladığını ifade etmişlerdir. Bu yapının sürdürülebilirliği hem kulüpler hem taraftarlar açısından son derece kıymetlidir.” dedi.

Ülke futbolunda sıkça rastlanılan ‘statü’ ve ‘kural’ sınırlamaların Avrupa’daki gelişmiş futbol sistemlerinde bulunmadığını gözlemlediklerini aktaran Zehiroğlu, Alman futbol sisteminden örnek vererek “Örneğin Almanya’da 10. lige kadar bir sistem var ama bu liglerde ne yaş sınırı ne de yabancı oyuncu yasağı gibi kısıtlamalar mevcut. Oyuncu kimliğinden çok, performansı ve yeteneği ön planda tutuluyor. Biz de aynı anlayışın ülkemizde yerleşmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Zehiroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’de herkes futbolu seviyor ve ‘neden ilerleyemiyoruz?’ sorusu yıllardır gündemde. Ancak cevabı da aslında çok açık: Futbolcuya ve futbola güvenmek yerine kısıtlayıcı kurallar üretmeyi tercih ediyoruz. Renk, ırk, yaş ya da milliyet ayrımı yapmadan, kim iyiyse onun forma giydiği bir sistemle ancak ileriye gidebiliriz. Biz Çankırı FK olarak, futbolun adaletli ve eşit şartlarda oynanmasından yanayız. Bu doğrultuda yapılan her düzenlemeyi desteklemeye hazırız.”