Hagi ve Popescu, UEFA Kupası yıl dönümünde bir etkinlikte buluştu
Dha sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Kazanılan kupada tüm Galatasaray ailesinin emeği olduğunu ifade eden Hagi, "Sadece benim için değil Galatasaray ve bütün Türkiye için özel bir gündü. Hepimiz mutluyduk, Galatasaray mutluydu. Avrupa'da bunun gibi özel bir kupayı kazanmak muazzam bir şeydi. Türkiye'den bir takımın bu kupayı kazanmış olması muazzam bir şeydi. Bu kupa için sadece oyuncular değil yönetimden başlayarak Florya'daki çalışanlara kadar herkes emek sarf etti. Bu kupa hepimizin kupasıdır. O kadar güçlü bir takım olduk ki milli takıma kadar 13 oyuncu Galatasaray'dan gitmişti. Çok güçlü bir ekipti. Hiçbir şey tesadüf değildi. 4-5 yıl çalışarak, emek sarf ederek başarıya ulaştık" dedi.
Kopenhag'da oynanan finalde gördüğü kırmızı kart sonrası maçın kalanı hakkında açıklamalarda bulunan Rumen oyuncu, "Herhangi bir taraftar gibi izledim ama bizi kimsenin durduramayacağına emindim. Galatasaray'ın cesareti vardı" diye konuştu.
'KUPA KAZANDIĞIN ZAMAN EN İYİSİ OLUYORSUN'
Şampiyon olunduğu anla alakalı hislerini dile getiren Hagi, "Mutluluk hissettim. Avrupa'nın en iyisi olmak, bir ülkeyi sevindirmek, mutlu etmek... Bu oyunu taraftarlar için oynuyoruz. Onlar çok heyecan koyuyorlar bu işe. Dolu dolu yaşadık. Çok sevinçliydik. Böyle olunca kendini çok güçlü hissediyorsun. Aynı zamanda sözleşmemde Avrupa'da kupa kazanmak üzerine bir madde vardı. O yüzden çok para kazandık. Sözleşmeye imza atınca bu kupayı kazanacağız dedik. Galatasaray daha önce yarı final oynamıştı, final de oynamak gerekiyordu. İstek varsa, iyi bir şekilde çalışırsan çok iyi bir yönetimin, çok iyi personelin varsa ve her şey senin arkandan giderse bir kez daha neden olmasın. Kupa kazandığın zaman en iyisi oluyorsun, tarih yazıyorsun. Bütün dünya bu anı, bütün bir ülkeyi sevindirdiğini hatırlayacak. Bunun için çalışıyorsun, fedakarlık yapıyorsun. Bu kadar önemli bir şey yapınca kendini çok güçlü hissediyorsun" ifadelerini kullandı.
'BU ZAFERLER GALATASARAY'I DAHA BÜYÜK KILIYOR'
Bu sezon sarı-kırmızılılar hakkında konuşan Hagi, "Galatasaray çok iyi gidiyor. Ülkede en iyisi olmak için çok mücadele vermek lazım. Kolay bir mücadele değil bu. Zor bir şampiyonluktu bana göre. Özellikle 3-4 kere üst üste kazanmak hiç kolay değil. Bu zaferler Galatasaray'ı daha büyük kılıyor. Emek sarf edenlere tebriklerimi iletmek istiyorum. Daha sonra Avrupa'da da aynısını yapmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
POPESCU: KORKUDAN KÖŞEYE ÇOK SERT ŞEKİLDE VURDUM
Penaltı sırası hakkındaki soruya yanıt veren Popescu, "Fatih Terim bana 'Bunu atabilecek misin' demişti, ben de evet dedim. Kaçıncıyı atacaksın dedi, forma numaramı gösterip 4 dedim. Benden önceki 3 kişi golü attı ve benim için fırsat oluştu. Korkudan köşeye çok sert şekilde vurdum. Şu an kaleciye baktım, hesapladım diyebilirim ama öyle bir şey yok. Penaltıda topa korkudan sert bir şekilde vurdum. David Seaman o an hayatımda gördüğüm en büyük kaleciydi. Daha önce hiç böyle bir kaleci görmemiştim, o an David kaleden daha büyük görünüyordu" dedi.
UEFA Kupası finalinde son penaltıyı attıktan sonrasını hatırlamadığını belirten Popescu, "Top kaleye girdiği zaman adrenalin o kadar yükseldi ki kendimi tribünlerin önündeki çitin yanında buldum. Oyuncuların hepsi beni kucaklıyordu ama oraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Oraya uçtuğumu sanmıştım ama sonra izleyince uçmadığımı fark ettim" ifadelerine yer verdi.
Final maçı öncesi sakatlıklarını ifade eden Popescu, "Böyle bir ana ulaştığın zaman limit veya sınır yoktur. O maçı oynarken ayağımın 10 yerinde yaram vardı. 10 santimlik bandajlarımı çıkarmak istedim. Benim sahaya girip maça katılmam imkansızdı ama o finalde oynamayı o kadar çok istedim ki maçın sonrasında başıma gelebilecek herhangi bir tehlikeyi göze aldım" şeklinde konuştu.
Kariyer zirvesini Barcelona'da değil Galatasaray'da yaşadığını anlatan Popescu, "Barcelona'da Şampiyonlar Ligi'ni, kazanmıştım ve kariyerimin en üst seviyesine ulaştığımı sanmıştım. 2000 yılında Galatasaray'la beraber UEFA Kupası'nı kazandık. Kariyerimin en üst noktasına geldiğime yönelik düşüncemin tersi olduğunu kanıtladı. O anda benim ve takım arkadaşlarım için kariyerimizin en üst noktasıydı. Galatasaray'a ilk geldiğimde Avrupa'da böyle bir şampiyonluk kazanacağımızı düşünmüyorduk. Çünkü o zamanlar Türkiye'den bir futbol takımının o noktaya ulaşabileceğini kimse düşünmüyordu" dedi.
Sarı-kırmızılı takımın maçlarını takip ettiğini dile getiren Popescu "Galatasaray'ın maçlarını izliyoruz. Kazanınca çok seviniyoruz. Teknik direktör Okan Buruk bizim arkadaşımız. Yarın tribünlerde biz de olacağız, bundan gurur duyuyoruz. Yarın 5. yıldız formalara geçecek, bizim de buna katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Etkinlik sonunda Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu'ya plaket takdim edildi. Plaket takdiminin ardından yapılan fotoğraf çekimi sonrası etkinlik sona erdi.


