Hakan Ural konuştu biz utandık! Gençliği tüp kuyruğunda geçmiş

Ekol TV'de yayınlanan "Sözün Özü" programının yorumcusu Hakan Ural'ın yaptığı açıklamalar gündem oldu. Oyuncu Ceyhan Cem ve şarkıcı Selçuk Ural'ın oğlu olan Ural, gençliğinin tüp kuyruğunda geçtiğini söyledi.

16 yaşında mankenlik yapmaya başlayan ve 19 yaşında Türkiye'nin en ünlü kadınlarından Sibel Can ile evlenen Hakan Ural, "Şimdiki gençler bunları bilmiyor" diyerek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Kendi ülkenin içinde devamlı hakaret, devamlı kavga, devamlı negatiflik olursa, olanı da ararsın. Hani bugün beğenmediğin var ya, neyse o, onu mumla ararsın. Biz aradık. 'Nasıl aradın?' de bana.

Ben bunları okumadım, yaşadım. Remzi, Raşit, Güven... Bir de Metin vardı bizde. Biz böyle yapardık. Benim yaş grubuma sorun. 16-17 yaşlarındaydım, 35-40 sene önce. Derdik ki; 'Sen odun almaya git, sen tüp almaya git, sen ekmek almaya git, sen yağ almaya git.' Bir de gaz almaya giderdik.

Bizim hayatımız kuyruklarda geçti. Biz böyle büyüdük, böyle yaşadık. Her gittiğimiz yer kilometrelerce kuyruktu. Genelde de tam sıra bize gelirken 'Bitti!' derlerdi. Kuyruklarda da ayak parmaklarımız donmasın diye zıplardık.

Biz bunları yaşadık, biz bunları gördük. Biz sokağa çıkma yasaklarını gördük, ihtilalleri gördük. Güvercin beslerdim, terasa çıkamazdım. Asker abiye 'Güvercinlere yem vereceğim' diyorum, 'İhtilal oldu, sokağa çıkma yasağı var' diyor. Şimdi gençler bunları bilmiyor. Bu ülkenin insanları çok büyük bedeller ödedi. Süleyman Seyfi Öğün abime saygılarımı iletiyorum, onun muazzam bir yazısı var: Bizlerin dedeleri, dedelerimizin babaları ne çekmiş, ne çekmiş...

Yoksa ideoloji olarak, CHP'li de olur arkadaşımız, vatansever, MHP'li de olur, İYİ Partili de olur, AKP'li de olur veya başka partiden... Orada bir beis yok. İçeride rekabetini, programını sunarsın, halkın oylarına talip olursun. Halk teveccüh eder, tercih eder. Kim geliyorsa başımızın üstünde yeri var, hepimiz saygıyla devletimize destek olma gayretindeyiz. Konu o değil. Ama bugün müthiş bir lider yakaladın ya! Bunu kabul et. Sen etmiyorsun da dünya ediyor.

Bizim zamanımızda, şimdi Spor Sergi Sarayı diye bildiğimiz bir yer vardı. Oradan kalkan otobüslerle Bodrum'a gitmek en büyük lüksümüzdü. Ocaktan itibaren uyuyamazdık heyecandan. Yolculuk 17-18 saat sürerdi, dört mola verilirdi. Biz Bodrum'a ulaşmayı başarabilirsek, o gün pert olurduk. Çünkü otobüste 'S' şeklinde oturmaktan 16-17 saat sonra kan dolaşımımız... Gençken bile... Ertesi gün akşamüstü kendimize gelirdik. Bugün millet günübirlik sabah Ankara'ya gidiyor, akşam geliyor. Ve nelere rağmen bu atılımlar yapıldı, bir de ona bakmak lazım."

Bu açıklamanın ardından sosyal medyada Ural'ın o dönem mankenlik yaptığı fotoğraflar paylaşıldı.