Halk içinde bir bilge lider Mansur Yavaş

“Adalet göğün direğidir, yıkılırsa gökyüzü yerinde durmaz.”

“Kişi halk içre gerekdür özü /Gerek halka yaraşur sözü”

(Kişi, halkın içinde özü düzgün olmalı; halka yaraşır, doğru söz söylemeli)

— Kutadgu Bilig

“Mansur Yavaş, “kılıç” yerine “kalem”le, yani akıl, adalet ve liyakatle şehri yönetmeyi tercih eden bir anlayışın temsilcisi oldu. Ütopik sözlerle değil; doğru icraatlarla konuştu. Bu yüzden de sadece oyların değil, Ankaralıların sevgisinin de sahibi oldu. Sokakta onu gören selam veriyor, arkasından hayır duası eden daha da çok. Çünkü o, makamdan güç alan değil; makamına halkın sevgisiyle güç katan bir başkan. Ama yalnızca hizmet etmekle kalmadı; halkla arasına mesafe koymadan, her zaman ulaşılabilir bir başkan olarak kaldı. Herkesin başkanı oldu. Öyle ki Başkan’a ulaşmak bir bardak çay mesafesinde oldu.”

25 yıllık bir eğitimci köşe yazarı olarak onlarca kitabım, yazılarım, ödüllerim ve de TV programlarım eğitimle ilgili olsa da, köken olarak siyasetin gençlik kollarından geliyorum ve de ülkenin ilk siyaset felsefesine giriş kitabının yazarıyım aynı zamanda. Bu nedenle de dönem dönem eğitimin dışında çok önemli bulduğum konularda bir uzman olarak siyasi analiz yazıları da kaleme alırım. Çünkü Platon’un Devlet adlı kitabından hareketle en büyük siyaset tasarımı eğitim olsa da nihai noktada her şey siyaset kurumuna bağlıdır.

Mütevazı, bilimsel ve akılsal bakış açısıyla, siyasette BİLMEKten çok yapaBİLMEK üzerinde dururum. Bunu da son süreçte iki lider çok iyi bir şekilde uygulamaları ile gösteriyor. Sayın Özgür Özel ve Sayın Mansur Yavaş’ın nitelikli bu uygulamalarını şu üç yazımda detaylı olarak yazmıştım: Mansur Eğitim Bakanlığı (MEB) - Ben sana belediye başkanı olamazsın demedim, Mansur Yavaş olamazsın dedim - Özgür’ün Özü Özel: Anadolu’nun Vicdanı, Birliğin Sesihttps://halktv.com.tr/makale/mansur-egitim-bakanligi-meb-933471 , https://halktv.com.tr/makale/ben-sana-belediye-baskani-olamazsin-demedim-mansur-yavas-olamazsin-dedim-946172https://halktv.com.tr/makale/ozgurun-ozu-ozel-anadolunun-vicdani-birligin-sesi-950077 )

Şimdi bu söylediklerimi somut olarak bozkırda açan bir çiçek, bir vaha, bozkırın ortasında bir aydınlanma ışığı olan Mansur Yavaş üzerinden anlatmaya çalışayım.

Kutadgu Bilig Türk edebiyatında ve dünya siyaset bilimi tarihinde devlet yönetimini en iyi anlatan eserlerden biri olduğu için bu yazımda ondan ilerleyeyim istedim.

Yusuf Has Hacib bu eserinde ideal devlet yönetimini anlatır . Türk edebi tarihi kadar siyasi tarihi için de kült bir eserdir. Eserde adalet, akıl, mutluluk ve gelecek gibi kavramlar üzerinden ideal yöneticilerin nasıl davranması gerektiği öğütlenir.

Adalet göğün direğidir, yıkılırsa gökyüzü yerinde durmaz.

Adalet üzerine çok durulur. Adil olmanın, halkı korumanın ve akıl ile hareket etmenin iyi bir hükümdarın temel özellikleri olduğu vurgulanır. Devletin düzeni, bilgi ve erdemle sağlanır. Türk siyasetine yön vermesi gereken bir eserdir. Platon’un “Devlet” kitabı gibi siyaset ve edebiyatın mihenk taşıdır. Ülkemizin içinden geçtiği şu zorlu günlerde çok dikkatle okunması gereken bir eserdir. Bu anlamda Sayın Mansur Yavaş’ın son süreçte adalet merkezli vurguları adalete bağlı kalınmazsa gökyüzü dahil her şeyin yıkılacağını bu eserdeki gibi bizlere göstermektedir.

“Kişi halk içre gerekdür özü /Gerek halka yaraşur sözü”

(Kişi, halkın içinde özü düzgün olmalı; halka yaraşır, doğru söz söylemeli)

Mansur Yavaş, dürüstlüğü, sade yaşantısı ve halktan yana tavrıyla Ankara’da insanların gönlünde yer edinmiş bir belediye başkanıdır. Ne yapıyorsa halk için yapıyor; kimseyi ayırmadan, kimseyi kayırmadan Kutadgu Bilig de geçen beyitte olduğu gibi: Hem özü düzgün, hem sözü doğru bir yönetici.

Göreve geldiğinden bu yana, Ankara’da israfa son vererek yardımları gerçekten ihtiyacı olana ulaştırdı. Altyapıdan yeşil alanlara, sosyal yardımlardan ulaşıma kadar şehirde kalıcı çözümler sundu. Ama yalnızca hizmet etmekle kalmadı; halkla arasına mesafe koymadan, her zaman ulaşılabilir bir başkan olarak kaldı. Herkesin başkanı oldu. Öyle ki Başkan’a ulaşmak bir bardak çay mesafesinde oldu.

En dikkat çekici yanıysa her türlü kutuplaşmanın nirvanaya ulaştığı şu günlerde ayrım yapmayan, kutuplaştırmayan siyaset anlayışıydı. Siyasi görüşü, inancı ya da yaşam tarzı ne olursa olsun herkese eşit mesafede durdu. “Sen” demedi, “biz” dedi. Bu tutumu, başkentte huzuru ve güveni güçlendirdi. Bu yaklaşım, Platon’un: “Devleti yönetecek olanlar, halkın iyiliğini her şeyin üstünde tutmalıdır.” sözünden hareketle halkın çıkarlarını her şeyin üstünde gördü.

Gençliğe yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır.

Bir eğitimci yazar ve de en önemlisi bir öğretmen olarak beni en çok etkileyen şey ise, eğitimi öncelemesi ve en çok gençlerin eğitimine eğilmesi oldu. Öğrencilere ücretsiz internet, su ve kırtasiye desteği sağladı. Barınma sorunu yaşayan gençler için yurtlar açtı. Etüt merkezleri, kütüphaneler ve Başkent Akademi gibi projelerle gençlerin hem derslerine destek oldu hem de kişisel gelişimlerine katkı sundu. Çünkü iyi biliyor: Gençliğe yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır.

Ve burada Kutadgu Bilig’in şu öğütleri devreye giriyor:

“Adalet, bilgiyle birlikte doğru uygulanırsa, toplumda kötülüğe yer kalmaz.”

“Begler törü bilen el tutsar,Könilik bilig birle başgurtar.” (Beyler, kanunla halkı yönetir; adalet ve bilgiyle idare eder.)

“Köniliksiz el bolmaz, törüsüz yurt tutulmaz.” (Adalet olmadan halk olmaz, kanunsuz da ülke yönetilmez.”

Yavaş’ın halkçı, adaletli ve şeffaf yönetimi bu sözlerin günümüzdeki bir karşılığıdır.

Zaten uzun ömürlü bir yönetim ve gönüllerin lideri olmak baskıyla değil, adalet ve eğitimle sağlanır. Bu da tarihten gelen şu uyarıda açıkça dile getirilmiştir:

“Kılıç ve güç ile herhangi bir memleket almak mümkündür; ancak memleket, kalemle elde tutulur. Hakimiyet şiddetle ve zorla uzun yıllar sürmez. Hangi şehir ve eyalet kalemle idare edilirse, orada herkes kendi arzu ve nasibini bulur.”

Mansur Yavaş, “kılıç” yerine “kalem”le, yani akıl, adalet ve liyakatle şehri yönetmeyi tercih eden bir anlayışın temsilcisi oldu.

Mansur Yavaş, “kılıç” yerine “kalem”le, yani akıl, adalet ve liyakatle şehri yönetmeyi tercih eden bir anlayışın temsilcisi oldu. Ütopik sözlerle değil; doğru icraatlarla konuştu. Bu yüzden de sadece oyların değil, Ankaralıların sevgisinin de sahibi oldu.

Sokakta onu gören selam veriyor, arkasından hayır duası eden daha da çok. Çünkü o, makamdan güç alan değil; makamına halkın sevgisiyle güç katan bir başkan.

Bir Ankaralı olarak onun icraatlarını özellikle eğitime adanmışlığını gördükçe gelecek hakkında umutlarım hep yeniden filizleniyor. Çok şey BİLMEK yetmez, önemli olan bildiklerinizi yapaBİLMEKtir. Bildiklerini hayata uygulayan, yapabilene de bilge derler. Bu nedenle de yazının adı HALK İÇİNDE BİR BİLGE LİDER MANSUR YAVAŞ. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…