Halk TV yi kararttınız: Peki Halk’ı ne yapacaksınız

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV'ye ekran karartma cezası verdi.
Gerekçe her zaman hazır. “Toplum değerleri”, “millet hassasiyeti”, “yalan haber”, “tahrik”…

Ama dünyada otoriter rejimlerde bu ezberi ezberledik artık.
Rusya'da Dozhd susturulurken “orduya güveni sarsıyor” denmişti.

Hindistan’da NDTV'ye “ulusal güvenlik” bahanesi uydurulmuştu.

Macaristan’da Klubradio'nun lisansı “usul eksikliği” diyerek yenilenmemişti.

Çin’de Apple Daily kapanırken “devlete karşı yayın yaptığı” söylenmişti.

Mısır’da El Cezire'nin bürosu “terörü destekliyor” bahanesiyle basılmıştı.

Hepsinin ortak noktası şuydu. Gerçek rahatsız edicidir. Susturulmalıdır.
Peki sormak gerekmez mi, Asıl “düzeni” bozan kim?

Halk TV ekranlarını karartıyorsunuz ama gerçekte kimi karartıyorsunuz?
Ankara’da pazarda domatesin kilosunu soran teyzeyi mi?
Hopa’da deresi kuruyan köylüyü mü?
Hatay’da hala konteynerde yaşayan depremzede genci mi?
İzmir’de grevdeki belediye işçisini mi?

Kararttığınız bir televizyon değil yalnızca.
Susturmaya çalıştığınız, halkın sesi.
Ama o ses sizin tahmin ettiğiniz gibi bir düğmeyle kesilmiyor.

RTÜK, uzun süredir iktidarın sansür sopası gibi kullanılıyor.
Ceza cetvelini açın bakın
Halk TV, Sözcü TV, Tele 1, KRT.
Sürekli “halkın” yanında olanlara ceza.
Öte yandan linç kültürünü besleyen, kutuplaştıran, hakareti ekran rutini hâline getiren yandaş kanallar için tek bir uyarı dahi yok.

Adaletin kantarı bu kadar şaşarsa, halk teraziyi sokağa çıkarır.
Ekranı karartan, karanlıkta kalmaz.
Çünkü halk, karanlığa gözü alışık olan değil, gözü karanlığa direnen bir halktır.

Bu bir yayın cezası değil. Bu, bir korku ilanıdır.
“Konuşursanız sizi de karartırız” demenin resmi halidir.
Ama bu ülkede susturulmuş her ses, bir başka yerden daha gür çıkar.
Bir kanal kapanır, on söz çoğalır.
Bir mikrofon susturulur, bin cep telefonu yayına başlar.

Aslında Halk TV’ye ceza değil, halka gözdağı veriyorsunuz.
Ama o halk, artık bu numaraları ezberledi.

Son söz niyetine...
Gerçekleri yayınlayan bir ekranı kararttınız.
Zeytini koruyan köylüleri, pazarda çürük toplayan insanları, asgari ücrete mahkum edilen emekçileri, üç kuruşla geçinmeye çalışan emeklileri ne yapacaksınız?
Onları da mı karartacaksınız?