‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Çinli bilim insanları tarafından yürütülen yeni bir araştırma, hazır kahve tüketiminin ileri yaşlarda görme kaybına neden olabilen göz hastalığı ‘makula dejenerasyonu’ (AMD) riskini artırabildiğini gösterdi. Araştırma, hazır kahve tercih eden bireylerin bu hastalığa yakalanma olasılığının diğer kahve türlerini tüketenlere göre yedi kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, ‘makula dejenerasyonu’ hastalığında göz retinasının merkezi kısmı olan makula zamanla hasar görüyor. Bu durum ise okuma, araç kullanma ve yüzleri tanıma gibi günlük işlevleri olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, ailesinde ‘makula dejenerasyonu’ öyküsü olanlar, sigara içenler, fazla kilolu bireyler ve yüksek tansiyon hastalarının daha yüksek risk altında olduğunu söyledi. Ayrıca mavi veya yeşil göz rengine sahip kişilerde de güneş ışığına karşı düşük pigmentasyon nedeniyle ‘makula dejenerasyonu’ gelişme olasılığının daha yüksek olduğu kaydedildi. Hazır kahvenin üretim sürecinde ortaya çıkan ‘akrilamid’ isimli kimyasalın, kan dolaşımına karışarak retinaya zarar verebileceği düşünülüyor. Bu kimyasalın, ‘makula dejenerasyonu’ gelişiminde etkili olabileceği belirtiliyor.
Çalışma, İngiltere Biyobankası ve Finlandiya’daki FinnGen konsorsiyumundan alınan genetik verilerle destekleniyor. Araştırmada doğrudan katılımcıların kahve tercihlerine değil, bireylerin genetik yapılarının hangi tür kahveyi tercih etmeye yatkın olduğuna bakıldı. Katılımcılar, genetik eğilimlerine göre hazır, çekilmiş ya da kafeinsiz kahve tüketicileri olarak gruplandırıldı. Elde edilen sonuçlara göre, hazır kahve içme eğilimi olan bireylerde ‘kuru tip’ makula dejenerasyonu'na yakalanma riski yüzde 692, ‘yaş tip’ makula dejenerasyonu riskiyse yüzde 159 oranında artmış durumda. Kafeinsiz kahve tercih edenlerde ‘kuru tip’ makula dejenerasyonu riskinde yüzde 80 artış gözlendi; fakat bu istatistik anlamlı bulunmadı.
Uzmanlar, bulguların daha geniş kapsamlı çalışmalarla doğrulanması gerektiğini bildirdi.


