Her şey değişti öngörü değişmedi Sözcü Gazetesi

Beke ÖRÜ

Ekonominin yangın yerine döndüğü zamana denk düşen yılın ikinci enflasyon raporu sunumu dün Merkez Bankası’nın (MB) İstanbul’daki yerleşkesinde gerçekleşti. Enflasyon öngörülerinde değişiklik olup olmayacağının merak edildiği toplantı, yabancıların sık kullandığı ‘odadaki fil’ (elephant in the room) deyimini hatırlattı. Herkesin bildiği fakat utanç duyulan ya da bazılarını rahatsız ettiği için konuşulmayan konuları ifade eden odadaki fil deyimi bu toplantı için
19 Mart operasyonlarıydı.

BAŞKAN İDDİALI

Fakat bu sürecin ülke ekonomisine maliyeti yuvarlak cevaplarla geçiştirildi. Oysa bu tarihten sonra kur yukarıya hareket ederken, MB rezervleri eridi ve politika faizi 350 baz puan artırıldı. Ekonomist İris Cibre’nin, “19 Mart’ta ne oldu da dolar yüzde 12 atak yaptı?” sorusuna Başkan Fatih Karahan, “Türk bankaları ile yurt dışı bankalar arasındaki döviz işlem limitleri çok kısa sürede doldu. Üstelik bu işlemler, son 15 yılda görülen en yüksek hacimlerin birkaç katı seviyesindeydi” yanıtını verdi.

Enflasyon öngörülerini ulaşmada beklentilerin oldukça altında seyreden petrol fiyatlarının ve kur geçişkenliğinin az olmasının etkisine vurgu yapıldı. Neticede MB, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 24’te, tahmin aralığını da yüzde 19-29 seviyesinde korudu. 2026 ve 2027 enflasyon tahminleri ise sırasıyla, yüzde 12 ve yüzde 8 seviyesinde tutuldu. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 30.35’e yükselmesine rağmen Karahan, sene sonunda enflasyonun öngörülen bandın içinde kalacağı konusunda son derece emin olduğunu söyledi.

Başkan Fatih Karahan, “Mayıs ayı öncü verileri enflasyonda, nisan ayından daha düşük bir seyre işaret ediyor” şeklinde belirtirken, “Zirai don hadisesi işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı. Beklentiler dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor” dedi. 2025 gıda enflasyonu tahmini yüzde 24.5’ten yüzde 26.5’e çıkarılırken, 2026 tahmini yüzde 13.5 seviyesinde korundu.

- “Enflasyon öngörülerine göre belirlenen ücret zamlarının atıl iş gücünün yükselmesine etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorumuza karşılık Başkan Karahan, işsizlik oranındaki aşağı yönlü hareketle atıl iş gücü oranındaki hareket arasında fark oluştuğunu söyledi. Karahan “Değerlendirmemiz; işsizlik oranının, manşet işsizlik oranının ima ettiğinden daha az sıkı olduğu yönünde” dedi. Karahan, ‘atıl istihdam içinde zamana bağlı eksik çalışanlara baktığımızda istihdamdakilerin yüzde 60’ı tam zamanlı çalışıyor’ ifadesini yineledi.