Hindistan dan büyük tahrik: Pakistan topraklarına füzelerle saldırdı Dünya Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Cammu Keşmir’deki saldırıyı bahane ederek Pakistan’ı hedef alan ve İndus Suları Anlaşması’ndan tek taraflı çekilen Hindistan, önceki gece yaptığı saldırılarla dünyayı yeni bir felaketin eşiğine getirdi. Önceki gün Hindistan, "Sindoor Operasyonu" adını verdiği saldırılarda, Pakistan ve Pakistan idaresindeki Keşmir'de dokuz noktaya saldırdı. Uluslararası hukuku hiçe sayan eylemler sonucu 31 sivil hayatını kaybetti, 57 kişi ise yaralandı. Hindistan ordusundan yetkililer, saldırıların 25 dakika sürdüğünü söyledi. Saldırılarda 2 cami ve 6 sivil yerleşke vuruldu. NDTV kanalının haberine göre, Hindistan'ın Pakistan'a saldırısında Fransız yapımı Hammer güdümlü bomba ve "Scalp" seyir füzeleri kullanıldığı kaydedildi. Pakistan Savunma Bakanlığı, saldırılarda Hindistan’a ait 3 Fransız yapımı Rafale, 1 MİG-29 ve bir SU-30 savaş uçağını düşürdüğünü duyurdu. Hindistan’ın saldırılarına karşı Pakistan’dan sınır bölgelerindeki Hint karakollarına topçu ateşleri yapıldı. 15 Hint askeri öldürülürken 43 kişi yaralandı. Hindistan yönetimindeki Keşmir'in bazı bölgelerinde okullar tatil edildi. Pakistan'ın başkenti İslamabad ile Pencap eyaletinde de okullar tatil edildi. Pakistan, Yeni Delhi yönetiminin ülkeye önelik füze saldırılarının ardından Hindistan'ın İslamabad Büyükelçiliği Maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdı.
ŞERİF'TEN PAKİSTAN ORDUSUNA TAM YETKİ
Pakistan Güvenlik Konseyi'nin yaptığı açıklamada, Hindistan’ın saldırısının "uluslararası hukuka göre açıkça savaş eylemi" olduğu belirtildi. Pakistan Başbakanı Şehbaz Şerif, Hindistan'ın düzenlediği saldırıların ardından Pakistan ordusuna "meşru müdafaa hakkını kullanarak uygun askeri karşılık verme" yetkisi verdiğini açıkladı. Şerif'in açıklamasında, "Pakistan, masum sivillerin hayatını kaybetmesi ve egemenlik ihlaline uğraması nedeniyle kendi belirleyeceği zaman, yer ve yöntemle 'intikam' hakkını kullanacaktır" ifadelerine yer verildi. Pakistan Savunma Bakanı Havace Asif, Pakistan ve Hindistan arasında bir nükleer savaş olasılığının kesinlikle mevcut olduğunu ve iki taraf arasında bir anlaşmazlık olması halinde bunun gerçekleşebileceğini söyledi. Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İshak Dar ise Hindistan'ın saldırısına yaklaşık 75-80 savaş uçağının katıldığını kaydetti.
SULARINA GÖZ DİKTİ
Gerilimi fırsat bilen Hindistan, bir tarım ülkesi olan Pakistam’ın en önemli su ve enerji kaynaklarına göz dikti. Cammu Keşmir’deki saldırıyı bahane eden Yeni Delhi yönetimi, 1960 yılında imzalanan ve İndus Nehri’nin sularının iki ülkeye paylaştıran İndus Suları anlaşmasından çekilmişti. Bir gün önce ise Hindistan Başbakanı Modi, ndistan'ın Pakistan'a nehir suyu akışını durdurduğunu açıkladı. Saldırılarda, sözde “terör kamplarını hedef alan Hindistan güçlerinin” Neelum-Jhelum Hidroenerji Projesi'ndeki Noseri Barajı'nı hedef alıp zarar vermesi de Modi yönetiminin emellerini gün yüzüne çıkardı.
KUŞAK YOL PROJESİ HEDEFTE
Modi’nin Pakistan’a yönelik agresif politikasının bir diğer hedefi ise Çin'in tarihi İpek Yolu güzergahında 2013'te başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi’ni baltalamak. Sene başında göreve başlayan Trump, Beyaz Saraya yerleşmesinden kısa süre sonra Modi’yi ağırladı. İsrail ve İtalya üzerinden ABD’ye ulaşacak Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru ticaret rotasında anlaştıklarını duyurdu. Hindistan Pakistan’la gerilimi tırmandırarak, Kuşak Yol Girişimi güzergahında da istikrarsızlığı körüklüyor.
KEŞMİR MESELESİ YENİDEN GÜNDEMDE
Hindistan’ın saldırısı ile 78 yıldır çözülemeyen Keşmir sorunu, yeniden bölgesel çatışmanın merkezine oturdu. Hindistan ve Pakistan arasındaki en uzun süreli ve çözülmesi en zor sorunlardan biri olan Keşmir, bölge ve dünya için adeta bir Gordion düğümü niteliğinde. Keşmir, nüfusunun yaklaşık %90'ı Müslüman olan ve zengin yer altı kaynakları ile verimli topraklara sahip bir bölge. Pakistan, Keşmir'in kendi kontrolünde olmasını isterken, Hindistan bölgeyi tarihi olarak kendi toprağı olarak görüyor. İki ülke arasında dört defa savaşa ve sürekli gerilime neden olan sorun, Hindistan’ın eylemleri neticesinde bir kez daha iki nükleer gücü karşı karşıya getirdi.
İDEOLOJİK ORTAĞI İSRAİL
Hindistan’ın söz konusu pervasız ve uluslararası hukuku hiçe sayan adımları, ideolojik ortağı İsrail’den aldığı cesaretle attığı düşünülüyor. Gazze’de 19 ayda 52 binden fazla kişiyi katleden İsrail’e her koşulda destek veren Yeni Delhi yönetimi, her yıl İsrail’den 2 milyar dolar değerinde askeri ekipman temin ediyor. İki ülke arasında ticaret hacmi 10 milyar dolara ulaşırken, Hindistan İsrail’in Asya’daki en büyük 3’üncü ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Diğer yandan aşırı sağcı bir yönetim anlayışını benimseyen Modi’nin İslam düşmanı Hindutva ile ilişkisi, Netanyahu’nun Siyonist istilacı Yahudilerlerle ilişkisi ile paralel. Her ikisi de yayılmacı, dışlayıcı, dine dayalı bir devlet kurmayı amaçlıyor ve Müslümanları hedef alıyor.
MÜSLÜMAN VAKIFLARINA EL KOYMAK İSTİYOR
Modi yönetimindeki Hindistan, tarihinin en İslam karşıtı dönemini yaşıyor. Son yıllarda Müslümanları hedef alan politikalarla tansiyonu yükselten Yeni Delhi, Müslümanlara ait vakıf mülklerinde merkezi hükümetin kontrolünü genişletmeyi amaçlayan yasa tasarısının 8 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girdiğini açıkladı. Hükümetin yasa tasarısı, din, eğitim ya da yardım amaçlı faaliyet gösteren Müslümanlara ait vakıfların mülk ve arazilerine teftiş ve müdahale hakkı tanıyor. Söz konusu yasa 170 milyon Müslüman’ın yaşadığı Hindistan’da, devlet eliyle yapılan ayrımcılığın zirvesi olarak yorumlanıyor.
Erdoğan'dan Şerif'e destek telefonu: Elimizden geleni yapmaya hazırız
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hindistan saldırıları sonrası Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile telefonda görüştü. Görüşmede, Türkiye'nin Pakistan ile dayanışmasını ifade eden Erdoğan, saldırıda şehit olan Pakistanlılara Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi. Türkiye'nin, Pakistan'ın bu süreçteki soğukkanlı ve itidalli politikasını desteklediğini, Cammu-Keşmir'deki terör saldırısına ilişkin tarafsız, şeffaf ve güvenilir bir uluslararası soruşturma yürütülmesi teklifinin isabetli olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin gerilimin tırmanmasını önlemek için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu, bu konuda diplomatik temasların sürdürüleceğini ifade etti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da, Hindistan tarafından düzenlenen saldırının topyekûn bir savaş riski ortaya çıkardığını vurgulanarak bu tür kışkırtıcı adımlar ile siviller ve sivil altyapıyı hedef alan saldırıların kınandığı bildirildi. Açıklamada taraflara, sağduyulu davranmaları ve tek taraflı eylemlerden kaçınmaları telkin edildi. Açıklamada, tansiyonun düşürülmesi için ihtiyaç duyulan mekanizmaların oluşturulması temennisi yer aldı.

İKİ BÜYÜK ASKERİ GÜÇ
Hindistan ve Pakistan arasında başlayan çatışmalar sonrası iki ülkenin askeri güç karşılaştırması merak konusu oldu. GlobalFirePower’da yer alan 2025 verilerine göre Hindistan, 1 milyon 455 bin 550 aktif personel ile dünyada en fazla aktif askere sahip ikinci ülke konumunda bulunuyor. Ayrıca 1 milyon 155 bin yedek askeri personeli de mevcut. Öte yandan Pakistan ordusunda 654 bin aktif asker görev yapıyor, 550 bin yedek askeri var. Hindistan, hava gücü açısından dünya genelinde 4. sırada yer alıyor. Hindistan, 513 savaş uçağına sahipken, Pakistan'ın elinde 328 savaş uçağı bulunuyor. Kara gücü bakımından Hindistan, 4 bin 201 tanka sahipken, Pakistan'ın envanterinde 2 bin 627 tank bulunuyor. Ayrıca Hindistan, 148 bin 594 zırhlı araca sahipken, Pakistan’ın zırhlı araç sayısı 17 bin 516. Hindistan’ın 293, Pakistan’ın ise 121 gemilik filosu var. Hindistan’ın iki de uçak gemisi var. Bunların yanı sıra Hindistan 172, Pakistan 170 nükleer savaş başlığına sahip.
54 yıl sonra Pencap’a saldırı
Pakistan’ı hedef alan saldırıları ile bölgede tansiyonu yükselten Hindistan 54 yıl sonra Pencap eyaletini hedef aldı. Hindistan güçleri, en son 1971 yılında yaşanan çatışmalarda Pencap’a saldırı düzenlemişti. Pakistan’ın kalbi olarak nitelendirilen Pencap eyaletinde yer alan Bahawalpur ve Muridke şehirlerini hedef alan Hindistan güçlerinin söz konusu eylemi, büyük bir saygısızlık ve tehdit olarak kabul görüyor.


