HÜLYA GÜLER Helal sana Evrim Şen Helal sana Linkin Park
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Çok beğendiğimiz, başarılı bulduğumuz bir işten, bir kişiden ne kadar etkilendiğimizi anlatmak için kullandığımız 'helal sana' ifadesini başka bir dile çevirmek istesek biraz zorlanırız. İngilizce'de kullanılan 'rock it' ifadesi de böyledir. Bana göre 'helal sana' ile 'rock it' birbirinin en iyi çevirisidir. Şimdi nereden çıktı bu diyorsanız; PepsiCo'nun davetlisi olarak izlediğim Şampiyonlar Ligi final karşılaşması, gerek skor ve gerekse maç öncesi şovuyla tam olarak 'rock it' atmosferinde gerçekleşti.
Hatırlarsanız; hafta başında yazdığım yazı da Türkiye'nin fast food pazarını yakından ilgilendiren önemli bir gelişmeyi sıcağı sıcağına paylaşırken, Şampiyonlar Ligi'nin final maçı ve öncesindeki şova ilişkin gözlemlerimi Kurban Bayramı'nı kutladığımız bugüne bırakmıştım. İyi de yapmışım zira Avrupa kulüp futbolunun en önemli organizasyonu ve 400 milyondan fazla insanın izlediği final maçı, bir spor etkinliğinden çok öte büyük bir kutlamaydı. Bu vesileyle önce ülkemizin ve İslam Aleminin Kurban Bayramı'nı kutluyor, herkese insanın insana ettiği tüm kötülüklerin son bulduğu nice mutlu ve huzurlu bayramlar diliyorum.
Futbola ciddi manada düşkün bir izleyici olmadığımı bilenler, 70 bin kişilik Münih Stadyumu'ndaki maçtan çok, öncesindeki şovdan bahsedeceğimi tahmin edeceklerdir. Ne de olsa maçın başlamasına 15 dakika kala tamamı gençlerden oluşan bir ekip neredeyse sahanın tamamını kaplayan bir sahne kurdu. Bir dakika bile sürmeyen bu hazırlığın ardından dünyaca ünlü müzik grubu Linkin Park, sahnedeydi. Stadyumda bir anda bir alkış tufanı koptu. Sebebi açıktı; Linkin Park 7 yıl aradan sonra çıkardığı yeni albümüyle müzik piyasalarını alt üst etti. 2024 yılında dünyada 2 milyar dinlemeyi aşan tek rock grubu Linkin Park'tı. Bu başarı sadece Grubun değil rock'un da muhteşem dönüşü olarak algılandığı için dünyadaki yankısı hala devam ediyor. Sahnenin kurulması kadar yine bir dakikadan az bir süre içinde toplanıp, maçın başlangıç düdüğünün çalması da 'helal olsun' ya da 'they rock it' dedirten ayrı bir şovdu. Teknolojinin, müziğin ve sporun hepsinin birden aynı anda buluştuğu bu kareye PepsiCo Türkiye için ayrıca bir kutlama sebebi eklemek gerek. Maç öncesinde PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen'in, Çin'e Yiyecek Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü olarak atandığını öğrendim. 200 ülkede faaliyetleri bulunan PepsiCo için önemli bir ülke ve önemli bir görev. O nedenle Şen biraz heyecanlı da olsa sürekli olarak 'you rock it' diyenlerden tebrikleri kabul etti. En önemli değerlendirme ise kısa bir süre sohbet ettiğim PepsiCo Global CEO'su Ramon Laguarta'dan geldi. Kendisine, 'Türkiye'den Çin gibi kilit bir pazara önemli bir atama yaptınız' dedim. "Evrim (Şen) kadar ben de heyecanlıyım" diyerek söze girdi Laguarta ve sonra şöyle devam etti: "Evrim'i çok iyi tanıyorum. Ona çok güveniyorum. Çin bizim için son derece önemli bir pazar, işi kabul etmesine o yüzden çok sevindim. Biliyorum zor bir pazar ama Evrim de zoru seviyor, başarılı olacağına güvenim tam, bizler hepimiz ona çok destek olacağız."
'Peki ya Türkiye' diyecek oldum, Laguarta'nın cevabı hazırdı: "Türkiye'deki ekibimiz çok çok iyi. Aynı başarıyı devam ettireceklerine eminim. Zaten o yüzden bu kararı bu kadar rahat verebildik."
Şen'e de sordum tabi 'bu atamayı neye bağlıyorsunuz' diye, son derece mütevazı bir şekilde "PepsiCo Türkiye'yi 3 yılda iki kata yakın (1.7) büyüttük. Hem pazardan pay aldık, hem de kategorileri büyüttük. Bunun etkisi olmuştur" dedi. Büyüttüm değil büyüttük demesi dikkatimi çekti, o yüzden bana da herkes gibi 'helal sana' demek düştü.


