İbrahim Kahveci ve Mehmet Tezkan dan RTÜK ün uygulamalarına sert tepki
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) TELE 1’e verdiği 5 günlük ekran karartma cezası yargıya taşındı. TELE 1’in itirazı üzerine mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak kamuoyunda 'hukuksuz cezaların yargıdan döndüğü' izlenimi oluşturan bu karar, hukuk sisteminde derin bir çelişkiyi de gün yüzüne çıkardı.
Geçtiğimiz ay Halk TV’ye verilen 10 günlük karartma cezasında da benzer bir süreç yaşanmış, mahkeme yine yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak bu kararların 'adaleti sağlamaktan çok geçici bir nefes alma' olduğu görüşü hakim.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada sürece tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:
RTÜK'ün TELE 1'e verdiği 5 günlük karartma cezasına mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Karar sevindirici ama adaleti getirmiyor. Yaklaşık 1 ay önce de Halk TV'ye verilen 10 günlük karartma için yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Ancak burada bilinmesi gereken bir hukuk garabeti var.
RTÜK, yürütmeyi durdurma kararlarına itiraz ediyor ve mahkemeler çoğunlukla o kararları kaldırıyor. Oysa dava henüz esastan görülmemiş yani karara bağlanmamış oluyor.
Yani önce infaz yapılıyor, sonra “esas”tan karar veriliyor. Yaşadığımız bir örneği hatırlatmak isteriz. Bir programımızda Cemo türküsünü çaldığımız için RTÜK o dönem ekranımızı kararttı ama yargılama sonunda davayı kazandık.
Fakat maddi ve manevi kaybımızın telafisi elbette olmadı. Derdimizi anlatmak için bu hukuk garabetinin altını çizmekte haksız mıyım?
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Mahiroğlu’nun bu açıklamaları Halk TV ekranlarında da gündem oldu. Neden-Sonuç programında gazeteciler İbrahim Kahveci ve Mehmet Tezkan, yaşananları sert bir dille eleştirdi.
İbrahim Kahveci, RTÜK’ün ceza pratiğini "Önce cellat kesiyor kellenizi, sonra diyor ki ‘A, suçsuzmuşsun!" sözleriyle özetledi. Kahveci "Arkadaş, benim kellem gitti. Senin bu kararının sorumluluğu ne olacak?" diyerek sürecin vahametini gözler önüne serdi.
Kahveci, RTÜK'ün ceza kesme yetkisine sahip olduğunu ama bunun uygulamasının yargı denetimiyle olması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"RTÜK ceza kesebilir ama uygulaması yargı kararına dayanmalı. Polis seni gözaltına alır ama üç-beş gün içinde savcı karar verir. Polis seni keyfi olarak hapiste tutamaz. Aynı mantık RTÜK için de geçerli olmalı."
TEZKAN: YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI BİLE İŞLEVSİZ HALE GETİRİLİYORGazeteci Mehmet Tezkan ise yürütmeyi durdurma kararlarının amacına işaret ederek, "Bu karar, idarenin aldığı cezanın telafisi mümkün olmayan zararlar doğurabileceğini öngörerek veriliyor. Mahkeme, 'Ben esastan bakacağım, o zamana kadar zarar oluşmasın' diyor. Ama RTÜK’ün itirazıyla bu karar kaldırılıyor. Yani dava kazanılsa bile iş işten geçmiş oluyor" dedi.
Tezkan, benzer sürecin daha önce Sözcü gazetesi için de yaşandığını hatırlatarak, "Yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı, dava kazansalar ne olacak? Halk TV’de de aynı süreç işliyor. Yargının aldığı tedbir kararları bile anlamsız hale getiriliyor" diye konuştu.


