İftiranın dibine vurdular… Türkiye Rusya olmasın!..

İki konuya değineceğim bugün. Birincisinden başlayayım…

İftira atmakta sınır tanımıyorlar. Birbirleriyle adeta yarışıyorlar. İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmak için, İstanbul belediyesinde büyük yolsuzluk yapıldığı algısı yaratmak için didinip duruyorlar…

Kimler diyeceksiniz?

Kim olacak!.. Kamudan aldıkları ilanlarla beslenen, bu sebeple Saray’a yaranmak zorunda olan medya.

Geçenlerde verdikleri haber şu; İBB’nin Avrupa Birliği fonundan finanse edilen metro projesi varmış. Avrupa Birliği 60 Euro tutarındaki ilk dilimi yollamış. İBB bu parayı başka yerlere harcadığı için metronun yapımı durmuş…

İBB bu parayı nereye harcamış?

Bundan sonrasında atış serbest: Delege satın almak için harcamışlardır de, İmamoğlu hapse girmeden önce yaptığı mitingler için kullanmışlardır de, konser düzenlemişlerdir de, ceplerine atmışlardır de… Ne dersen de atış serbest…

Daha da vahimi bu iddia veya iftira veya yalan basın mensupları tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu’na da sorulmuş.

Bakan’ın sözlerini aktarıyorum. Şöyle yanıt vermiş:

"Basın mensuplarının haberlerinden ben şöyle bir şey okumuştum ve çok şaşırmıştım; Avrupa Birliği'nden finanse edilen, Finanskent'i bağlayan bir metro projesi, üç tane büyük firmanın konsorsiyum olarak yürüttüğü projenin, alınan büyük miktardaki kredisinin işe kullanılmadığını okumuş, şaşırmıştım. Ya bunda abartı var, çok doğru olduğunu düşünmüyorum demiştim. O firmaların yetkilileri beni ziyaret ettiler. Ve tam da sizin söylediğiniz gibi 'Burada iş durdu, bunu lütfen siz teslim alın.' dediler. Ben de anlattım hani nasıl devralabileceğimizi. 'Kredisi var zaten ve Mehmet Şimşek Bakanımız da yanlış hatırlamıyorsam 110 milyon avroluk son paketini de onayladı, devam edin niye durdunuz' dedim. 'Öncesinde gelen 60 milyon avro bizim işe kullanılmadı.' dediler. Bunları nereye harcadılar bilmiyorum. Benim aklım durdu onu söyleyeyim. Böyle bir cesaret ilginç,"

60 milyon Euro toz olmuş... Ulaştırma Bakanı’nın aklı durmuş…

Bakan’ı bile aldatmışlar!..

Sonra ne oldu?

Bu haberler üzerine Avrupa Birliği Türkiye delegasyonu dün bir açıklama yapmak zorunda kaldı… Kibar davranmışlar haberiniz yalan demiyorlar, haberiniz yanıltıcı, başlığınızı düzeltin diyorlar…

Kime söylüyorlar?

Saray medyasına…

Avrupa Birliği’nden yapılan açıklamada aynen şöyle deniliyor: "AB fonlarının kötüye kullanıldığına dair iddialar tamamen asılsız ve gerçeğe aykırıdır. Haberde iddia edilenin aksine, Avrupa Birliği'nin haberlerde bahsi geçen metro projesine ne 60 milyon Avro ne de daha küçük miktarlarda herhangi bir malî katkısı bulunmamaktadır,"

Avrupa Birliği metro projesine beş kuruş vermedik diyor, bizim Saray medyası fondan gelen 60 milyon Euro’yu ceplerine attılar algısı yaratmak için yayın yapıyor…

Pes ya!...

İftira atmanın da bu kadarı olur…

Gelelim işin başka boyutuna… Bu haber TV’lerinde yayınlardı mı? Yayınlandıysa RTÜK neden doğrulanmamış bilgiyi yaymak suçundan ceza vermiyor?

Fahrettin Bey’in başında olduğu dezenformasyonla mücadele birimi neden devreye girmedi?

Neden açıklama yapmadılar?

Bu suçlama, bu iftira iktidara yönelik olsaydı ortalığı ayağa kaldırırlardı…

Hukuk onlara başka bize başka mı?

Bize derken Halk TV’yi de kastettim. Cımbızlama yaparak ceza kesmeye çalışıyorlar. Dertleri susturmak… Taa 2007 yılından beri söylüyorum, yazıyorum. Defalarca dile getirdim. Daha geçenlerde yine yazdım. İktidarın hedefi Türkiye’nin Rusya gibi olması…

Araçsal yargı, etkisiz yasama, biat eden alkış medyası, adı var sanı yok denilen muhalefet, sesini çıkaramayan sivil toplum…

Rusya’nın hali bu…

Çabamız Türkiye Rusya gibi olmasın diye…

NOT: Bu meseleyi bugün 11/13 arası halk TV’de uzun uzun konuşacağız. Beklerim. Kaçırırsanız Youtube’dan daha sonra da izleyebilirsiniz…