İki dev çay markası birleşti! Türkiye nin üçüncü büyük üreticisi olacak
Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Efor Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş, Efor Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Demir, Efor Holding Gıda ve İçecek Grup Başkanı Ediz Kaboğlu ve Efor Holding Mali İşler ve Finans Grup Başkanı Selin Uras, İstanbul'da gerçekleştirilen etkinlikte birleşmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Ofçay'ın yıllara dayanan tecrübesi, Efor Çay'ın yenilikçi ve dinamik yapısıyla birleşerek, şirket, üretim hacmi bakımından Türkiye'nin en büyük üçüncü çay üreticisi konumuna yükseliyor.
Efor Holding çatısı altında güçlenecek Ofçay markası, tüketici beklentilerini karşılayan ürün çeşitliliği, yenilikçi üretim anlayışı ve yaygın dağıtım ağıyla hem yurt içinde hem de uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini artırmayı hedefliyor. Satın almayla birlikte, üretim kapasitesinin yüzde 100 artırılması, üretim alanının ise yüzde 85 büyümesi bekleniyor.
Etkinlikte açıklamada bulunan Efor Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş, yerli üretimi, küresel vizyona taşıyan stratejik bir güç birliği olan entegre büyüme modellerinin önemli görev taşını paylaşmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Serüvenlerinin 1968'de başladığını ve holdinglerinin bugün çok sektörlü yüksek stratejiye sahip bir entegre sanayi ekosistemine dönüştüğünü aktaran Akkuş, o dönemlerde sahip oldukları sermayelerinin zeka, azim ve çalışkanlık olduğunu belirtti.
Akkuş, çay sektörüne 2000'li yılların başında başladıklarını kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Öncesinde 1968'den beri başka işlerimiz vardı. Ama çay sektörüne başladığımızda Ofçay 1985 yılından beri vardı. Köklü bir markaydı. 7 fabrikası vardı. Bu 7 fabrikasında 2018'de Jacobs JDA grubuyla yüzde 70'ini satın alma suretiyle birleşmişlerdi. 2025'in Nisan ayına kadar da beraberdiler. Biz de bu zamana kadar bu süreci buraya kadar getirdik. Allah nasip etti, satın alınımını gerçekleştirdik. Bunu da sizinle paylaşmaktan gurur duyuyoruz."
Efor Çay'ın fabrikalarıyla Türkiye'nin 5. büyük ana üreticisi konumunda bir şirket olduğunu vurgulayan Akkuş, "Çay sanayisi olarak paketlemesini de yeni yaptığı yatırımlarıyla, kahve üretimiyle devam eden yeniden duyurduğumuz yeni sanayilerle likit üretimiyle zaten önüne yol vermiş hızlanmış ve zirveye doğru giden bir yapısı vardı." ifadelerini kullandı.
Akkuş, Ofçay'ın satın alınmasıyla birlikte Türkiye'nin 3. büyük üreticisi konumuna geldiğine dikkati çekti.
17 adet fabrikasıyla 2 binin üzerinde çalışanıyla stratejik bir konuma sahip olduklarını aktaran Akkuş, "Türkiye'nin üretim gücünü temsil eden yerli ve milli bir marka olmaktan gurur duyuyoruz." dedi.
"SADECE PAZARDA DEĞİL ZİHİNLERDE DE KONUMLANACAK BİR VİZYONU PAYLAŞIYORUZ"
Efor Holding CEO'su Ahmet Demir de Ofçay'ın Efor Holding bünyesine katılmasının, iş modellerinin yalnızca genişlemesi anlamında değil, aynı zamanda derinleşmesi, olgunlaşması ve geleceğe daha güvenle adım atması anlamına geldiğini vurguladı.
Efor Holding olarak faaliyet gösterdikleri her sektörde, hedeflerinin sadece rekabet etmek değil, aynı zamanda rekabeti dönüştürmek olduğunu belirten Demir, "Kurumsal yönetimi ve finansal disiplini aynı oranda önemsiyoruz. Bugünün ve yarının dünyasında başarılı olan şirketler çevik karar alma kabiliyetleri, veriyle yönetim erkleri, insana yatırım yapan kültürleriyle de fark oluşturuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Demir, Efor Holding olarak bu yolda canla başla tüm gayretleriyle ilerlediklerini aktararak, "Efor Holding olarak bu toplantıyla birlikte çay sektörünün geleceğine yön verecek sadece pazarda değil zihinlerde de konumlanacak bir vizyonu paylaşıyoruz." şeklinde konuştu.
İş dünyasındaki birleşmeleri, yalnızca finansal değil aynı zamanda kültürel, yönetsel ve stratejik açıdan yeniden yapılanmalar olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Demir, dolayısıyla bu süreci bir birleşme değil aynı zamanda yeniden yorumlama olarak gördüklerini söyledi.
Demir, Ofçay'ı bünyelerine katarken onun taşıdığı yerel mirası tüketiciyle kurduğu bağı ve marka sadakatini aynı şekilde yeni stratejiyle baştan tasarladıklarını aktardı.
Çayın tarladan bardağa uzanan yolculuğunda sürdürülebilir üretimden, kültürel mirasa, tasarımdan, ambalaj inovasyonuna kadar her adımı işlediklerini dile getiren Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yüzden biz sürdürülebilir tarım protokolleri geliştiriyoruz. Sıfır atık sertifikalı tesislerde çalışıyoruz. Yeni dönemde karbon ayak izini dengeleyecek sistemleri devreye alıyoruz. Efor Holding bugün sadece çayda değil enerjide 2030 yılına kadar bin megavat hedefiyle gübrede 400 bin ton kapasite tesisleriyle inşaatta 300 bin metrekare bitmiş, 200 bin metrekare projelendirilmiş yapısıyla gayrimenkulde, yurt içinde ve yurt dışında Türkiye'de karar alan tesisleriyle bir güç haline geldi."
Efor Holding Gıda ve İçecek Grup Başkanı Ediz Kaboğlu da Ofçay'ı Efor çay bünyesine katarak, global hedeflerine gitmek için büyük bir yol katettiklerini kaydetti.
Dünyadaki genel olarak yaş çay tüketimine bakıldığında 141 milyardan 226 milyar liraya geldiğini aktaran Kaboğlu, "Bunun anlamı daha gidecek bir yolumuz var. Dünya pazarlarında da bir hedefimiz var. Ve bu hedefe doğru kitlendik ve oraya doğru gidiyoruz." dedi.
"ENTEGRE BİR YAPIYLA YOLUMUZA DEVAM ETMEKTEYİZ"
Efor Holding Mali İşler ve Finans Grup Başkanı Selin Uras ise holdingin en büyük gücünün üretimden geldiğini vurguladı.
Uras, "Bugün geldiğimiz noktada holding bünyesinde 5 stratejik sektörde faaliyet gösteren bir sanayi ekosistemine dönüşerek içecek, tarım, gübre, madencilik, gayrimenkul ve enerji alanlarında entegre bir yol, entegre bir yapıyla yolumuza devam etmekteyiz." dedi.
Uras, bu büyüklükteki bir yapının finansal modelini, dört katmanlı bir sistem üzerine kurduklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bizim için önemli olan platform modellerimizi oluştururken, finansman çeşitliliğini, kaynaklıklarını sağlamak, sermaye verimliliğini en iyi şekilde yöneterek yatırımın geri dönüşünü en kısa sürede verimli hale getirmek, entegre risk denetimlerini sağlamak ve en önemlisi sürdürülebilir taban, sürdürülebilir tabanlı bir finans sistemi oluşturmaktır."
Bu modelin sadece bir bilanço üretimi değil, aynı zamanda stratejik büyüme mimarisi olduğunu vurgulayan Uras, Ofçay'ın satın alınması ve Efor Çay'ın Ofçay ile birleştirilmesi, finansman yapısı, pazar payının büyümesi, yerli sermayenin artması ve de sürdürebilirlik hedefleri doğrultusunda bu modellerin baz alınarak oluşturulduğunu paylaştı.
Uras, yıl kapanışı itibariyle Holding'in net satışlarda 300 milyon dolar, toplam varlıklarıyla 500 milyon dolarlık ve 500 milyon dolar üzerinde devam eden yatırımlarıyla birlikte faaliyet gösterdiğini kaydetti.
Yatırımlarının yine önemli bir kısmını 280 milyon dolarlık enerji yatırımlarının oluşturduğunu belirten Uras, "Holding bünyemizde yer alan en büyük şirketimiz Efor Çay halka arz sürecini tamamlamış ve bugün piyasa değeri 1,3 milyar dolardır. Holding bünyemiz altında olan Efor Gübremizin de halka başvurusu yapılmış, olup Sermaye Piyasası Kurulu tarafından incelenmektedir." dedi.
Uras, yatırımlarının en önemli kriterlerinden birinin de çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ÇSY) kriterlerine uygunluk olduğunu ve buradaki amaçlarının yatırımlarını yaparken aynı zamanda enerji verimliliği sağlamak ve karbon ayak izninizi azaltmak olduğunu vurguladı.
Tüm bu finansal operasyonlarla ve birleşmeyle birlikte diğer önemli bir noktalarının da özellikle çevresel sorumluluk projeleri, sıfır atık projeleri ve sertifikaları olduğunu aktaran Uras, "Yani çevreye duyarlı bir şekilde finansal büyüme modeliyle ilerlemekteyiz." ifadesini kullandı.


