İki konuttan birinde DASK yok Ekonomi Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Deprem ülkesi Türkiye'de tüm yönlendirme ve çağrılara rağmen, neredeyse iki konuttan birinde DASK sigortası yok. Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) verdiği bilgiye göre Türkiye’de 20 milyon 32 bin konut bulunuyor. Zorunlu deprem sigortası olan konut sayısıysa 11 milyon 491 bin. Dolayısıyla ülkedeki konutların yüzde 57’sinin deprem sigortası mevcut. Bölgelere göre deprem sigortası yaptırma oranlarında Marmara yüzde 65 ile ilk sırada, Doğu Anadolu yüzde 61'le ikinci ve Ege yüzde 57'yle üçüncü sırada yer alıyor.
355 MİLYAR LİRALIK ÖDEME GÜCÜ
Sigortalılık oranının en düşük olduğu il ise yüzde 30’la Gümüşhane oldu. Onu sırasıyla yüzde 33’le Rize, yüzde 35’le Bayburt, yüzde 36’yla Kırıkkale izledi. Öte yandan, DASK’ın 355 milyar liralık ödeme gücü var. Kurum, bugüne kadar kurum toplam 41 milyar lira hasar ödemesi yaptı. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 26 yıl önce yaşanan Marmara Depremi'nin binlerce canı aldığını ve şehirleri derinden sarstığını belirterek, "Deprem gerçeğini unutmadan, sigortalılık bilincini yaygınlaştırmalı ve her vatandaşımızın bu güvenceye sahip olmasını sağlamalıyız" ifadesini kullandı.
TSB Başkanı Gülen, sigortalılık oranlarının artırılmasının ortak bir toplumsal sorumluluk olduğunu da vurguladı.
SİGORTA YAPTIRMAK BİR TERCİH DEĞİL
Gülen, sigortanın afet sonrası yaşamın yeniden kurulmasında finansal güvence sağladığına işaret etti. Deprem sigortasının önemi hakkında Gülen, şunları kaydetti: "Deprem gerçeğini unutmadan, sigortalılık bilincini yaygınlaştırmalı ve her vatandaşımızın bu güvenceye sahip olmasını sağlamalıyız. Afetlere karşı hazırlıklı olmak, bugünün değil, geleceğin de teminatı. Birçok kez söylediğimiz gibi risk yüksek, sigortalılık bilinci artmalı. Unutmayalım, sigorta bir tercih değil, yaşamın sigortasıdır."
Depreme karşı bütüncül yaklaşım
TSB Başkanı Uğur Gülen, artan orman yangınlarının da gösterdiği gibi, afetlerin yalnızca sarsıntılarla değil, farklı ve yıkıcı şekillerde hayatlara dokunduğunu kaydetti. Gülen "Bu nedenle afetlere karşı kapsamlı ve bütüncül bir hazırlık anlayışı hayati önem taşıyor" açıklamasını yaptı. Depremlerin engellenemeyecek doğal gerçekler olduğunu aktaran Uğur Gülen, "Alacağımız önlemler, doğru şehir planlaması, mühendislik standartları ve sigorta güvencesiyle afetlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek elimizde" şeklinde konuştu.


