İkinci bir buluşma istiyorsanız bu hatayı asla yapmayın Sözcü Gazetesi

Daily Mail'e konuşan ilişki uzmanı Anita Fletcher'a göre, insanlar farkında olmadan 'çaresiz' göründüğü bazı mesajlar yüzünden ikinci bir şansı kendi elleriyle sabote ediyor. "Bazı mesajlar, adeta 'Ben umutsuz vakayım' diye bağırıyor" diyen Fletcher, buluşmalardan sonra atılan mesajlarda kaçınılması gereken 6 kritik hatayı şöyle sıralıyor:

1- Orada Mısın? (Umutsuz Kontrol Mesajı)

Bu masum gibi görünen mesaj, birden fazla kez atıldığında karşı tarafa 'başka yapacak işim yok, sürekli seni bekliyorum' hissi verir.
Fletcher, "Bu görmezden gelinmeye karşı duyulan kaygıyı yansıtır ve karşı tarafı baskı altında hissettirir" diyor. Çözüm olarak; konuşma başlatmak için başka bir somut sebep bulunması gerektiğini söylüyor.

2- Üçlü Mesaj Bombası

a- "Selam! Günün nasıl?"

b- "Alooo???"

c- "Sanırım meşgulsün..."

Kısa sürede birden fazla mesaj atmak, ilgi bekleyen birini yansıtır ve 'duygusal dengesizlik' hissi uyandırır. Fletcher, "İlişkide yüksek bakım ihtiyacınız olduğu izlenimini verir" diyor ve bir mesaj atıp sonra karşı tarafın yanıt vermesi için zaman tanınması gerektiğini söylüyor.

3- Neden Cevap Vermiyorsun?

Sorgulayıcı ve çatışma yaratan bu tarz mesajlar, ilişkinin daha ilk adımında kontrolcü olduğunuzu düşündürür. Fletcher'a göre; "Bu mesajlar güvensizlik ve sınır ihlali sinyali veriyor. İnsanları uzaklaştırıyor. Cevap gelmiyorsa zorlamayın, karşı tarafın hayatında meşgul olabileceğini unutmayın."

4- Duygu Taşkını

"Patronum bağırdı, ceza yedim, annem yine aradı, sinirden ağlayacağım..."

Tanımadığınız birine yoğun duygusal yükünüzü mesajla boşaltmak, karşı tarafı bunaltır. Fletcher, "İlk buluşmalarda iletişim hafif ve eğlenceli olmalı" diyor. Günü anlatırken olumlu ve hafif tonların kullanılması gerektiğini vurguluyor.

5- Seni Özledim

Tanımadığınız biriyle tek bir buluşmadan sonra "özledim" demek, bağlanma sorunu izlenimi yaratır: "Bu tarz mesajlar, aşırı duygusal bağımlılığın işaretidir. Samimi ama dengeli mesajlar tercih edin."

6- Sürekli Onay Arayışı

"Beni beğendin mi?", "Sence komik miyim?", "Kıyafetim güzel miydi?" gibi mesajlar özgüven eksikliğini gösterir ve karşı tarafı huzursuz eder: "Kendine güven caziptir. Sürekli ilgi beklemek ise yorucudur. Onay yerine sohbetin içeriğine odaklanın; birlikte yapılabilecek eğlenceli planlardan bahsedin."

Fletcher'a göre ironi şu ki; reddedilme, terk edilme, yeterince iyi olamama vb. korkularla atılan mesajlar çoğu zaman tam da korkulan sonucu yaratıyor:

"Biri sizi sürekli mesajla hatırlatma ihtiyacı duyuyorsa, bu aslında 'sen beni ancak sürekli hatırlatılırsam seversin' demektir. Bu da karşı taraf için yorucudur. Telefonu bırakın ve kendinize dönün. Sağlıklı ilişkiler, eksik olan iki kişinin tamamlanma çabası değil; bütün iki insanın birlikte yol alma seçimidir. Doğru kişi, sizi hatırlamak için sürekli mesajlara ihtiyaç duymaz."