İLKER GEZİCİ Temas varsa umut da vardır
Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Dijitalleşme çağında müzik, artık yalnızca bir sanat değil; dev bir ekonomi, hızlı bir algoritma ve mücadele dolu bir hak arayışı haline geldi. Bu dönüşümün tam merkezinde yer alan Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG), geçtiğimiz günlerde Spotify ile uzun zamandır beklenen stratejik bir toplantı gerçekleştirdi. Bu görüşme, sadece iki kurum arasında değil, Türkiye'deki binlerce müzik üreticisinin geleceği için kritik bir temas noktasıydı. Toplantı aslında sürpriz değildi. Başkan Ferhat Göçer ile daha önce bir araya geldiğimizde bu buluşmadan bahsetmişti. Hatta geçtiğimiz hafta MSG'nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde gerçekleştirdiği 'Dijital Müzik Platformları Çalıştayı'nda bunun sinyalleri verilmişti.

100'ü aşkın sektör temsilcisinin bir araya geldiği çalıştayda, dijital platformlarla yaşanan sorunlar açıkça dile getirilmiş, özellikle Spotify ile yapıcı bir diyalog kurulması çağrısı yapılmıştı. İşte bu çağrının ilk somut adımı, MSG Başkanı Ferhat Göçer ve Başkan Yardımcısı Birol Namoğlu'nun, Spotify'ın yurt dışından gelen üç üst düzey yöneticisiyle yaptığı toplantı oldu.
Toplantının ana gündemlerinden biri, editoryal playlist sistemindeki şeffaflık sorunuydu. MSG, çalma listelerine giriş süreçlerinde yaşanan belirsizlikleri masaya yatırdı. Playlist satışları, bot dinlenme manipülasyonları gibi etik dışı uygulamaların müzik üreticileri arasında güvensizlik yarattığını net bir dille ifade etti. Gerçekten de dijital dünyada görünür olmak, bugün bir şarkıcının kaderini belirleyebiliyor.

Ancak bu görünürlük algoritmalara mı, yoksa sağlıklı bir değerlendirmeye mi dayanıyor? İşte bu soru sektörde uzun süredir yankılanıyor. Ayrıca Spotify'ın Türkiye'de uyguladığı düşük abonelik fiyatlarının, müzik üreticilerine yansıyan telif gelirlerini ciddi ölçüde düşürdüğü ve abonelik ücretlerinin piyasa gerçekleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiği açıkça vurgulandı. Bu noktada dünyadaki örneklerine bakarsak, ülkemizdeki dijital müzik abonelik ücretleri, döviz kuru farkı nedeniyle dünya ortalamasının neredeyse yedide biri seviyesine gerilemiş durumda. Örneğin, Türkiye'de 59.99 lira yani 1.5 dolar olan premium üyelik ABD'de 11.99 dolar, Almanya'da 12.89 dolar. Bir başka deyişle, ülkemize bir milyon dinlemeye ulaşan telif sahibi sadece 418 dolar kazanırken Amerika'da 4 bin dolardan fazla. Hal böyleyken ülkemizdeki telif sahipleri de artık dünya standartlarındaki gibi daha fazla gelir elde etmek istiyor.
TOPLUMSAL DEĞERLERE SAYGI
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hassasiyetle üzerinde durduğu bir diğer konu da içeriklerin toplumsal değerlerle uyumu. Daha önce dini ve milli değerlere yönelik listelerle tepki toplayan Spotify'ın algoritmalarının bu değerlere duyarlı hale getirilmesi talep edildi. Bu, dijital içerik dünyasında hem ifade özgürlüğünü hem de kültürel uyumu aynı potada eritmeye çalışan hassas bir çizgi. MSG Başkanı Ferhat Göçer, "Amacımız, sektörün tüm bileşenlerini kapsayan ve müzik ekosisteminin tabanına yayılmış adil bir sistemin, iş birliği içerisinde ve kalıcı temellerle inşa edilmesidir. Ortak akılla, şeffaf ve sürdürülebilir bir dijital müzik düzeni kurmak istiyoruz. Spotify ile bu yönde açık bir iletişim zemini bulmaktan memnuniyet duyuyoruz. Umuyoruz ki bu toplantı, kalıcı ve yapıcı adımların başlangıcı olur" diyerek kurulan diyalogdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şimdi gözler, bu stratejik toplantının takip sürecinde. Şeffaflık, hakkaniyet ve yerel üreticiyi koruma ilkeleri doğrultusunda atılacak somut adımlar, küresel dijital müzik düzeni için de örnek teşkil edebilir.

DOB LİTVANYA'DA YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRDÜ
Devlet Opera ve Balesi (DOB) genel müdür ve genel sanat yönetmeni Tan Sağtürk önderliğinde yurtdışında yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Ülke sınırlarında düzenlenen festivallerle rekor üstüne rekor kıran DOB, bu başarısını yurtdışına da taşıyor. Bunun son örneği Litvanya'da yaşandı.
14. yüzyılda inşa edilmiş olan Kaunas Kalesi'nin büyüleyici atmosferinde, çeyrek asırdır düzenlenen Operete Kauno Pilyje 2025 festivalinde Devlet Opera ve Balesi sahne aldı.

Gala konserde; Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin Genel Müzik Direktörü ve orkestra şefi Tolga Atalay Ün yönetiminde, tenor Ünüşan Kuloğlu ve mezzosoprano Ezgi Karakaya sahne aldı. On binlerce sanatseverlerin heyecan ve beğeni ile izlediği konserde ülkemiz başarı ve gururla temsil edildi. Tebrikler tüm ekibe...
SABAHATTİN ALİ SİNOP CEZAEVİ'NDE
Sinop'un duvarları artık sadece taş değil; bir ses, bir siluet, bir şiir taşıyor... Kuyucaklı Yusuf'un yazarı, özgürlüğün ve iç hesaplaşmanın kalemi Sabahattin Ali, şimdi Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi'nde yeniden 'yaşıyor.' Dijital müzecilik anlayışıyla hayata geçirilen hologram ve sürükleyici teknolojiler, onu sadece anlatmıyor, bizzat karşımıza çıkarıyor.

Ali'nin koğuşunda beliren holografik silueti, ziyaretçiye zamanın çizgilerini unutturuyor. Karadeniz'in dalgaları arasında yankılanan dizeleri, iç dünyasının kapılarını açarken, 3D projeksiyonlar ve dijital ekranlar onun yalnızlıkla örülü dirençli ruhunu bugüne taşıyor. Kürk Mantolu Madonna'dan İçimizdeki Şeytan'a uzanan o tanıdık ruh, şimdi duvarların arasında değil, sesin ve görüntünün içinden geçiyor. Sabahattin Ali'yi bir daha sadece okumayacağız. Artık onu duyacak, görecek ve hissedeceğiz. Teknolojinin sunduğu bu çağdaş hafıza, edebiyatın zamanla yarıştığını bir kez daha kanıtlıyor.


