İlknur un hayatını kaybettiği kazanın sanığı: Otomobili ben kullanıyordum, suçu üstlenmedim
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Kaza, geçen yıl 21 Nisan günü saat 06.00 sıralarında Aydın-İzmir Otoyolu Ömerbeyli yakınlarında meydana geldi. İzmir’den Aydın istikametine giden Hüseyin Avkan (27) yönetimindeki 20 D 7180 plakalı otomobile, aynı istikamette giden Ertuğrul Türkmen (44) yönetimindeki 09 ALA 850 plakalı otomobil arkadan çarptı. Ardından İrfan Topçu (42) yönetimindeki 48 YZ 414 plakalı TIR da Türkmen idaresindeki otomobile çarpıp sürükledi.
Üç aracın karıştığı kazada otomobil sürücülerinden Hüseyin Avkan (27) ile aynı araçta bulunan kız arkadaşı İlknur Araz (25) yaralandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla Aydın Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek, tedavi altına alındı. Yaralılardan durum ağır olan ve bir dönem Nazilli Belediyespor Kadın Futbol Takımı'nda forma giydiği öğrenilen Araz, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Kazanın ardından Türkmen'in kullandığı aracın Mustafa Yatar'a (50) ait olduğu tespit edildi.
Kazayla ilgili soruşturmanın ardından TIR şoförü İrfan Topçu ve otomobil sürücüsü Ertuğrul Türkmen hakkında, 'taksirle bir kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' ve Mustafa Yatar hakkında ise 'suçluyu kayırma' suçundan dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanıklar İrfan Topçu, avukatları, müşteki Hüseyin Avkan, AFAD personeli, tanık Seçkin Sel ile hayatını kaybeden İlknur Araz'ın annesi Emel ve babası Akın Araz katıldı. Sanık Ertuğrul Türkmen ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Bir diğer sanık Mustafa Yatar ise raporlu olduğu için duruşmaya gelmedi.

'ADLİ TIP RAPORUNDA NEDEN KUSURLU BULUNDUĞUMU BİLMİYORUM'
Sanık İrfan Topçu (43) duruşmadaki ifadesinde, "Hava çok karanlıktı. Aracın siyah olması nedeniyle bir karartı gördüm. Direksiyonu sola kırmaya çalıştım ancak başaramadım. Hemen polisi aradım. Aracın içinde Hüseyin Alkan'ı gördüm. Öncesinde bir aracın onlara çarpıp kaçtığını, kız arkadaşını göremediğini söyledi. Onu aramaya başladık. Bir suçum yok. Adli tıp raporunda neden kusurlu bulunduğumu bilmiyorum" dedi.
‘KEDİ YA DA KÖPEĞE ÇARPMIŞIMDIR DİYEREK, DEVAM ETTİM'
Sanık Ertuğrul Türkmen (44) de ifadesinde "Aracımdan bir çıtırtı sesi geldi. 'Kedi ya da köpeğe çarpmışımdır' diyerek, devam ettim. Ancak, bir süre sonra aracım hasar uyarısı verdi. Aracımdaki hasarı gördüm. Kullandığım araç şirket arabası olduğu için fotoğraf çekip patronuma gönderdim. Hasar uyarısı verince araç ilerlemedi. Değerli bir araç olduğu için şoka girmiştim. Uyuyakalmışım ne yapacağımı bilemedim. Kaza yaptığımı düşünmediğim için de 112'yi aramadım" dedi. Türkmen aracı patronu Mustafa Yatar'ın kullandığı yönündeki iddiaları ise kabul etmeyip, "Otomobili ben kullanıyordum. Suçu üstlenmedim" diye konuştu.
'BİR GÜN ÖNCE ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAKTAN EHLİYETİME EL KONULMUŞTU'
Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Hüseyin Avkan da ifadesinde, "Arkamızdan bir araç çarptı, dörtlüleri yakıp sağa çektim. İlknur Araz, arabadan telefonu almak isterken arkadan TIR çarptı. Refüje fırladı. İlk an da yaşıyordu. Kazadan bir gün önce alkollü araç kullanmaktan ehliyetime el konulmuştu" dedi.

'2-3 KİLOMETRE İLERİDE HAFİF HASARLI, PLAKASIZ BİR ARACA DENK GELDİK'
Duruşmada tanık olarak dinlenen AFAD personeli Seçkin Sel (48), kaza yerindeki araçlara ait olmayan bir plaka gördüklerini belirtip, "Olayın yaşandığı yerin 2-3 kilometre ilerisinde park halinde hafif hasarlı, plakasız bir araca denk geldik. Durumu polislere bildirdik. Aracın içine baktığımızda bir kişi vardı, uyur gibiydi. Araçtaki hasarı sorunca ‘Kazaya karıştım o yüzden uyuyakaldım' gibi şeyler söyledi. Aracın bulunduğu yerden bağımsız, tarlalara doğru koşan birini de gördüm" dedi.
'SORUMLU KİM VARSA ŞİKAYETÇİYİZ'
Kazada hayatını kaybeden İlknur Araz'ın annesi Emel Araz, "Canımız gitti. Sorumlu kim varsa hepsinden şikayetçiyiz" dedi. Baba Akın Araz da ifadesinde sorumlulara en ağır ezanın verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, kazanın ardından kaçan Türkmen'in hem şahsi hem şirket telefonunun şifrelerini polislere vermemesi nedeniyle telefon geçmişi (HTS) kayıtlarının GSM şirketinden istenmesine, bilirkişi raporlarının düzenlenmesi ve yeni tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.


