İmamoğlu itirafçı olabilir mi?
SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta söyledikleri hala aklımda dönüp duruyor….
Erdoğan, merkezinde sabık belediye başkanı İmamoğlu’nun olduğu suç örgütü soruşturmasını kast ederek "Ülke güvenliğini tehdit eden, uluslararası ayağı olan, kolları Anadolu'ya uzanan ahtapot tipinde bir suç örgütü ortaya çıktı. Ahtapotun kolları iş dünyasından siyasete, bazı cemaatlerden istihbarat örgütlerine ulaşıyor” demişti.
Cumhurbaşkanı’nın soruşturma dosyasına dair bilgisi bizdekinden fazla olamaz, malumunuz dosyada hala gizlilik kararı var. Ancak makamı gereği, kendisine bağlı MİT ve İçişleri Bakanlığından gelen çok kritik bilgilere sahip olduğunu biliyoruz. Dolayısı ile, Cumhurbaşkanı’nın ülke güvenliğini ve yabancı istihbarat örgütlerini işaret eden sözlerini en yüksek ciddiyetle ele almak gerekiyor…
Üzülerek söyleyeyim, basınımızda bu ciddiyeti gösteren pek az köşe yazarı oldu. Başka sebepleri de olabilir ama, asıl sorunun arkadaşlarımızın uluslararası meselelere dair isteksizliği olduğunu söyleyebilirim.
Siz ne kadar isteksiz davranırsanız davranın, dünyada yeni bir dönem başlıyor. Türkiye de bu yeni düzende hak ettiği yeri almaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti, ikinci yüzyılında ya tam bağımsızlık hedefine ulaşacak veya elindekini de kaybedecek. Konu bu kadar net ve bu kadar yaşamsal.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, olaylara bu kavrayış penceresinden bakıyor. İmamoğlu soruşturmasının yolsuzluk hırsızlık kısmından çok daha önemli bir boyutuna, milli güvenlik kısmına dikkat çekiyor….
Benim elimde özel bir bilgi yok, Erdoğan’ın sözleri üzerinden basit bir akıl yürütme yapıyorum ve İmamoğlu’nun büyük plan için kullanılan basit bir piyondan ibaret oluğu sonucuna varıyorum.
Evet, yanlış duymadınız…
Kim bilir, belki de İmamoğlu, bu işte sadece kullanılan bir piyondur. Hiyerarşik olarak onun üstünde yer alan, onu kullanan bir tür “asıl örgüt yönetimi” söz konusu olabilir.
İş insanları, siyasetçileri cemaatler ve istihbarat örgütlerinden müteşekkil bir örgüt yönetimi, İmamoğlu’nu seçip “seni cumhurbaşkanı yapacağız arkandayız” diye sırtını sıvazlamış, sonra da “sen sadece para bulmaya bak” demiş olabilir….
“İmamoğlu Türkiye’nin Zelensky’sidir” diye defalarca yazdık, arka planına dair analizler yaptık. Gerçekten de Ukrayna’yı felakete götüren Zelensky ile İmamoğlu projesi arasında büyük benzerlikler var. Bunları da sık sık dile getirdik.
Peki, “Ukrayna’da Zelensky’yi iktidara getiren güçler kimlerdir?” diye bir soru sorsak? Emin olun Zelensky’nin kendisi bu sıralamada ilk 30’a giremez. Zelensky, Ukrayna iş dünyasından medyaya, bazı kiliselerden yabancı istihbarat örgütlerine kadar uzanan bir projenin mamulüdür. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri, bu şemanın Türkiye’nin Zelensky’si” için de geçerli olduğunu gösteriyor.
Bir de şunu soralım: İmamoğlu, örgütün en tepesindeki isim değilse ne değişir?
Teknik olarak en önemli değişim etkin pişmanlık konusu ile ilgili olur. İmamoğlu, örgütün en tepesindeki kişi olmadığı için etkin pişmanlık kurumundan yararlanabilir hale gelir. Kendisini kullanarak devleti zaafa sürükleyecek yapının detaylarını itiraf ederek kendisi de paçayı kurtarabilir.
İmamoğlu’nun yakın çevresinden çok fazla itirafçı çıktı. Önümüzdeki günlerde çemberin daha daralacağı anlaşılıyor. Üstelik itirafçılara yapılan baskılar da sonuç vermiyor. İmamoğlu, yakın zamanda itirafçı olup “esas örgütü” deşifre ederse şaşırmayalım.
Gaffar Yakınca / Haber7


