İmamoğlu suç örgütü!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Kimi filmlerde, hatta belgesellerde seyirci baştan uyarılır: Az sonra izleyecekleriniz hayal gücünden ibarettir. Gerçekle ilgisi yoktur.
19 Mart’tan bu yana iktidar Türkiye’ye belgesel yerine masal izletiyor. Ama şimdiye kadar bu ölçüde komik bir şey izlememiştim. Son günlerdeki gayretiyle bırakın Saray’ı, bizim bile dikkatimizi çekmeyi başaran Yeni Şafak’ın son haberi çıtayı arşa çıkardı.
Önce haberin ana konusu olan başlığı paylaşalım: “İBB SUÇ ÖRGÜTÜ ŞEMASI”
Buyurun bu da işte o şema!

En başta, doğal olarak İmamoğlu var. “ÖRGÜT LİDERİ” olarak takdim ediliyor. Altında da
Murat Ongun, İBB Görsel İletişim Koordinatörü Tarık Çetin, İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı Asistanı Arzu Can ve İBB İhale Başkanı Onur Gülin gibi isimler yer alıyor.
Bildiğiniz kurumsal şema. Ama üzerine ÖRGÜT ŞEMASI yazdınız mı oluveriyor.
Bugün “DÖRDÜNCÜ DALGA” operasyonla gözaltına alınanlar, herhalde önceki dalgalarda hapse atılanlar gibi kendilerine şemada uygun bir yer bulur.
Azıcık ironi bile insanda mide bulantısı yapıyor, değil mi!
Mesele İstanbul’un, hatta Türkiye’nin kaderi olmasa gerçekten de bir mizah eseri.
Erdoğan’ın “Bir daha aday olmak gibi bir derdim yok” sözleriyle birlikte düşünün.. Kahkahalarla gülersiniz.
Peki bu suç örgütü ne yapmış? Bu sonuca gidilecek nasıl deliller varmış yani?
Beş yıldır hiç kullanılmamış telefon buldular ya!
Gizli açık tanıklar “görmedim ama duydum” ya da “bilmiyorum ama tahmin ediyorum” dedi ya!
İş o kadar sıkı tutuluyormuş ki, avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu açıkladı, 2 bin 500 liranın kaynağı sorulmuş:
“İBB dosyası öyle bir hal aldı ki bir çalışana 10 işlemde gelen toplamda 2.500 TL’yi bulmayan para transferleri soruluyor şüphelilere :)Bakın işlem bazına 2.500 da demiyorum, 10 işlemin tamamı diyorum :)"
Galiba birileri bu dosyadan bir komedi filmi çıkartma peşinde. Turp bulamayınca heybenin dibinden darı taneleri avına çıkmışlar.
Zaten Fuat Uğur, Cem Küçük gibi “hayalperestler” dışında kim ne bekliyordu ki!
Cem Küçük tarafından -içine doğmuş!!- “sıra sana geldi” dediği.. Hemen ardından da sahiden sıranın geldiği gazeteci Nasuh Bektaş, gözlerimizin önündeki fili gösteriverdi:
“Göreve geldikten sonra İBB’ye 1200 müfettiş geldi, her işlemimiz didik didik edildi. Attığımız her adım, aldığımız her nefes yakından takip edildi. Yıllardır gelmeyen bütün müfettişler İBB’de kamp kurdu, İBB Meclisi bizi devamlı denetledi, bir grup medya her gün açık aradı. İhaleler dahil bütün iş ve işlemler anında basına yansıtıldı ve tüm detaylarıyla paylaşıldı. Hepsinden tertemiz çıktık, hiçbir usulsüzlük bulunmadı.”
Aslında bütün Türkiye bilmez mi bunu?
Saraylıların İmamoğlu peşine MİT görevlileri mi yoksa özel olarak tutulmuş ajanlar mı dersiniz, birilerinin takıldığını.. Adım adım izlediğini görüp okumadık mı?
Şimdi neyi arıyorlar da bulamıyorlar acaba?
Bence yanıt kocaman bir “HİÇ” !
Sadece izi kalır umuduyla çamur atıyorlar.
Cahillerin ferasetine.. Azıcık okumuşların artık okumamasına.. Tahsilli, varlıklıların zaten çoktan devşirilmiş olmasına güveniyorlar.
Ne var ki “piyasa” dedikleri ekonomi çevrelerinin nabzı başka türlü atıyor.
* * *
Mesela daha iki gün önce doların hızla 39 liraya koştuğunu yazıp, bu sabah güne “dolar 39 tl olmuş “ diye başlamadık mı?
Evet çarşı karıştı. Tam da böyle bir tabloda bugünün önemli randevularından biri TÜRKİYE EKONOMİ ŞURASI.
TOBB ev sahipliğinde ve elbette majestelerinin himayesinde düzenleniyor. Gerçi Erdoğan bizzat katılmayacak, ama yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı ve ilgili tüm bakanları gönderecek.
Programındaki yoğunluktan ziyade, Şura’da söylenecekleri duymak istemediğinden herhalde..
Zira, iş dünyasının söyleyeceği şu tek cümlede toparlanıyor: “Faiz yüksek üretemiyoruz.. AB vizesi yok satamıyoruz..”
“Desteklerken iyiydi.. Beter olun.. “ demeyeceğim elbette.
Birdenbire gemi filoları sahibi oluveren.. Beş kuruş maaşla beş milyon dolarlık evde oturan.. Yıllardır geçiş garantili köprülerle memleketi soyanlar dururken.. 2.500 liralık hesabın hesabını sormaya kalkarlarken “NEREDEYDİNİZ” diye sorarlar adama.
İmamoğlu operasyonlarına inanmadığınızı biliyoruz. İnanmadığınızı bildiğimizi bildiğinizi biliyoruz. Vs vs.. Sonuç, karınızı koruyabilmek için ilk akla gelen yöntemle işçi çıkartıp insanları açlığa mahkum ederken velinimetiniz Reis’i terk edemeyeceğinizi de biliyoruz.
Faizi üretemeyeceğiniz düzeye çıkartan İmamoğlu değildi.. AB ile yolları ayıran da.. Mallarınızı Avrupa’ya taşıyacak kamyonların şoförleri vize alamıyorsa suçlusu -Avrupa’nın tüm metropollerinden destek mesajı akan- İmamoğlu ve ekibi değil.
Bugün Şura’da Saray görevlileri zaten farkında oldukları gerçeği dinleyecekler.. Sonra ballı maaşlarla sığındıkları odalarına dönecekler.. Onlara bile anlatılmayan Suriye, Rusya, yanı başımızdaki TÜRKİYESİZ NATO TATBİKATINI, sizin notlarınızla birlikte bir kenara koyacaklar..
Ve emin olun, yakalarını şu İmamoğlu Terör Örgütü çamurundan nasıl sıyırabileceklerini düşünecekler.
Zira emin olun, yalanın sonuna geldiklerini en iyi onlar biliyor. Bir de hapisteki onca pırıl pırıl insan..


