İndirim mi dediniz? Artık kimse inanmıyor! Tüketici sessizce geri çekiliyor
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Dünya genelindeki tüketiciler, ister seyahat olsun, ister sık sık dışarıda yemek yemek gibi lüksler olsun, isterse o zamana kadar giyecek yer bulamadıkları kıyafetler olsun, aniden para harcamaya başladılar... Kaybedilen deneyimleri, daha doğrusu karantina sırasındaki deneyim eksikliğini harcama yoluyla telafi etmeye çalıştılar.
Ama bu birkaç yıl önceydi ve süreç şimdi tam tersi gibi görünüyor. Hızla artan enflasyon ve giderek belirsizleşen fırsatlar nedeniyle insanlar artık yeni bir olguya yöneliyor:

İntikam tasarrufları” (revenge saving) kavramı 2025’te yükselen bir tüketici eğilimi olarak tanımlanıyor
İNTİKAM TASARRUFLARI” NEDİR?Bu kavram, pandemi sonrası dönemde yaşanan “intikam harcamaları”nın tam tersini ifade ediyor. O dönemde insanlar kısıtlamaların ardından birikmiş harcama isteğini dışa vurmuştu. Ancak şimdi:
• Yüksek enflasyon, ekonomik belirsizlik ve güvensizlik ortamı, tüketicileri harcamaktan çok biriktirmeye yönlendiriyor.
• İnsanlar artık “büyük indirim” gibi fırsatlara bile şüpheyle yaklaşıyor; gerçekten ihtiyaç duymadıkları ürünleri almaktan kaçınıyorlar.
• Bu davranış, özellikle büyük perakende zincirlerine karşı sessiz bir tepki olarak görülüyor. Boykot değil, ama “cezalandırıcı tüketim” şeklinde yorumlanıyor.
TRENDİN YAYILMA ŞEKLİ
Sosyal medya üzerinden hızla yayılıyor, özellikle genç tüketiciler arasında.
• “İntikam tasarrufu” yapanlar, alışveriş yapmamakla kalmıyor; markaların kampanyalarını görmezden geliyor, alışveriş listelerini küçültüyor, hatta alışverişe çıkmayı erteliyor.
• Bu davranış biçimi, perakende zincirlerinin satışlarını doğrudan etkileyebilir ve onları daha şeffaf, adil fiyatlandırmaya zorlayabilir.
Bu yeni trend, tüketici davranışlarında sessiz ama etkili bir dönüşüm anlamına geliyor. Artık insanlar sadece ekonomik değil, etik ve psikolojik nedenlerle de harcamaktan kaçınıyor. Bu da markalar için yeni bir sınav: Sadece ürün değil, güven ve değer sunmak zorundalar.
İstersen bu kavramı sosyal medya içeriklerine, haber başlıklarına ya da analizlere nasıl uyarlayabileceğimizi birlikte düşünebiliriz.


