İnsanı pamuk gibi yapan renk açıklandı: Sakinleştiriyor Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Renklerin de insanlar üzerinde etkileri olduğu ortaya çıktı. Sıcak tonların ruh halini iyileştirmesi, kırmızının öfkeyi tetiklemesi bilinirken, araştırmalar en sakinleştirici rengin parlak pembe olduğunu ortaya koydu.
İLAÇSIZ ANESTEZİ ETKİSİ YARATIYORBiyolog ve BBC sunucusu Dr. Dean Jackson, TikTok'ta paylaştığı videosunda "Baker Miller Pembesi" olarak bilinen, teknik adıyla P-618 tonunun şaşırtıcı etkilerini anlattı.
Bu rengin saldırganlığı azalttığı ve sakinliği teşvik ettiği iddiası, ilk kez 1979’da psikolog Dr. Alexander Schauss tarafından ortaya atıldı. Schauss, yarı parlak kırmızı boya ile beyaz lateks boyanın karışımından elde edilen tonun adeta "ilaçsız anestezik" etkisi yaptığını savundu.

Schauss'un araştırmaları sırasında, Baker Miller Pembesi’ne bakan erkeklerin kavrama gücünün azaldığı görüldü. Bunun üzerine Seattle'daki bir deniz kuvvetleri cezaevinin yöneticileri, bazı hücreleri pembeye boyadı. 223 gün boyunca şiddet olaylarının yaşanmadığı raporlandı. Bu nedenle renk, "Sarhoş Tank Pembesi" lakabını aldı.
Elde edilen sonuçlar diğer kurumları da etkiledi. İsviçre'de halen bazı hapishanelerde pembe hücreler bulunurken, ABD’de tartışmalı şerif Joe Arpaio, mahkûmlara pembe iç çamaşırı giydirdi. Bazı futbol kulüpleri de rakiplerini psikolojik olarak zayıflatmak amacıyla soyunma odalarını pembe renge boyadı. Norwich City ve Iowa State Üniversitesi bu yöntemi uygulayan örneklerden oldu.
BİLİM NE DİYOR?İlk bulgular heyecan yaratsa da, sonraki araştırmalar aynı sonuçları doğrulamadı. 1988'den itibaren yapılan deneyler, pembe rengin saldırganlık üzerinde tutarlı bir etkisi olmadığını gösterdi.
2014'te Dr. Oliver Genschow, İsviçre'de 59 mahkûm üzerinde yaptığı çalışmada, pembe hücrelerde kalanlarla gri veya beyaz hücrelerde kalanlar arasında fark bulunmadığını açıkladı.
Psikoloji dergilerinde yayımlanan incelemeler, pembe rengin erkek mahkûmlarda "erkekliğe saldırı" ya da “aşağılanma” hissi yaratabileceğini, bunun da olumsuz sonuçlara yol açabileceğini öne sürdü.


