İptal edilen ihale nedeniyle 3 patron tutuklanıp serbest bırakıldı; İBB den ihaleyi Kalyon ve Özgün aldı
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, TOGG fabrikası, Çanakkale Köprüsü ve Avrasya Tüneli dahil bir dizi ihaleyi alan Yapı Merkezi adlı şirketin sahiplerinin, İBB'den almak istedikleri iptal olan ihale nedeniyle tutuklanıp serbest bırakıldığını, daha sonra yapılan ihaleyi ise Özgün Yapı ve Kalyon İnşaat'ın aldığını yazdı. İBB'de iştirakleri yöneten Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadeye dikkati çeken Terkoğlu, Yıldız'ın, İBB yöneticileri ile Kalyon İnşaat arasındaki ilişkilere dair iddialarına da yer verdi.
Terkoğlu, "Savcılık, Kirazlı Halkalı metro hattında yolsuzluk var, diyor. Bu ihaleyi alma girişiminde bulunan Yapı Merkezi’ne, alamasa dahi operasyon yapıp tutuklama yapıyor. Sonunda ihaleyi alan iktidara yakın (Sabah’ın sahibi) Kalyon ile Özgün grubuna ise İBB’nin kritik ismi olan Ertan Yıldız’ın ifadesine rağmen tek bir soru sormuyor" ifadelerini kullandı.
Barış Terkoğlu, "Koca savcılığın dokunmadığı patronlar" başlıklı , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak serbest bırakılan Yapı Merkezi şirketinin sahibi Arıoğlu kardeşlerin, İBB'den almak istedikleri fakat iptal edildiği için alamadıkları Kirazlı-Halkalı metro ihalesi nedeniyle tutuklandıklarını yazdı. Söz konusu ihaleyi daha sonra muhalefetin "5'li Çete" diye adlandırdığı şirketler arasında yer alan Kalyoncu ve Özgün'ün aldığını belirten Terkoğlu, İBB soruşturması kapsamında etkin pişmanlık ifadesi verenlerin beyanlarında isimleri geçmesine rağmen, bu iki şirkete savcılığın tek bir soru sormadığını vurguladı.
Terkoğlu, şunları yazdı:
"İktidarın adeta seçim kampanyası olarak kullandığı TOGG fabrikası, Çanakkale Köprüsü ve Avrasya Tüneli dahil bir dizi ihaleyi alan şirketin sahipleri; İBB’den aldığı değil, almak isteyip de iptal olan ihale nedeniyle tutuklandı.
Arıoğlu kardeşler kısa bir süre tutuklu kaldı. Öğrendim ki tutuklanmaları iktidarın tepelerinde bir dalgalanma yarattı. Şirket, iktidarın sadece içeride değil, dışarıda partner olduğu birçok ülkede iş yapıyordu. Mekke ve Medine istasyonlarını da Etiyopya gibi Afrika ülkelerindeki ulaşım ağlarını da inşa ediyordu. Belli ki tepedeki birileri uluslararası kriz yaratacak bu duruma 'Dur' dedi. Arıoğlu kardeşler serbest bırakıldı.
Elbette tahliyelerinden önce avukatları olmadan 'ek ifadeleri' alındı. Mustafa Arıoğlu’nun ifadesinden aktarayım:
'Fatih Keleş bu ihaleyi almanız durumunda bazı hayır işleri yapmanız gerekebilir dedi. (...) Bana yönelttiği talep belediye tarafından yapılması gereken bina gibi, çadır gibi yapım işlerinin bizim firmamız tarafından yapılması yönünde taleplerdi.'
Özge Arıoğlu ise buna ek olarak bir talepten daha söz etmiş:
'Adem Soytekin kendisinin yapım işlerinde faaliyet gösteren bir firması olduğunu, bu ihaleyi bizim almamız durumunda kendi firmasının alt taşeron olarak bu işlerde yer almasını istediğini söyledi.'
Ancak ihale iptal olunca bu talepleri gerçekleştirmediklerini söylediler.
İfadeleri samimi bulunmuş ve üç kardeş de serbest bırakılmış. Özetle, savcılık Yapı Merkezi şirketinden ihaleyi alması durumunda İBB için talepler olduğunu, ihale iptal olunca taleplerin gerçekleşmediğini kabul etti.
Altından '5'li çete' çıktıBiliyorum, aklınızdan geçiyor. İhale iptal oldu, yeniden yapıldı, 'Peki kim aldı' diye soruyorsunuz. Cevabı var. Söz konusu ihbar mektubunu yazan kişinin, sonra poliste de ifadesi alınmış. İşin devamını da anlatmış, tutanaklarda var:
'Aynı ihalenin yeniden davet usulüyle yapılması neticesinde yaklaşık iki buçuk katı değerinde bir tutarla Özgün Yapı ve Kalyon İnşaat tarafından alındığını öğrendim.'
Gerçekten de açık kaynak haberleri, Yapı Merkezi’nden alınan ihalenin, daha sonra Sabah’ın patronu Kalyon ve Özgün ortaklığının (Bayburt grubu şirketi) tarafından alındığını doğruluyor. (Diken: İBB’nin metro ihalesi ‘beşli çete’den Kalyon’a gitti) İBB de resmi açıklamayla bunu kabul etti.
Bu arada T24 yazarı Çiğdem Toker de ihaleye çağrılan şirketlere : 'İBB, CHP’nin yıllardır ‘beşli çete’ diye andığı, bu iktidar döneminde büyük ihalelerle servetlerini büyütmüş firmaları davet etti.'
Toker’in kastettiği; ihaleye çağrılan Kalyon ve Özgün Yapı’nın yanı sıra Makyol, Cengiz Holding, İçtaş gibi şirketlerdi.
Etkin pişmanlıkta da aynı şirketlerDaha da ilginç bir boyutu var...
Bazı etkin pişmanlık itirafları sır gibi saklanıyor, nedense yandaş medyada bile yer almıyor dedim ya...
İBB’de iştirakleri yöneten Ertan Yıldız’ın ifadesinin detayları da yer almadı. Orada konumuzu ilgilendiren şu kısım dikkat çekici: 'Fatih Keleş ile beraber Adnan Çebi’nin yanına gittik. Fatih Keleş, Çebi’ye hitaben ‘Biz sizlerle daha çok çalışmak istiyoruz, büyük işlerimizi sizlerle yapmak istiyoruz, bunun karşılığında da sizden bazı taleplerimiz olabilir’ dedi. Çebi, ‘Ortaklarımla görüşür size haber veririm’ dedi. (…) Kalyon, Metgün, Makyol bunlar birlikte çalışan büyük firmalardır. Bu görüşmeden bir süre sonra Metgün’ün patronu Metin Güneş ile karşılaşmamızda bana ‘İBB ile çok iyi çalışıyoruz şu anda elimizde 33 tane şantiye var, 3 ortak yıllık 150 milyon dolar kaynak sağlayacağız size’ dedi. (...) Kalyon İnşaat’ın yapmakta olduğu son metro ihalesinin aslında en başta başka firma için dizayn edildiği hangi firma için hangi fiyat tekliflerinin verileceğinin belirlendiği konuşuluyordu. Hatta Fatih Keleş’in bu firma ile yüzde 7 komisyon üzerinden anlaştığı konuşuldu. Fakat ihaleden bir gün önce bir şahsın noterden hangi firmanın hangi fiyata alacağını tasdik ettirmiş ihale neticesinde bu belge basına sızdırılmıştır. Bunun neticesinde bu ihale apar topar iptal edilerek yeni ihaleyi Kalyon İnşaat almıştır ve bir önceki ihalenin konusu tamamen kapatılmıştır.' (Habertürk)
Dokunulmaz şirketlerSonuç olarak...
Savcılık, Kirazlı Halkalı metro hattında yolsuzluk var, diyor. Bu ihaleyi alma girişiminde bulunan Yapı Merkezi’ne, alamasa dahi operasyon yapıp tutuklama yapıyor. Sonunda ihaleyi alan iktidara yakın (Sabah’ın sahibi) Kalyon ile Özgün grubuna ise İBB’nin kritik ismi olan Ertan Yıldız’ın ifadesine rağmen tek bir soru sormuyor. Yıldız’ın şoförünün ifadesinde geçen şoförlere operasyon yapıp tutuklarken İmamoğlu’nun siyasetini finanse etmekle itham ettiği şirketlerin patronlarını kimse çağırmıyor. Rüşvetle ihale alma ihtimaline tutuklama yaparken, ihalenin alınmış halinden şüphelenmiyor. Biraz garip değil mi? Belli ki yargının 'dokunmadıkları' ya da 'dokunamadıkları' var!


