İş dünyasını sessizce vuruyor: Her 10 çalışandan 4 ü... Sözcü Gazetesi

Avrupa’da iş gücünün yüzde 40’ından fazlası iş yerlerinden memnun değil. 2025 Avrupa İş Gücü Araştırması raporu, çalışanların yalnızca yüzde 59’unun iş yerlerini “çalışmak için harika bir yer” olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Ülkeler arasında ise ciddi farklılıklar bulunuyor. Danimarka, Norveç ve İsveç gibi ülkeler yüzde 75, 73 ve 68 memnuniyet oranlarıyla üst sıralarda yer alırken; Polonya, Yunanistan ve İtalya en düşük oranlara sahip ülkeler arasında bulunuyor.

Araştırma, çalışan memnuniyetinin ülkelerin saat başına düşen GSYİH’si ile yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Çalışan memnuniyeti yalnızca çalışanları ilgilendiren bir konu değil, şirketlerin verimliliği ve kârlılığı üzerinde de büyük etkiler yaratıyor. Üstelik bu durum, şirketler için ciddi dolaylı maliyetler de oluşturuyor.

Euronews Business’a konuşan Müşteri Deneyimi (CX) ve Çalışan Deneyimi (EX) alanında çözüm danışmanlığı yöneticisi Laurent Millan, müşteri kazanmanın maliyetli olduğunu, fakat kötü deneyimlerin müşterilerin markayı hızla terk etmesine neden olarak kaynak israfına yol açtığını belirtiyor. Millan, iyi müşteri hizmetinin, iyi eğitimli ve deneyimli personel ile doğrudan bağlantılı olduğunun altını çiziyor.

Son yıllarda şirketlerin en büyük zorluklarından biri, çalışanlara doğru deneyim düzeyi sunmak oldu. Çünkü yeni bir çalışanı işe almak ve eğitmek hem zaman hem de maliyet açısından şirketler için büyük bir yük oluşturuyor. LinkedIn verileri de Avrupa genelinde iş gücü mobilitesinin arttığını, yeni nesil çalışanların önceki nesillere kıyasla kariyerleri boyunca iki kat daha fazla iş değiştireceğini gösteriyor.

Yüksek çalışan sirkülasyonu sadece şirketler için değil, müşteriler için de kesintilere yol açıyor. Yeni çalışanlar genellikle haftalarca hatta aylarca tam verimli hale gelemiyor, bu da süreçlerin aksamasına, verimin düşmesine ve müşteri kayıplarına neden olabiliyor. Millan, “Çalışanlar şirketten ayrıldığında bu, müşteriler için büyük bir kesinti yaratıyor” diyor.

Çalışan deneyimini iyileştirmenin müşteri deneyimini doğrudan iyileştirdiğini belirten Millan, esnek çalışmayı mümkün kılan kaliteli BT araçlarının çalışan bağlılığı için kritik önem taşıdığını ifade ediyor. Avrupa İş Gücü Araştırması’nda hibrit çalışanların mevcut işlerinden ayrılma isteğinin en düşük seviyede olduğu, hibrit çalışanların yüzde 50’sinin bulundukları yerden memnun oldukları görülüyor. Bu oran ofiste çalışanlarda yüzde 44, uzaktan çalışanlarda ise sadece yüzde 37 seviyesinde.

Millan, etken yapay zekanın (agentic AI) CX ve EX alanında yeni bir boyut yaratacağını vurguluyor. Etken yapay zekanın otonomi kazandırarak akıl yürütme yetenekleri oluşturması gerektiğini belirten Millan, bu teknolojilerin şirketlerin esneklik gereksinimlerini karşılayarak evrim geçirebilmesi gerektiğini söylüyor. Millan, “Çok güzel geliştirilen ama sonra evrim geçiremeyen sayısız bot gördüm,” diyerek, şirketlerin sürekli değişen taleplerine uyum sağlayabilen sistemlerin önemini hatırlatıyor.