İşçiler isyanda: Ülkenin itibarı saraydaki uçak sayısıyla ölçülmez Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, "Biz emekçiyiz. Hakkımızı biliyoruz, hakkımızı alana kadar da kavgamızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Artık o masalarda TÜİK'in sahte rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak. Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak. Ülkemizin kaynakları tüm halkın kaynaklarındır. Hiç kimse saraya yeni uçaklar alarak ülkenin itibarını koruduğunu düşünmesin. Ülkenin itibarı saraydaki uçak sayısıyla ölçülmez" dedi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Türkiye genelinde kamu emekçilerinin haklarını savunmak amacıyla başlattığı eylemlerin dördüncü durağı Samsun oldu. Onur Anıtı önünde gerçekleşen açıklamaya MYK üyeleri, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, İYİ Parti Samsun İl Başkanı Hasan Aksoy ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı. Orhan Yıldırım, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"İzlediğiniz bir ülkede kriz varsa, yoksulluk varsa o ülkenin tamamı yoksuldur. Zenginlerin daha çok zengin olduğu, fakirlerin daha çok fakirleştiği bir ekonomi düzenini ısrarla sürdüren işbaşındaki AKP iktidarının bu ekonomi politikasını reddediyoruz, kabul etmiyoruz ve bu mücadelenin sonunda da her durumda bu yapmış olduğu ekonomi politikasını değiştirmek zorunda kalacaktır. 8. Dönem Toplu Sözleşme masasında geçmişte olmayan ilk kez olacak olan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu var. O masada Çalışma Bakanı'yla eş güdümlü olarak oturan iki konfederasyon Memur- Sen ve Kamu-Sen’in bu yıl o masada onlarla işbirliği içerisinde 6,5 milyon memur ve emeklisinin, işçi ve emeklilerinin haklarının çalınmasına göz yummasına masada müsaade etmeyeceğiz. Masada yapılacak her oyunun karşısında olacağız. Gerekiyorsa alanlarda her yeri bu yanlışlığı, bu haksızlığı dillendirmek, bu haksızlığı haykırmak adına ne varsa yapacağız. Oturma eylemiyse oturma eylemi, sokakları kilitlemekse sokakları kilitlemek. Biz bahsedilen salonlarda sesi kısılan insanlar değiliz. Biz emekçiyiz. Hakkımızı biliyoruz, hakkımızı alana kadar da kavgamızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Artık o masalarda TÜİK'in sahte rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak. Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak.
Ülkemizin kaynakları tüm halkın kaynaklarındır. Hiç kimse saraya yeni uçaklar alarak ülkenin itibarını koruduğunu düşünmesin. Ülkenin itibarı saraydaki uçak sayısıyla ölçülmez. Ülkenin itibarı ülkenin vatandaşının pasaportunun sınır kapılarında aylarca reddedilmesidir. Aylarca reddediliyorsa senin ülkenin itibarı yerlerde geziyordur. Uçakta havadan yerdeki vatandaşlarını izlemekle olmaz. Sokağa ineceksin vatandaşının yanında bu vatandaşının gerçek itibarının ne olduğunu vatandaşın sesinden dinleyeceksin. Hiç sokağa inmeyen etrafında onlarca sayısız korumayla gezen uçaktan uçağa helikopterden helikoptere bir yerden bir yere giden bir Cumhurbaşkanı biz istemiyoruz. Cumhurbaşkanı halkın arasında olacak. Halkını dinleyecek, halkının üzüntüsünü bilecek, sevincine katılacak, halkını görmeyen, halkının nasıl ekmek aldığını alamadığını bilmeyen okula gönderdiği öğrenciye harçlık veremeyen bir babanın üzüntüsünü, utancını fark etmeyen pazarlarda pazarcıların akşamleyin döktüğü sebze meyveyi toplayan ama yüzünü saklayan vatandaşının o halini izleyemeyen, anlayamayan bir cumhurbaşkanı halkın cumhurbaşkanı değildir. Halkın cumhurbaşkanı olmak istiyorsa halkın arasına inecek.
"BÖYLE ALÇAKÇA BİR KURAL OLAMAZ"Ülkemizde hiçbir zaman emekli bu kadar ezilmemiştir. Memurlara verdiğiniz çalışırken seyyanen zammı emeklilere yasa dışı olarak vermiyorum demek kadar alçakça bir faaliyet, alçakça bir kural olamaz. Yıllarca bu ülkenin her bir coğrafyasında memleketine hizmet etmiş, kendisine verilen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmiş ve emekli olmuş insanları siz yasa dışı olarak ezemezsiniz. Bu ülkenin hükümeti olabilirsiniz, sandıktan çıkmış olabilirsiniz ama kimse size sandıkta bu ülkenin tapusunu vermedi. Bu ülkeyi belli süreli yönetmeniz için verdi. Ama biz oy verirken bizi ezin diye oy vermedik. Zengini kollayın, emekliyi ezin diye size yetki vermedik. Ve yetkiyi verildiği gibi doğru şekilde anayasaya uygun kullanacaksınız.


