İslam bilim tarihi dünyayı dolaşacak Kültür Sanat Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
“Miladi 850 yılından itibaren, 16. yüzyılın sonuna kadar Müslümanlar ilimde mütemadiyen yeni şeyler keşfettiler. Yeni ilimler kurdular, eski ilimleri keşfettiler ve ileride kurulacak bazı bilimlerin temellerini attılar” diyen Prof. Dr. Fuat Sezgin, İslam bilim tarihini dünyaya tanıtan alim olarak biliniyor. Sezgin’in bu mirasını günümüz insanıyla buluşturmayı amaçlayan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Bilim Tarihi Bölümü, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ve Science and Innovation Platformu’nun katkılarıyla, “İslam Bilim Tarihi Sergisi” hazırladı. FSMVÜ Fatih Yerleşkesi’nde açılan sergide, İslam medeniyetinin astronomiden tıbba, optikten mekanik sistemlere uzanan bilimsel başarılarını yansıtan nitelikli replikalar yer alıyor. 25 Haziran’a kadar ziyaret edilebilecek sergiyi, Science and Innovation Platform Temsilcisi Hüseyin Rahmi Göktaş ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü Dr. Nihal Fırat Özdemir’le konuştuk.
İslam Bilim Tarihi Sergisi'nin, İslam medeniyetinin altın çağında yetişen bilim insanlarının insanlık tarihine kazandırdığı bilgi, kavram ve buluşları görünür kıldığını dile getiren Göktaş, serginin önemini şu ifadelerle anlattı: “Gözlemler, deneyler ve teoriler yoluyla, Batı bilim geleneğinden çok önce geliştirilen bilimsel yaklaşımı somut örneklerle gösteriyoruz. Aynı zamanda, bu bilim insanlarının yalnızca bilginin taşıyıcısı değil, dönüştürücüsü olduklarını da anlatıyoruz. Sergi, geçmişin bilgi birikimini bugünün gençlerine ilham verecek şekilde sunmayı amaçlıyor.”
Hüseyin Rahmi Göktaş
YAŞAYAN MÜZE HEDEFİMİZ VAR
Prof. Fuat Sezgin’in büyük emekle hazırladığı birebir çalışılmış yaklaşık 200’den fazla bilimsel alet rekonstrüksüyonun ellerinde bulunduğunu aktaran Göktaş, “Bu koleksiyon sadece objelerden değil, bir medeniyetin bilimsel tahayyülünden oluşuyor. Bu nedenle onu klasik anlamda bir sergi değil, gezici bir ‘yaşayan müze’ haline getirmeyi hedefliyoruz. İstanbul’dan Doha’ya, Endülüs’ten Kuala Lumpur’a kadar farklı kültürel merkezlerde sergileyerek, İslam medeniyetinin evrensel bilim diline katkısını güçlü bir şekilde sunmak istiyoruz” dedi.
Nihal Fırat Özdemir
BU İADEİ İTİBAR DEĞİL ADALETİN KENDİSİ
Dünyada artık birçok akademik çevre ve üniversitenin, modern bilime, İslam bilim geleneğinin çok önemli bir köprü kurduğunu kabul ettiğini belirten Göktaş, “Bu bilgi henüz toplumların genel belleğine yeterince yerleşmiş değil. Bizim çabamız tam da burada devreye giriyor: Bu katkıları yalnızca bilim tarihi kitaplarına hapsetmeden, anlaşılır, estetik ve eğitici bir dille kamuya açmak. Bu bir iadei itibar değil tarihsel adaletin kendisidir” diye konuştu.
DÖNEMİN EN İLERİ BİLİM ALETLERİ
Enstitünün doğrudan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in ismini taşıyor olmasıyla sergi fikrinin yakından ilişkili olduğunu söyleyen Enstitü Müdürü Dr. Nihal Fırat Özdemir ise şöyle konuştu: “Bu sergiyle ön plana çıkarmak istediğimiz şey sadece geçmişe ait bir nostalji değil, Fuat Sezgin Hoca’nın da ideali olan; İslam bilim tarihini hem kendi toplumumuza hem de dünyaya, sağlam kanıtlarla tanıtmak istiyoruz. Bu aletler dönemin en ileri bilimini temsil ediyor.”
Sınırlı alan nedeniyle seçilmiş bir koleksiyon sunabildiklerini sözlerine ekleyen Özdemir, “Usturlaplardan distilasyon aletlerine, Takiyüddin’in buharla çalışan döner mekanizmasından kamera obscuraya kadar pek çok özgün örnek sergileniyor. Bazı aletler görsel olarak sunulsa da büyük bir kısmı çalışır durumda ve optik aletlerini uygulamalı olarak deneyimlemek mümkün. Bilimsel bir etkinlik için ailece ziyaret edilebilecek, birlikte düşünmeye imkân tanıyan bir ortam burası” ifadelerini kullandı.


