İsmail Saymaz PKK nın feshi metnini yorumladı! Levha mı indi silah mı bırakıldı?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına ev hapsinde tutulan Gazeteci İsmail Saymaz, konuk oldu. Canlı bağlantı ile yayına katılan Halktv.com.tr İsmail Saymaz, terör örgütü PKK'nın feshi metnine ilişkin konuştu.
Saymaz, devlet yetkililerinden aldığı bilgileri aktardı. Saymaz, yetkililerin Türk Milleti ve resmi dilde herhangi bir tartışma olmayacağını aktardığını şu sözlerle anlattı:
Türk milleti, Türk vatandaşlığı, Türk devletinin dili, resmi dil, eğitim dilinin Türkçe oluşu, üniter yapı, ilk dört maddenin tamamı hiçbiri tartışma konusu değildir diyerek temin ediyor devlet yetkilileri. Bu arada yani elbette ki bu sürecin yönetiminde kimi komplikasyonlar çıkabilir diyorlar ancak hiç kimse Lozan'ı, Lozan tartışmasına Türkiye'yi çekemez şeklinde de bir vurguda bulunuyorlar.Saymaz, Lozan Antlaşması ile ilgili sözlerin kabul edilemez bulduğunu belirterek PKK'nın 'faaliyetleri sonlandırdık' cümlesine dikkat çekti.
Saymaz, bu cümlenin açıklaması gerektiğini ifade etti. Saymaz şöyle konuştu:
"PKK şimdi, , aldığı konferans kararıyla yani sonuç bildirgesiyle bunu tasdik etmiş oldu ve dedi ki, PKK'nın açıklamasında dedi ki, biz PKK olarak silahlı varlığımızı sonlandırıyoruz ancak orada bazı hususlarda, açıklık kazandırılması gereken noktalar var.Bunlardan biri şu, PKK diyor ki, biz PKK adıyla faaliyetimizi sonlandırdık. Buna açıklık getirilmesi gerekir çünkü geçmişte PKK kendisini feshettiğini iki kez ilan etmişti.Yanlış hatırlamıyorsam 2003 ve 2005 tarihlerinde önce adını KADEK olarak değiştirmiş, daha sonra KONGRA-GEL olarak değiştirmişti.Şimdi PKK'nın bu açıklamasında "PKK adıyla faaliyet yapmayı sonlandırdık." diyerek aslında ne kastedildiyor? Biz PKK levhasını ilelebet indirdik.Bundan böyle PKK ya da başka bir adla silahlı varlığımızı sonlandırdık mı diyorlar, ben böyle anlıyorum. Geniş kamuoyu böyle anlıyor.Yoksa iki, "Biz bu levhayı indirdik, 2003 ve 2005'te olduğu gibi bir başka levha mı asacağız?" demek istiyor. "PKK adıyla indirdik, başka bir adla mı devam edeceğiz?" diyor.Muhaliflerin bir bölümü de bunu böyle anlıyor, buna açıklık getirilmesi gerekir."Saymaz, PKK'nın feshi ile bir terör örgütü YPG'nin de feshini gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tartışmasını hatırlattı.
İsmail Küçükkaya da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın da tüm silahlı unsurların silah bırakması gerektiği ifadelerini de hatırlattı.
Saymaz, şunları ifade etti:
"İkincisi ise bu açıklamada, şimdi PKK'nın yapılanması şöyle, PKK kendisini Türkiye'de mücadele eden bir parti olarak tanımlıyor. Bu partinin bir silahlı kanadı var onlara göre, onların literatürüne göre söylüyorum, yanlış anlaşılmasın da.Suriye'deki partinin adı PKK değil. PYD. Onun da silahlı kanadı YPG. Irak'ta bir parti, İran'da bir parti var. Onun da kanadı, silahlı kanadı PJAK. Şimdi bu açıklama PKK ve HPG adına yapıldı. Dolayısıyla bu açıklama gördüğüm kadarıyla PYD'yi ve silahlı kuvveti YPG'yi ve İran'ı kapsamıyor görünüyor.Saymaz, bir dakika. Saymaz dün tam şimdi senin bahsettiğin bu çok önemli detay var. Çok çok kritik bir husus o. Bu sabah Karar gazetesi o açıklamaya "Erdoğan şerhi" diye bir manşet atmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün tam da bundan bahsediyordu. Aslında bunun sadece PKK ve Türkiye bağlamında değil, bütün uzantılarını da kapsayacağını değerlendiriyoruz dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Çok doğru. Bütün uzantı ve şubeleri derken bunu kastediyor Sayın Cumhurbaşkanı. Çünkü bu açıklamada, bu açıklamada PYD yani bu açıklamada Suriye'nin, Türkiye'nin Suriye ile arasında çözebileceği bir mesele,değil. Orada bir etkili bir faktör olarak Amerika da sürecin içinde. Dolayısıyla bu mesele herhalde takip eden süreçte önümüze çıkacak. Ancak bu muammanın işaretine gidilmesi gerekiyor.Burada hem Sayın Cumhurbaşkanının işareti hem de Devlet Bahçeli'nin açıklamasında buna dair bir vurgu var, bunu görüyoruz."Saymaz, PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu olarak bilinen Lozan Antlaşması'nı hedef alması hakkında da devle yetkililerinden aldığı bilgileri şöyle aktardı:
Tabii burada PKK'nın açıklamasındaki bazı ifadeler de çok eleştirildi. Ben de o eleştirilere katılıyorum. Lozan Türkiye Cumhuriyeti açısından kurucu, kuruluş senedidir.Bunun tartışmaya açılmasına şiddetle itirazımız var. Aynı zamanda orada PKK'nın diğer açıklamalarında çok görülmeyen soykırım ifadesi var. Normalde PKK kendi metinlerinde "inkar ve imha siyaseti" kavramlarını kullanır.Soykırım dediğini ben pek görmedim. Bu açıklama niçin orada yer almış bu önemliydi, dikkat çekti. Ben, kimi yetkililere sorduğumda dediler ki: Bu özellikle Lozan 1921 ve soykırım gibi nitelemeler aslında PKK'nın kendi kitlesini ikna etmek üzere başvurduğu enstrümanlar.Yani biz bunu boşuna yapmadık, biz bunu bedava yapmadık diyerek kendi kitlesini motive etme amacıyla bu kavramlar seçilmiştir dediler. Ancak tabii ben de şunu, duydum. Yani bu metin hazırlanırken herhalde, Öcalan'ın elinden geçmiş ya da kimi yetkililerin gözünden geçmiş olabilir. Denetiminden geçmiş olabilir. Bunu, ben de duymuştum. Fakat dediğim gibi kimi görüştüğüm yetkililer bana PKK'nın metnindeki rahatsız edici bu ifadelerin kendi kitlesini,işte ikna etmek üzere tercih edildiğin fakat devletin kesinlikle böyle bir pazarlığa girmeyeceğini, kesinlikle, böyle bir PKK'nın Türkiye'yi sıkıştırmak istediği çerçeveye girmeyeceğini söylediler. Onlar dediler ki, devlet yetkilileri dediler ki: bu metinde ya da bu süreçte ne, işte, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili tartışmaya açılmıştır ne kurucu bir senet olarak Lozan tartışmaya açılmıştır ne de işte milli, Türkiye Cumhuriyeti açısından milli değerde ve önemde olan herhangi bir müessese tartışmaya açılmıştır. Hatta bununla ilgili notları aktarmak isterim.Türk milleti, Türk vatandaşlığı, Türk devletinin dili, resmi dil, eğitim dilinin Türkçe oluşu, üniter yapı, ilk dört maddenin tamamı hiçbiri tartışma konusu değildir diyerek temin ediyor devlet yetkilileri. Bu arada yani elbette ki bu sürecin yönetiminde kimi komplikasyonlar çıkabilir diyorlar ancak hiç kimse Lozan'ı, Lozan tartışmasına Türkiye'yi çekemez şeklinde de bir vurguda bulunuyorlar.PKK'nın kendi kitlesinin, kendi kitlesiyle arasında kurduğu kurduğu bir dil ve aslında kitlesini dediğim üzere biz bunu boşuna yapmadık demek için, başvurduğu bir söylem ama şunu da söyleyeyim. Yani PKK, şimdi geniş kamuoyu herhalde ilk kez bir PKK bildirisi okuyor. PKK'nın bütün temel metinlerinde, ideolojik politik metinlerinde zaten Lozan eleştirisi, 1921 vurgusu vardır. Aslında Öcalan'ın 27 Şubat'taki açıklamasında doğrudan, işte Lozan 21 demese de ona dair bir atıf da var. Yani orada da var. Dolayısıyla PKK'nın bilinen bütün metinlerinde bu vardır. Fakat burada aslında şuna dikkat etmek gerekir. Yani elbette ki yani Lozan'da PKK'nın ileri sürdüğü argümanların tümüne karşıyız. Elbette ki şiddetle reddediyoruz ve bu görüşün hakim olması için mücadele edeceğiz ama burada mesele PKK'nın Lozan hakkında ne düşündüğü değil. Silahı bırakıp bırakmayacağı. Asıl mesele bu.

