İsrail in Gazze deki sistematik vahşeti ikinci yılını doldurdu: Soykırımın da ötesinde Ortadoğu Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik yoğun bombardıman ve ablukalar ile başlayan İsrail'in soykırım politikası üçüncü yılına girerken bölgedeki yaşam tamamen yok edildi. Uzmanlar artık yaşananı Genocide (Soykırım) yerine Holicide (Yaşamın yok edilmesi) diye nitelendirilmesi gerektiğini belirtiyor. İsrail’in Gazze’ye attığı patlayıcı miktarı, toplamda 200 bin tonu aştı. Bu, insanlık tarihinin en yıkıcı silahlarından biri olan Hiroşima atom bombasının yaklaşık 13 katı yıkım gücü anlamına geliyor. 730 gün süren bu amansız katliam sadece altyapıyı değil, insanlığın en temel unsurlarını da yok etti.
2700 AİLE YOKEDİLDİ
Gazze’de iki yılda yaşananlar, sistematik bir soykırım ve etnik temizliğin açık delilleri. Resmi kayıtlara göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana 67 binden fazla Filistinli öldürüldü ve binlercesi ise yıkıntılar arasında kayboldu. Bu can kayıplarının içinde 20 binden fazla çocuk ve 12 binden fazla kadın yer alıyor. Bağımsız kuruluşların hazırladığı raporlara göre Gazze'de şehit edilen Filistinlilerin sayısının 600 bine kadar çıkabileceği belirtiliyor. Dahası, en az 2 bin 700 aile, tüm üyeleriyle birlikte nüfus kayıtlarından silindi. Bu, ailelerin tamamen yok edilmesi anlamına geliyor; bir halkın varlığının kökten sökülmesi. Gazze’nin sağlık altyapısı tam anlamıyla çökertildi. Bölgedeki 38 hastane ve 96 sağlık merkezi bombalanırken, 197 ambulans da imha edildi. 1600’den fazla sağlık personeli katledildi, 362’si tutuklandı. Yani sadece hastalar değil, onları tedavi etmeye çalışanlar da hedef alındı. Bu sistematik saldırı, Gazze halkını tedavisiz ve çaresiz bıraktı, sağlık hizmetleri iflas etti. Soykırımı dünyaya duyuran 254 gazeteci de öldürüldü. Gazze dünyada en fazla gazetecinin öldürüldüğü çatışma alanı olarak kayıtlara geçti.
AÇLIĞI SİLAH HALİNE GETİRDİ
Eğitim alanında da durum korkunç. Okulların yüzde 95’i ya hasar aldı ya da tamamen yok edildi. 668 okul bombalanırken, 165 okul tamamen yıkıldı. Bu yıkımın gölgesinde en az 13 bin 500 öğrenci ve 830 öğretmen hayatını kaybetti. Bir kuşak, eğitimden mahrum ve geleceksiz bırakıldı. Okullar yerine enkaz kaldı. Açlık ve yoksulluk da Gazze’nin trajedisini derinleştiriyor. Bölgede gıda ve insani yardım girişleri işgalci güç tarafından engellendi. Tam 120 bin yardım TIR'ı bölgeye giremedi, 47 yardım mutfağı ve 61 dağıtım merkezi bombalandı. Bu şartlarda 650 bin çocuk açlıktan ölümle burun buruna. Açlık, Gazze’de yeni bir silah haline geldi. İnsanlar sadece bombaların değil, açlığın da pençesinde can veriyor.
İKİ MİLYON KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
Altyapı ise tamamen harabe halinde. 268 bin ev yıkıldı, iki milyon insan yerinden edildi. Gazze'de yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmayan Filistinli kalmadı. Tarım arazilerinin yüzde 94’ü yok edilirken, Gazze’nin balıkçılık sektörü tamamen ortadan kalktı. Gazze’nin ekonomisi, geçim kaynakları ve insanların temel ihtiyaçları sistematik şekilde yok edildi. İnsanlar barınaksız, aç, sağlık hizmeti alamadan yaşam mücadelesi veriyor.
ABD SOYKIRIMIN EN BÜYÜK ORTAĞI
Bu yıkımın ve katliamın arkasında ise ABD’nin açık ve güçlü desteği var. ABD, İsrail’e en az 30 milyar dolarlık askeri yardım yaparken, siyasi platformlarda İsrail’i koruyup kolluyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in Gazze'de soykırımı durdurmasına yönelik tüm tasarılar ABD vetosuna takıldı. Uluslararası arenada İsrail’in Gazze’deki saldırıları genellikle kınama ile geçiştirilirken, caydırıcı yaptırımlar ya da müdahaleler hayata geçirilmedi. 1945 sonrası kurulan uluslararası hukuk ve uluslararası kurumlar, işgalci güç İsrail'in Filistin topraklarındaki eylemleri nedeniyle ayaklar altına alındı. BM’nin ve diğer uluslararası örgütlerin sembolik açıklamaları dışında anlamlı bir adım atılmadı.
BATI ŞERİA'DA DA TEHCİR
Terör devleti yalnızca Gazze'de değil, işgal altındaki Batı Şeria'da kısık ateşte etnik temizlik faaliyeti yürütüyor. Filistin topraklarında bulunan 700 binden fazla istilacı Yahudi ile birlikte işgalci İsrail ordusu her gün Filistin şehirlerini ve köylerini terörize eden baskınlar düzenleniyor, tarım alanlarını yakıyor, cinayetler işliyor. İşgalci güç kendi meclisinde aldığı kararla, Batı Şeria'nın ilhakını da hayata geçirmek istiyor. Yine Mescid-i Aksa'nın statüsünü değiştirmeye yönelik hamleler işgalci gücün iki terör zanlısı bakanı Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir eliyle ilerletilmek isteniyor. Aksa'ya yönelik istilacı Yahudilerin baskını her geçen gün yoğunlaşıyor. FKÖ'ye bağlı Ayrım (Utanç) Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, İsrailli yerleşimcilerin 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da 114 kaçak yerleşim kurduğunu belirtti. Şaban, bu kaçak yerleşimler nedeniyle 2 bin 853 kişilik 33 Filistinli Bedevi topluluğunun başka yerlere göç etmek zorunda kaldığını kaydetti.


