İsrail in haftalarca alıkoyduğu Filistinliler, yaşadıklarını anlattı Dünya Haberleri
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Tel Aviv yönetimi, İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı'na" bağlı 27 Mayıs'tan beri kurulan sözde yardım dağıtım noktalarına Birleşmiş Milletlerin (BM) denetim yapmasına izin vermiyor.
İsrail'in abluka ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde kurulan sözde yardım dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu bugüne kadar 1807 sivil yaşamını yitirirken, 13 bin 21 kişi de yaralandı.
Bir süre alıkonulduktan sonra serbest bırakılan İbrahim Ebu es-Suud ve Muhammed Ebu Zeyd, sözde yardım dağıtım merkezine gittikten sonra haftalardır haber alınamayan Filistinliler arasında yer alıyordu.
İsrail ordusunun kendileri ile birlikte 8 kişiyi daha serbest bıraktığını dile getiren Filistinliler, Kissufim bölgesinde salıverildikten sonra Deyr el-Belah'taki Aksa Şehitleri Hastanesine geldi.
"Sözde insani yardım yeri, İsrail'in sivilleri alıkoyması için kurulan bir tuzak"
İsrail ordusunun kendilerini haftalarca hapishanelerde tuttuğunu aktaran Ebu Suud, "Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah kentinde insani yardımların dağıtıldığı bölgede alıkonulduk." dedi.
ABD ve İsrail'in sözde insani yardım merkezi olarak iddia ettiği bölgelerden İsrail askerlerince alıkonulduklarını aktaran Ebu Suud, kendilerini şüpheli gösterilecek hiçbir kanıt olmadığı halde alındıklarını kaydederek, "ABD güdümündeki sözde insani yardım yeri, İsrail'in sivilleri alıkoyması için kurulan tuzaklardır." diye konuştu.
İsrail ordusu tarafından haftalarca alıkonulmasının ardından bırakılan ve çok zayıf düştüğü görülen Ebu Suud, "İsrail ordusu, benim de aralarında bulunduğum yardım bekleyen bir grup sivil vatandaşı dronlarla kuşatmaya aldıktan sonra yakınlarına bombalar attı. İsrail'in dronlarla bombalar atınca kaçma imkanımız olmadı. Bombalı saldırılardan kısa süre sonra ise zırhlı 3 araçla gelen İsrail askerleri, hiçbir gerekçe göstermeden bizleri alıkoydu." şeklinde konuştu.
"İşkence altında soruşturmaya alındık"
Çok zor günler geçirdiklerini anlatan Ebu Suud, "İşkence altında soruşturamaya alındık. İsrail ordusu, bizleri alıkoyduğu ilk andan itibaren ağır şekilde darbederek soruşturmaya başladı. Askerler, tutulduğumuz süre boyunca konuşmaya başladığımız anda bizleri yere yatırarak darbediyordu." ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun soruşturma süreçlerinde "diskoyu" da bir işkence aracı olarak kullandığını dile getiren Ebu Suud, Gazze'den alıkonulan Filistinli sivilin günler boyunca yüksek müzik seslerine maruz bırakıldığını anlatarak, "İsrail istihbarat birimlerinin yaptığı disko soruşturmalarında ellerimizi ve ayaklarımızı bağlıyorlardı." dedi.
"İsrail hapishanelerinde günlük olarak işkencelere maruz kalıyorduk"
Ebu Suud, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli esirlerin her gün akşam saatlerinde farklı işkencelere maruz kaldıklarını söyleyerek, yaşananları şöyle anlattı:
"Gün batımından sonra her gün Filistinlilerin tutuldukları hücrelere ses bombaları atılıyor ve sonrasında işkence etmek için 2 hücreyi seçiyorlardı. İsrail askerleri, seçtikleri 2 hücrede arama yaptıktan sonra içindeki esirleri darbediyorlardı. Bu işkenceleri günlük yaşıyorduk."
İsrail'in Filistinli esirlere yaklaşımının "iyilik özeldir, kötülük geneldir" şeklinde olduğunu belirten Ebu Suud, "Herhangi bir esirin yanlış yapması durumunda tüm esirlere toplu ceza uyguluyorlardı. İsrail ordusu, bu bağlamda bir keresinde koğuşta bulunan Filistinli tüm esirlerin ellerini ve ayaklarını bir gün boyunca bağlı tutarak aşırı sıcakta bekletti. Havanın çok olduğu gün giysilerim terden su içinde kaldı." dedi.
İsrail'in Filistinli esirlere yönelik toplu cezalandırmalardan birinde de koğuşlardaki battaniyelerin tümünü alarak esirlerin doğrudan metal ranzalar üzerinde yatmak zorunda kaldığını aktaran Ebu Suud, "İsrail hapishaneleri çinko levhalardan yapılmış demir hücrelerden ibaretti, yaz mevsiminin sıcaklarında çekilmez haldeydi." diye konuştu.
Sde Teiman Askeri Üssünde 38 gün tutulan Ebu Zeyd
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden alıkoyduktan sonra serbest bıraktığı Filistinlilerden Ebu Zeyd de Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru çevresinde yer alan ABD-İsrail güdümündeki sözde insani yardım dağıtım noktasında alıkonulduğunu belirtti.
İşkencelerle bilinen İsrail ordusuna bağlı Sde Teiman Askeri Üssünde 38 tutulduğunu paylaşan Ebu Zeyd, "Orada tutulduğum günler çok zor geçti. Sde Teiman Askeri Üssünde tutulmaya devam edilen Filistinli esirler çok acı çekiyorlar." diye konuştu.
Gazze "açlıktan" ölüyor
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.


