İsrail, Türkiye nin son hamlesinden rahatsız: Osmanlı yı canlandırma yönünde önemli bir adım
Sondakika kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İsrail'in İbranice yayın yapan Maariv gazetesi, Türkiye'nin Libya'nın doğusunda Halife Hafter yönetimiyle diplomatik ilişki tesis etmesini ve Bingazi'de konsolosluk açma kararını geniş bir analizle gündeme taşıdı.
Haberde, bu adımın Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de söz sahibi olmasını ve Yunanistan ile Kıbrıs'ın deniz bağlantılarının kesilmesini hedeflediği yorumu yapıldı. Gazete, söz konusu gelişmeyi Suriye'de Esad rejiminin muhaliflerin desteğiyle zayıflaması kadar "dramatik" bir adım olarak niteledi.
LİBYA İÇ SAVAŞI VE TÜRKİYE'NİN ROLÜAnalizde Libya'nın yaklaşık 20 yıldır iç savaş içinde olduğuna dikkat çekildi. 2014–2020 yılları arasında Halife Hafter'in ABD ve Rusya'nın desteğini aldığı, Türkiye'nin ise Trablus merkezli hükümeti destekleyerek sahadaki dengeleri değiştirdiği belirtildi. Maariv, Türkiye'nin askeri desteğiyle Trablus hükümetinin çöküşünün engellendiğini, hatta bazı çevrelerce "Türk vesayeti" altında görüldüğünü aktardı. Haberde, Türkiye'nin Hafter'i tanımasının, Türkiye-Libya arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasına Doğu Libya hükümetinin de onayını almak amacı taşıdığı yorumu yapıldı. Bu anlaşmanın Yunanistan ile Kıbrıs arasındaki deniz sürekliliğini keserek bölgedeki dengeleri değiştirdiği ifade edildi.

Tel Aviv Üniversitesi Dayan Merkezi'nden Türkiye uzmanı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, gelişmeleri değerlendirdi. Yanarocak, "Türkiye'nin bu adımına ben 'eskiye iade-i itibar' diyorum. Türkler 1912-1919'daki savaşlara kadar Libya'daydı. Şimdi yeniden Trablus'a dönüyorlar ve 'Mavi Vatan' hayalini hayata geçiriyorlar" dedi.
TÜRKİYE'NİN HEDEFİ: BÖLGESEL GÜÇ OLMAKUzman ayrıca, deniz yetki alanları anlaşmasının Batı Libya hükümetiyle imzalanmasına rağmen BM nezdinde tüm Libya için geçerli kabul edildiğini hatırlattı. Yanarocak, Türkiye'nin bu hamlesiyle Libya'daki nüfuzunu artırmayı, Akdeniz'de bir deniz koridoru oluşturmayı ve enerji akışını kendi üzerinden yönlendirmeyi hedeflediğini vurguladı. Bu sürecin Türkiye'nin ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirten uzman, adımın ülkeyi yeniden bölgesel güç konumuna yükseltme stratejisinin parçası olduğunu kaydetti.


