İstanbul Barosu ndan kara yıl açıklaması: 30 Ekim deki şafak baskını ile başladı
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, 2025-2026 adli yılı açılışı dolayısıyla basın toplantısı yaptı. Beyoğlu’nda yer alan İstanbul Barosu binasında gerçekleşen basın toplantısında geçtiğimiz adli yılın değerlendirmesini yapan Kaboğlu, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar ve tutuklamalara dikkat çekti.
Adli yıl açılış günü olan 1 Eylül’ün aynı zamanda Dünya Barış Günü olduğunu hatırlatan Kaboğlu, “hukuk devleti söylemi ve Anayasa’nın ihlalleri arasındaki çelişki”, ”demokrasiye ve seçilmiş temsilcilere müdahaleler”, “yargı ve savunma hakkına yönelik baskılar”, “genelleşmiş toplumsal hak ihlalleri”, “medya, dezenformasyon ve linç kültürü” başlıkları altında açıklamalarda bulundu, avukatların durumu ve karşılaştıkları sorunları ise “Krizin Merkezinde Savunma” başlığı altında aktardı.
30 EKİM'DEKİ ŞAFAK BASKINI İLE BAŞLADI30 Ekim 2024 günü Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in şafak operasyonuyla gözaltına alınarak tutuklanmasıyla başlayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda CHP’li belediye başkanının tutuklanmasıyla devam eden sürecin, demokratik devlet kuralının ihlal edilmesi anlamına geldiğini ifade eden Kaboğlu, “Anayasa’nın başta 19’uncu maddesi gelmek üzere, ilgili maddelerinin aşamalı ve sistematik bir biçimde, zincirleme bir biçimde ihlal edilerek, aslında gözaltı gerekmeyen, tutuklama gerekmeyen, hapse konulması gerekmeyen kişilerin hapse konulduklarını ve halen onlar hakkında iddianame ile hazırlanmadığını gözlemlemekteyiz” şeklinde konuştu.
30 EKİM'DEKİ ŞAFAK BASKINI İLE BAŞLADIBu süreçte demokratik toplum kuralının da ihla edildiğini söyleyen Kaboğlu, “Çünkü, onları destekleyen, barışçıl toplantılara katılan, bu hukuk dışı, antidemokratik görevden almalara karşı çıkan yurttaşları, özellikle üniversite öğrencilerini kitlesel olarak gözaltına almış, tutuklamış ve ters kelepçeyle, şafak vakti operasyonlarıyla kamuoyuna teşhirle yurttaşlar sistematik bir biçimde hak ve özgürlüklerinden alıkonulmuş ve mağdur olmuştur. Bu çerçevede, adil yargılanma hakkı, mahkemeye erişim, tarafsız ve bağımsız mahkeme hakkı, hukuki araçların eşitliği, yargılamanın çabukluğu ve saydamlığı, suçsuz sayılma hakkı, savunma hakkı, gerekçeli karar hakkı ve bunu uygulama yükümlülüğü ihlal edilmiş, ihlal edilmeye devam edilmektedir. Şu halde geçen yıl, adil yargılanma hakkı açısından bir kara yıl olmuştur. Yeni adli yılın, bir adil yargılanma yılı olması için başta İstanbul Barosu olmak üzere bütün barolar çaba göstermeliler” diye devam etti.
Kaboğlu'nujn konuşmasının tamamı şu şekilde:
“Anayasa, Ankara tarafından görünüşte bir metin olarak kabul edilmektedir”
"Ankara'dan sürekli hukuk devleti söylemiyle, İstanbul'da ve Türkiye genelinde yaygınlaşan anayasal ihlalleri arasındaki çelişkiye özellikle vurgu yapmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir; Anayasamızda bu, değişmez maddeyle güvence altına alınmıştır. Ancak, devletin birçok organı, sürekli yetki gaspına yönelerek aslında Anayasa’nın üstünlüğünü ihlal etmektedir. Böyle oldukça yurttaşların hak ve özgürlükleri, insan haklarının sert çekirdeğine kadar sürekli ve sistematik bir biçimde ihlal edilebilmektedir. Bunların başında suçsuz sayılma hakkı gelmektedir. Yetki gaspı, devlet yetkilileri tarafından yasama, yürütme, yargı bütünlüğünde, öte yandan yurttaş hak ve özgürlüklerinin sürekli ihlali ve savaş ortamında bile korunan insan haklarının sert çekirdeğinin işkence ve kötü muamele yasağının ihlaline kadar sürekli ihlal edilmesi. Bu açıdan Anayasa, Ankara tarafından görünüşte bir metin olarak kabul edilmektedir. Baroların görevi, Anayasayı sözde, sahte metin, görünüşte bir metin olmaktan çıkarmak, gerçekten uygulanabilir metin haline getirmektir. İstanbul Barosu da bunun için çaba göstermektedir."
Baro binasına pankart
İstanbul Barosu “Kara Yıl” olarak adlandırdığı 2024-2025 adli yılında avukatların yaşadığı sorunların sıralandığı pankartı da baro binasına astı. Pankartta "Geçinemiyoruz, itibarsızlaştırıyoruz, sömürülüyoruz, engelleniyoruz, saldırıya uğruyuyoruz, hedef gösteriliyoruz, tacize uğruyoruz, tehdit ediliyoruz, gözaltına alınıyoruz, yargılanıyoruz, tutuklanıyoruz, öldürülüyoruz" ifadeleri yer aldı.


