İstanbul Barosu ndan Madleen için harekete geçme çağrısı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İtalya'nın güneyindeki Sicilya bölgesindeki Katanya kentinden Gazze'deki ablukayı kırmak için Madleen isimli yelkenliyle yola çıkan, aralarında 2 Türk vatandaşı ve İsveçli akitivist Greta Thunberg'in bulunduğu 12 kişi, İsrail tarafından gözaltına alınıp sınır dışı edildi.
İsrail'in bu tavrını insancıl hukukun açıkça çiğnenemek olarak değerlendiren İstanbul Barosu'ndan bir açıklama yapıldı.
Baronun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Başta Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi olmak üzere, tüm uluslararası kurumları bu hukuksuzluğun soruşturulması ve insancıl hukuk ilkelerinin uygulanması için harekete geçmeye davet ediyoruz." denildi.
"BU SAVAŞ VE SOYKIRIM POLİTİKALARIDIR"İstanbul Barosu'nun konuya dair Gazze'ye insani yardım için yola çıkan madleen gemisine askeri müdahale insancıl hukukun açıkça çiğnenmesidir başılığıyla yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Uluslararası sularda seyreden ve farklı ülkelerden sivil insan hakları savunucularını taşıyan Madleen insani yardım gemisine 9 Haziran 2025 tarihinde İsrail güvenlik güçleri tarafından yapılan askeri müdahale temel insan haklarına açık bir saldırıdır. Madleen gemisi Gazze Şeridi’ne yönelik insanlık dışı ablukayı barışçıl yollarla protesto etmek ve insani yardım malzemelerini bölge halkına ulaştırmak için yola çıkmış ve uluslararası sularda bulunmasına rağmen, silahlı müdahaleyle durdurulmuştur.
Gemideki hak savunucularının alıkonulması ve geminin zorla İsrail limanına çekilmesi, gemidekiler hakkında uygulanan gözaltı ve sınır dışı işlemleri keyfi, hukuksuz ve orantısız bir güç kullanımı örneğidir. Bu olay, yalnızca uluslararası deniz hukukunun değil, aynı zamanda özgürlük ve güvenlik hakkı, seyahat ve ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı gibi temel hakların ve insan onuruna saygı ilkelerinin de ihlalidir.
Gazze’de aylardır tüm dünyanın gözleri önünde insanlığa karşı suç işlenmektedir. Engellenmesi gereken yaşananlara sessiz kalmayan insan hakları savunucuları değil bu savaş ve soykırım politikalarıdır.
Aralarında Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı da bulunan gözaltındaki tüm aktivistler derhal serbest bırakılmalıdır. Başta Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi olmak üzere, tüm uluslararası kurumları bu hukuksuzluğun soruşturulması ve insancıl hukuk ilkelerinin uygulanması için harekete geçmeye davet ediyoruz."


