İstanbul da deprem haritası değişti! Şener Üşümezsoy asıl tehlikeli yeri işaret etti
SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
GİRİŞ 15.07.2025 17:30 GÜNCELLEME 15.07.2025 17:30
İlk Yorum Yapan Sen Ol
Facebook'ta Paylaş X'te Paylaş
23 Nisan'da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremi önceden tahmin etmesiyle dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara'daki deprem riskine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Üşümezsoy, İstanbul'da 7,2 büyüklüğünde büyük bir deprem olacağı yönündeki sıkça dile getirilen senaryoların hatalı fay modellemelerine dayandığını belirterek, bu iddiaların bilimsel temelden yoksun ve asılsız olduğunu savundu.
Şener Üşümezsoy, YouTube kanalında yayımladığı son videoda 1999 depreminden sonra stresin Adalar Fayı’na aktarıldığını ve burada 7’nin üzerinde bir deprem beklendiği yönündeki görüşleri eleştirdi.

Üşümezsoy, kendi Coulomb stres transferi analizlerine dayanarak İstanbul’u doğrudan tehdit eden asıl riskin Adalar Fayının değil, Kumburgaz çukuru içerisindeki fay segmenti olduğunun altını çizdi.
Üşümezsoy, bu fayın yapısının 10 kilometre gibi sığ bir derinlikte olmasından dolayı büyük bir deprem üretemeyeceğini, burada beklenen depremin 6,5 büyüklüğünün altında kalacağını 2002 yılından beri söylediğini hatırlattı. Üşümezsoy, nisan ayında yaşanan 6,2'lik depremin de bu fay üzerinde meydana gelerek kendi modelini doğruladığını ifade etti.
"ASIL TEHLİKE İSTANBUL'UN GÜNEYİNDE"Üşümezsoy, büyük deprem potansiyeli taşıyan ve stres biriktirmiş olan asıl iki tehlikeli bölgenin İstanbul'un güneyinde yer aldığını söyledi.
Bozburun Fayı (Armutlu Yarımadası): Üşümezsoy, 1999 Gölcük depreminden sonra stres yüklenen bu fayın henüz kırılmadığını ve risk taşıyan ana segmentlerden biri olduğunu vurguladı. Sarıköy Fayı (Güney Marmara): Üşümezsoy, 1953 Yenice-Gönen depreminin stres yüklediği bu fayın da Güney Marmara için önemli bir risk unsuru olduğunun altını çizdi.Şener Üşümezsoy, sıkça dile getirilen görüşlerin aksine 1912 Şarköy-Mürefte depreminin Tekirdağ ve Saros çevresindeki sismik stresi büyük ölçüde boşalttığını savunarak asıl riskin Kumburgaz’ın batısında değil, doğu kesiminde ve Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan iki farklı fay hattında biriktiğini öne sürdü.
KAYNAK: HABER7
Şule Altınel Haber7.com - İnternet Editörü

Editör Hakkında
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
GÖNDER


