İşte Ankara’da konuşulan Suriye raporu
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Neredeyse hemen her gün ayrı bir kuruluştan gelen anketler gösteriyor ki, CHP’ye yargı yoluyla yapılan siyasi operasyonlar, AKP-MHP iktidarındaki erimeyi durduramıyor. Aksine fark, ana muhalefet CHP lehine daha da açılıyor.
Bu durum karşısında sinirleri iyice bozulan AKP ve minik ortağının büyük umutlarla sarıldığı “Terörsüz Türkiye” projesinde de işler beklenildiği gibi gitmeyince, iktidarın siyasi agresifliği iyice artıyor.
Cumhur İttifakı ile projeyi birlikte yürüttükleri DEM Parti ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’dan son dönemde gelen farklı farklı açıklamalar da bunu net şekilde ortaya koyuyor.
Projenin ülke içinde inandırıcı bulunmamasının önemli nedenleri olarak, “CHP’ye yönelik birbiri ardına gelen operasyonlar; iktidarın her alanda antidemokratik uygulamaları; DEM tabanının Erdoğan ve Bahçeli’ye güven duymaması ve belki de en önemlisi iktidarın bu açılımı Kürt meselesinin çözümü için değil Erdoğan’ın ömür boyu Saray’da kalabilmesine yol açacak Anayasa değişikliğinde DEM’in ve Kürt seçmenin desteğini almak amacıyla yaptığı algısının toplumun her kesiminde kabul görmesi” sayılabilir.
“Terörsüz Türkiye” projesinin, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerle ilgili doğrudan bağlantılı olduğunu daha önce yazmıştık. Ancak Suriye sahasından gelen bilgiler de iktidarın beklediği gibi değil.
Yazacaklarım devletin konuyla ilgilenen birimlerinin son dönemde Suriye sahasına ilişkin değerlendirmeleriyle ilgili. Elbette Suriye’de nelerin olup bittiğini değerlendirirken, her durumda İsrail faktörünü asla akıldan çıkarmamak gerektiğinin altını kalın şekilde çizmeyi unutmamamız gerekiyor.
İhtimaldir ki, Saray’ın da önüne gitmiş değerlendirme silsilesini en önemlisinden başlayarak sıralayalım:
(*)ARTIK CENTCOM DEVREDE: Esad’ın devrilmesinden sonra Suriye’nin kuzeyi ile ilgili Washington’dan Türkiye’nin görüşlerine benzer açıklamaların gelmesi ve SDG’yi El Şara ile görüşmeye zorlayan tutumun nedeni, ilk başta iplerin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın elinde olmasından kaynaklandı. Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da iktidarı hoşnut eden açıklamalarının nedeni buydu. Ancak bundan rahatsız olan Pentagon devreye girdi ve ipleri yeniden eline aldı. Artık Suriye’nin kuzeyinde CENTCOM (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) devrede. (CENTCOM Komutanı Oramiral Brad Cooper’ın SDG’li Mazlum Abdi ile görüşüp, ABD'nin SDG'ye desteğinin süreceğini açıklaması bunun kanıtı.)
(*)BARRACK’IN AÇIKLAMALARI: Barrack’ın son dönemde SDG’nin Kuzey Suriye’de özerk bir yapı oluşturabileceğine dair mesajlar vermesinin nedeni de CENTCOM’un bölgede aktif olmasından kaynaklanıyor. Bu tutum, Trump yönetiminin de CENTCOM’un görüşünde olduğunu ortaya koyuyor.
(*)SİLAH SEVKİYATI: ABD uzun süredir SDG’ye destek amacıyla bölgeyi silah sevkiyatını durdurmuştu. CENTCOM’un devreye girmesinden sonra sevkiyat yeniden başladı.
(*)SDG TAVİZ VERMİYOR: SDG özerklik konusunda tavize yanaşmıyor. Mazlum Abdi’nin ABD’lilere “Yıllardır IŞID ile bağlantılı HTŞ’ye karşı mücadele ettik. Mücadele ettiğimiz ve ideolojik açıdan çok uzak olduğumuz bir örgüt ile bütünleşmemiz söz konusu olamaz” yönünde mesajlar verdiğine dair bilgiler var. SDG ayrıca güneyde Dürzilerin de özerk bir yapıya kavuşma çalışmalarına dikkat çekiyor
(*)ŞAM YÖNETİMİ AŞİRETLERLE GÖRÜŞÜYOR: Şu an için El Şara’nın SDG’ye karşı bir hamlesi pek mümkün değil. Varılan mutabakat uyarınca Şam, yıl sonuna kadar bekler ve bu süre içinde SDG’yi merkezi yönetimle birleşmeye zorlar. Bu olmadığı takdirde Şam’ın bölgede temas halinde olduğu Arap aşiretlerinin SDG’ye karşı ayaklanmaları gündeme gelebilir.

