İsviçre pasaportu o kadar güzel ki çoğu kişi onun bir müzede sergilenmesini istiyor: İşte tasarımı Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İsviçre'nin dünyaca ünlü kırmızı pasaportu, sadece seyahat özgürlüğünün bir sembolü değil, aynı zamanda ülkenin yenilikçi ruhunu ve zengin kartografya mirasını yansıtan bir sanat eseri olarak geçtiğimiz aylarda yeniden tasarlandı.
"RETINAA" stüdyosu tarafından hayata geçirilen yeni nesil pasaport, sayfalarında İsviçre'nin dağlarından vadilerine uzanan coğrafi bir yolculuk sunarken, gözle görülmeyen detaylarıyla da en gelişmiş güvenlik teknolojilerini barındırıyor.
Alpler'den vadilereYeni pasaportun her sayfası, İsviçre'nin su yollarını takip eden tematik bir rota sunuyor. Yolculuk, ülkenin dil bölgelerinin kesişim noktasında yer alan Alpler'in görkemli zirvesi Pico Rotondo ile başlıyor ve 26 kantonun tamamından geçerek vadilere, nehirlere ve nihayetinde ülke sınırlarının ötesindeki dünyaya ulaşıyor. Bu tasarım, pasaportu sadece bir kimlik belgesi olmaktan çıkarıp, sahibine adeta ülkenin doğal ve mimari zenginliklerini gezdiren bir rehbere dönüştürüyor.
Pasaportun asıl büyüsü, çıplak gözle görülemeyen detaylarında gizli. Sayfalar ultraviyole (UV) ışık altına tutulduğunda, 3 boyutlu olarak modellenmiş dağların topografik hatları, nehir ağları ve ülkenin ikonik yapıları belirginleşerek adeta parlıyor. Bu özellik, hem sahteciliğe karşı en üst düzeyde koruma sağlıyor hem de pasaporta teknolojik ve sanatsal bir derinlik katıyor.
Tasarımın merkezinde "su" temasının yer alması bir tesadüf değil. "Avrupa'nın su kulesi" olarak anılan İsviçre, 1.500 gölü ve sayısız nehriyle kıtanın içme suyu rezervlerinin %6'sını barındırıyor. Bu su zenginliği, aynı zamanda ülkenin elektrik üretiminin yarısından fazlasını karşılayan yenilenebilir enerjinin de kaynağı. Dolayısıyla su, pasaportta İsviçre'nin doğal mirasını, değişimini ve ulusal kimliğini sembolize ediyor.
Tasarımı hayata geçiren RETINAA ekibinin de belirttiği gibi, bu pasaport sadece idari bir belge değil: "Helvetic kimliğinin bir ifadesi ve İsviçre'nin yurtdışındaki elçisidir." Sonuç olarak ortaya, sahibinin tanıyabileceği, güvenebileceği ve gurur duyabileceği, teknoloji ve sanatı birleştiren eşsiz bir eser çıkmış.
İşte tasarımı




