İYİ Parti li Kavuncu dan mecliste Apo sloganlarına sert tepki
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
TBMM Genel Kurulu'nda partilerin grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TBMM Genel Kurulunda muhalefetin önerileri tek tek reddedildi
Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, şunları söyledi:
"Mersin ve Adana başta olmak üzere Çukurova bölgesi ve ahalisinde mevsimlik tarım işçileri yaklaşık yirmi gündür grevdedir. Tarım işçileri her gün sabah dörtte evden çıkarak, beşte işbaşı yapacak olsa ve otuz günün otuz günü çalışacak olsa eline 26 bin lira geçiyor. Bunun bir sürü kesintisi var, bir sürü maliyet girdisi var ve tarım işçileri ücretlerinin artırılmasını istiyor. Çiftçiler de mevcut maliyetler içerisinde daha fazla işçilik maliyetini kaldırabilecek mecallerinin olmadığını söylüyor. Tarım işçilerini dinliyoruz, onlara hak veriyoruz; çiftçilerimizi dinliyoruz, onlara da hak veriyoruz; eğer iki taraf da haklı ama ortada bir sorun varsa o zaman devletin bu işe el atması gerekiyor. Meseleyi faiz, kur, döviz ve borsa üçgeninden, dörtgeninden çıkarın; toplumun gerçek hassasiyetlerine, sorunlarına gerçekçi çözümler getirin."
EKMEN: NEDEN FİLİSTİN EYLEMİNE KATILANLAR GÖZALTINA ALINIYOR?Ekmen, "AK Partili arkadaşlara sesleniyoruz; Filistin eylemleri nedeniyle neden gözaltı yapılmaktadır? Hoşunuza gitmeyen herhangi bir söz, Gazze'deki çıplaklığı açıkça ortaya koyduğu için mi, yoksa bu soykırıma karşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin retorik dışında, önemli nutuklar dışında, önemli seslenişler dışında gerçekten yapması gerekenleri yeterince yapmadığını açıkça deşifre ettiği için mi? Ya, 70 bine yakın insan hayatını kaybetmiş ama siz çıplak bir sözün söylenmesine dahi tahammül edemiyorsunuz ve bir an önce bu soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandırılmalıdır, açılan davalar beraatle sonuçlandırılmalıdır" dedi.
KAVUNCU: BÜTÇE AÇIĞINA İHTİYAÇ DUYULAN KAYNAĞI YARATMAK İÇİN HAZIRLANMIŞİYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, bugün görüşmelerine başlanacak olan Trafik Kanunu'na ilişkin, "Bu kanun maddesi trafik cezalarını caydırmaktan daha çok, bütçe açığına ihtiyaç duyulan kaynağı yaratmak için hazırlanmış bir paket, çok net. Neden böyle söylüyorum? Trafik kazaları ve bu trafik kazalarındaki yaralanma oranları 2023'ten 2024'e artmış. 2025'te bir bütçe yapılmış ve bu bütçede de denmiş ki 'biz 55 milyar trafik cezası toplayacağız 2025 yılında'. 1 Ağustos itibarıyla ne kadar kesilmiş biliyor musunuz trafik cezası? Tam 70 milyar yani iktidar bütçelediği trafik cezasının neredeyse yüzde 50, yüzde 60 üzerinde trafik cezası zaten vatandaşa kesmiş. Bu konuda inanılmaz başarılı yani bütçelediğinin 2 katını daha 2025'in sekizinci ayı dolmadan kesmiş ama toplama oranı ne kadar? Yüzde 14 yani cezayı kesiyor, parayı bile tahsil etmekten âciz. 30 kilometrede bir radar koyan bir zihniyet kendi vatandaşını kandıracak bir şekilde, istismar edecek bir şekilde bu kurallar uygulandığı zaman bunların varacağı hiçbir yer yoktur" dedi.
"ÖCALAN BİR HALK ÖNDERİ DEĞİLDİR"Kavuncu, DEM Parti grup toplantısı öncesinde Meclis'te terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a yönelik slogan atılmasını eleştirerek şunları söyledi:
"Dünyanın hangi ülkesinin Meclisinde terör örgütü ele başı lehine sloganların atıldığı ve bunun hiçbir yaptırımla karşılaşmadığı olmuştur? Şöyle bir durumu biz 2023 Genel Seçimlerinden önce yaşasaydık neler olurdu bir tahmin edin. Ben eminim, iktidar partisi bunla ilgili hemen bir soruşturma başlatır ve bunun her yerde propagandasını yapardı. Ama bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir terör örgütünün lideriyle ilgili sloganlar atılıyor ve iktidar sıralarından tek bir cümle biz duyamıyoruz. Anlaşılan artık bu sizleri hiçbir şekilde rahatsız etmiyor arkadaşlar, bu net olarak görünmüş. Öcalan bir halk önderi değildir, Öcalan bir terör örgütünün ele başıdır! Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak başta olmak üzere, birçok suçtan hüküm giymiştir. Öcalan'ı Türkiye'de yaşayan Kürtlerle eş gören, Türkiye'de yaşayan bütün Kürtlerin lideriymiş gibi yansıtan bu sürecin yarattığı tahribatı da en ağır şekilde hep beraber görüyoruz, umarım daha da büyüyecek bir şekilde görmeyiz"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi:
"Bugün Öcalan'ın umut hakkının tanınması yani fiziki özgürlüğü kadınların ve Kürt halkının en temel talebidir, partimizin de en temel talebidir. Bugün yüz yıllık bir soruna tarihsel bir çözümden, silahların bırakılmasından, demokratik siyasetin ve toplumsal barışın inşasından bahsediyorsak bu, en nihayetinde Sayın Öcalan'ın aldığı inisiyatif sayesindedir. Dolayısıyla çözümün mimarı ve başaktörü olan Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sürdürülmesini asla kabul etmiyoruz ve buradan bir kez daha Meclis Komisyonumuza da çağrı yapmak istiyoruz. Sürecin başaktörü olan Sayın Öcalan'la Meclis Komisyonumuzun içerisinden seçilen bir heyetle ziyaret edilmesi ve çözüm sürecine katkı sunacak adımların atılmasından imtina edilmemesi gerekiyor çünkü burada konuştuğumuz sadece bir cezaevi ziyareti değil aynı zamanda bu ülkenin en kadim sorununu çözmek açısından da atılmış tarihî bir adım olacaktır."
EMİR: BU ZULÜMDÜR, BURAYA MUTLAKA BAKILMASI GEREKİRCHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Halkımız ağır bir yoksulluğun pençesinde inim inim inlerken gerçekten bu Meclisin bu soruna el atmaması, en azından emekli maaşları, asgari ücret ve çalışanların, kamu çalışanlarının durumuyla ilgili herhangi bir düzeltme yapmaması düşünülemez. Bunlar kuru rakamlar olmaktan öte yatağa aç girmektir, çocuğunun beslenme çantasına bir parça yiyecek koyamamaktır, torununa harçlık verememektir, üniversite öğrencisi çocuğunun cebine otobüs parası bile koyamamaktır. Bunlar yaşanmaktadır, bıçak kemiğe dayanmıştır ve herkesin bu feryadı duyması gerekir.
Kamu çalışanlarına yüzde 5 enflasyon iyileştirmesi verildi. Sadece iki aylık enflasyon yüzde 7,4. Verdikleri zammı iki ayda erittiler ve bizim çalışanlarımız, kamu çalışanlarımız ve emekliler sadece bu iki aydan yüzde 2,4 alacaklılar, önümüzdeki üç ayda ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. Asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı, çok büyük bir şey yapmışsınız gibi. Oysa, 2024'ün sadece enflasyonu yüzde 44'tü ve o zam yaptığınız asgari ücret yani 22 bin 104 liralık asgari ücret bile şu anda artık 6 bin lirasını geri verdi; bu zulümdür, buraya mutlaka bakılması gerekir."
"SİYASİ İKTİDARIN BU CAN HOLDİNGLE İŞ BİRLİĞİ VAR"Emir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Peki, bunlar yapılırken birileri ne yapıyor? MASAK raporundan okuyorum, bir şirket, Can Holding 88 milyar liralık iki şirkete para girişi olmuş. MASAK söylüyor bunu, ben söylemiyorum. Kaynağı belli değil, kaynağı belirsiz paralar girmiş, çıkmış. Enerji ve petrol alanında sahte faturalarla 184 milyar liralık para kazanılmış. Varlık Barışı'ndan 255 milyon lira para kazanmış, parasını aklamış ve şimdi dolandırıcılıktan, kara para aklamaktan, petrol ve tütün kaçakçılığından adamları aldınız ama siz bunları seyrettiniz, iş birliği içerisindeydiniz. Açıkça söylüyorum, siyasi iktidarın bu Can Holdingle iş birliği var, siyasi iktidar, saray izin vermeden Türkiye'de Habertürk alınamaz, Türkiye'de Doğa Kolejleri alınamaz, Türkiye'de Bilgi Üniversitesi alınamaz, buna izin vermezsiniz."


